Dünyanın en küçük bağımsız ülkesi olan Vatikan, Roma'nın kalbinde yer alır. Papa'ya ve Roma Katolik Kilisesi'nin idari merkezine ev sahipliği yapan Vatikan, dünya çapında milyonlarca Hristiyan için yol gösterici olarak kabul edilir. Ancak Vatikan’ın kutsal salonlarının altında spekülasyonlar, merakı körükleyen sırlar ve entrikalar yattığı; görünenin ardında görünmeyen bir yüzünün de var olduğu söylentileri varlığını her zaman korumuştur.
Vatikan’ın ev sahipliği yaptığı papalık kurumunun kökleri havarisel mirasa kadar uzanmaktadır. Papalık kurumunun kalbinde Roma Piskoposu olarak kabul edilen ve dünya çapında bir milyardan fazla Katoliğin ruhani lideri olan Papa bulunmaktadır. Papa’nın ana rollerinden biri Katolik geleneğinde İsa'nın dünyevi temsilcisi olan Mesih'in vekili olarak hizmet etmektir. Bu çerçevede hem Kilise’nin yönetimi hem de inanç ve ahlak konuları üzerinde önemle durması gerektiği kabul edilmektedir. Papalık öğretileri ve havarisel öğütlerin inananlara rehber olduğuna, ahlaki bir otorite olarak papalık kurumunun Katolik topluluğun ötesine uzandığına inanılmaktadır. Ancak papalığın sahip olduğu ahlaki örnek olma durumu, Vatikan’ın ve papaların karıştıkları skandallar nedeniyle zaman zaman ciddi yaralar almaktadır.
Milyonlarca inanan için yol gösterici konumda olan Papalık kurumu, karıştığı skandallarla Kilise’ye gölge düşürmüş ve kurumun itibarı zedelemiştir. Vatikan’ın karıştığı skandallar içinde süreklilik arz edenlerden bir tanesi mali düzensizliklerdir. Karışmış oldukları kara para aklama, yolsuzluk ve kötü yönetim suçlamaları inananların güvenini sarsmıştır. Vatikan Bankası’nın sahip olduğu gizlilik hakkı nedeniyle denetlemelerden muaf olması, çıkan bu skandallar sonrasında geçerliliğini yitirmiş, Din İşleri Enstitüsü (IOR) olarak bilinen Vatikan Bankası, şeffaflık ve hesap verebilirliği sağlamayı amaçlayan reformlara yol açan uygulamalarla karşı karşıya kalmıştır.
Vatikan’ın karıştığı skandallar içinde en çok ses getiren ve Kilise’nin itibarını zedeleyen cinsel istismar olaylarıdır. Rahiplerin küçüklere yönelik tacizde bulunduğu iddialarının ortaya çıkması ve ardından gelen örtbaslar, mağdurlarda büyük acılara neden olmuş; halkın papalığa olan güvenini sarsmıştır. Taciz suçlamaları 1950’li yıllara dayansa da bu iddialar ilk kez 1980’lerde ABD ve Kanada medyasının ilgisini çekmiştir. 1990’larda farklı ülkelerde anlatılan hikâyelerle bu sorun büyümeye başlamış ve 1995 yılında Avusturya'daki Viyana Başpiskoposu, cinsel taciz iddiaları üzerine istifa etmiştir. 2000’lerde bu taciz iddiaları küresel bir hal almıştır. 2017 yılında Avustralya'da beş yıl süren bir araştırma sonucunda kiliseler, okullar ve spor kulüpleri de dâhil olmak üzere bazı Avustralya kurumlarında onlarca yıldır "on binlerce çocuğun" cinsel istismara uğradığı ortaya çıkarılmıştır. Bu skandallar sonucunda yargılanan ve hapse atılan papalar olduysa da kısa süre sonra özgürlüklerine kavuşmuş, mahkeme sonucunda suçsuz olduklarına kanaat getirilmiştir.
Vatikan ile ilgili skandallardan bir diğeri ise şeytan çıkarma ritüellerinin uygulanıyor olmasıdır. Orta Çağ’a ait olduğu düşünülen bu ritüelin, çeşitli papalar tarafından yıllarca Katolik Kilisesi’nde gerçekleştirildiği iddia edilmiştir.
Vatikan skandallarından bir diğeri, Gerald Steinacher’in kaleme aldığı bir kitabında açığa çıkarmış olduğu Vatikan’ın Naziler’e olan yardımıdır. Steinacher kitabında binlerce Nazinin başta Arjantin, Şili ve Brezilya olmak üzere Güney Amerika ülkelerine kaçmasında Vatikan’ın yardımlarını gösteren seyahat belgelerini ortaya çıkarmıştır. Bu iddialara karşı Vatikan bir açıklamada bulunmayı reddetmiş ve sessiz kalmıştır.
Vatikan’da yaşanan en ilginç olaylardan biri de M.S. 897 yılında yaşanan “Kadavra Sinodu”dur. Papa VI. Stephen tarafından gerçekleştirilen bu sinodda, Papa Formosus yargılanmıştır. Ancak ilginç olan şey, yargılanan Papa Formosus’un bu sinoddan yaklaşık dokuz ay önce ölmüş olmasıdır. Papalığı gasp etmekle suçlanan Formosus, mezarından çıkarılmış ve yapılan yargılama sonucunda suçlu bulunmuştur. Papa olarak yapmış olduğu bütün eylemler geçersiz kabul edilerek papalık giysileri üzerinden çıkarılmış, kutsama için kullanılan üç parmağı kesilmiştir. Daha sonra cesede başka kıyafetler giydirilmiş ve suçluların ortadan kaldırılmasında tercih edilen bir yöntem olan cesedin Tiber Nehri’ne atılması uygulamasıyla Papa Fomosus’un cesedi ortadan kaldırılmıştır.
Kendi kent devletine sahip olan Roma Katolik Kilisesi, karıştığı skandallarla inançlıların güvenini sarmış, ahlaki otoritesine saygı duyulan bir kurumda şeffaflık ve hesap verebilirlik sorularını gündeme getirmiştir. Buna rağmen Vatikan’ın ve Papalık kurumunun bazı inanlar için yol gösterici olma rolü hala devam etmektedir. Kısacası Vatikan gizli anlaşmaların ve bir gün açığa çıkmasından korkulan skandalların da içinde bulunduğu gizli arşivleri ile kapalı bir kutu olarak Kilise üzerinde hâkimiyeti hala devam etmektedir.
Acar, Handan - Kartin, Cengiz. “Küçük Devlet, Büyük Güç: Vatikan”, Sinop Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 6/2, 430-473, 2022.
Altındal, Aytunç, "Vatikan ve Tapınak Şövalyeleri", Ankara: Yeni Avrasya Yayınları, 2002. BBC News, “Catholic Church Child Sexual Abuse Scandal”, Erişim 14 Aralık 2023, https://www.bbc.com/news/world-44209971
Religion Unplugged, “Vatican Scandals 101: Guide To Recent Wrongdoing During Francis’ Papacy”, 13 Aralık 2023, Erişim 15 Aralık 2023, https://religionunplugged.com/news/2023/12/12/vatican-scandals-101-guide-to-all-the-wrongdoing-during-the-francis-papacy
Yunanca “eikon” sözcüğünden gelen ikon veya ikona, imge, simge, tasvir anlamlarına gelmektedir....
1054 yılında Hıristiyan kiliseler arasında yaşanan büyük ayrılığın ardından İstanbul'da Roma'dan bağımsız...
“Işık Festivali”, “Makkabi Bayramı” olarak da bilinen Hanuka, Yahudiler tarafından her yıl Kislev...
Evanjelizm’in Amerika’ya girmesi ve burada sağlam şekilde inşa edilmeye başlaması, İngiltere’de ortaya...
Obon olarak da adlandırılan Bon festivali, Japonya’da “ataları anma bayramı” olarak kutlanmaktadır. Bon...
Caynizm’in dünya üzerinde tanınması ve yaygınlık kazanmasında etkili olan en önemli inanç “ahimsa”...
Şia, Hz. Peygamber’in vefatından sonra Hz. Ali’nin nass ile halife oluğuna inanır ve imametin kıyamete kadar...
Leonardo da Vinci denilince akla gelen eserlerinden biri de hiç şüphesiz Milano’da Santa Maria delle Grazie...
Yahudiler yüzyıllar boyunca seçilmiş halk olmaları nedeniyle kendilerini her zaman diğer toplumlardan ayrı tutmuş...
Aziz Shirdi Sai Baba'nın reenkarnasyonu olduğu kabul edilen Sathya Sai Baba'nın, Hindistan'da başlattığı...