Sâmerrâ İslam tarihçilerinin çoğuna göre “göreni sevindiren” anlamına gelen “sürremen reâ” ifadesinden gelmektedir. Ancak 1910-1913 yıllarında yapılan arkeolojik çalışmalar, şehrin ve kurulduğu bölgenin tarih öncesi dönemlere kadar dayanan bir geçmişinin olduğu ve ismin muhtemelen Asurlular’ın Sur-Marrati, Grekler’in Souma, Romalılar’ın Sumere, Süryânîler’in Şumasra ve Sâsânîler’in Sâmurra olarak isimlendirdikleri bu tarihi şehrin adından geldiğini göstermektedir.
Abbasi halifelerinden Mu‘tasım-Billâh'ın iktidara gelmesiyle “Sâmerrâ Dönemi” olarak isimlendirilen bir dönem başlamıştır. Abbasi devletine altmış yıl boyunca başkentlik yapmış olan Sâmerrâ şehri de Halife Mu‘tasım-Billâh tarafından 836 yılında Bağdat’ın yaklaşık 100 km. kuzeyinde ve Dicle’nin sol kıyısında kurulmuştur.
Kaynaklarda kuruluş sebebi olarak Mu‘tasım’ın Türkler’den teşkil ettiği, şehir hayatına uyum sağlayamayan askerî birliklerin zorba tavırlarıyla taşkınlık yapmaları ve Bağdat sokaklarında at koşturarak insanların yaralanmasına ve hatta ölümüne yol açmaları yüzünden halk ile aralarında başlayan gerginliğin tehlikeli boyutlara ulaşması gösterilmektedir.
Bu şehir her ne kadar Mu‘tasım-Billâh tarafından kurulmuş bir şehir özelliğini taşısa da “Sâmerrâ” ismi onun tarafından verilmemiştir. Daha öncesinde de var olan bu isim Mu‘tasım tarafından kullanılmaya devam etmiştir.
Me’mûn döneminin sonlarından itibaren siyasi ve askeri konularda ön plana çıkmaya başlayan Türkler, Mu’tasım döneminde orduda ve önemli devlet vazifelerinde görev almışlardı.
Bu sürece kadar Abbasilerin başkenti hala Bağdat’taydı. Ancak Bağdat’ın kurulan ordunun toprak ihtiyacı ve ekonomik ihtiyaçlarının karşılanması konusunda yetersiz kaldığını düşünen halife Mu’tasım orduyu ve hilafet merkezini taşımak için yeni bir başkent arayışındaydı. Bu arayışın neticesi ise devletin yeni başkentini o dönemlerde henüz sahiplenilmemiş olan Sâmerrâ bölgesine taşımak oldu.
Türk ordularının desteği sayesinde hilafet makamına gelen Mu’tasım, hilafet merkezini Türkler için yeni bir bölgeye taşımakla kalmamış aynı zamanda şehrin en nadide bölgelerini de onlara tahsis etmişti.
Halife Mu’tazıd’ın göreve gelmesiyle başkent tekrar Bağdat’a taşınmıştır. Böylece “Sâmerrâ Dönemi” sekiz Abbasi halifesine başkentlik yapan, 56 yıl süren ve 892 yılında sona eren bir dönem olarak tarihe geçmiştir.
Bozkurt, Nahide. Abbâsîler. İstabul: İSAM Yayınları, 9. bs., 2022.
Demirci, Mustafa. “Sâmerrâ”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 36/70-71. İstanbul: TDV Yayınları, 2009.
Topuz, Hatice Kübra. “ABBASİ BAŞŞEHRİ SAMERRA VE ABBASİ TARİHİNDE SAMERRA DÖNEMİ”. İSTEM 18 (01 Aralık 2011), 83-112.
718 yılında başlayan ve yaklaşık sekiz asır boyunca devam eden, 1492 yılında Gırnata’nın işgal edilip Endülüs...
Uhud Gazvesi, Mekke müşriklerinin Medine’deki Müslümanları yok etmek amacıyla Bedir’in ardından...
Suriye, Mısır, Filistin ve Ürdün bölgelerinin Müslümanlar tarafından fethinin ilk adımı...
Cahiliye Dönemi’nde Mekke'de bozulan asayişi temin etmek adına bir araya gelinerek kurulan topluluğa Hilfü’l-Fudûl...
Amr B Luhay, putları Hicaz bölgesine getirerek, Araplara putperestliği öğreten kişi olarak bilinir. Bazı rivayetlere...
Haberleşme ihtiyacı insanlık var olduğundan beri mevcuttur. Bu ihtiyacı gidermek amacıyla insanlar ilk çağlardan...
İslam topraklarında ortaya çıkmış olan medrese geleneği, İslam eğitim sisteminin temel kurumudur. Sözlükte...
Şii Karmati Devleti tarafından 929-930 yıllarında Mekke şehri ele geçirilmiş ve yağmalanmıştır. Karmati oluşumları...
Avarız, arıza kelimesinin çoğuludur. Kelime; kaza, bela, beklenmedik engel manasına gelir. İkincil anlam olarak olağanüstü...
İtalya Yarımadasından bir boğazla ayrılan Sicilya Adası, Müslümanlar tarafından 827 yılında ele geçirilmiştir....