Kudüs Fatihi olarak bilinen Selahaddin Eyyubi’nin tam adı el-Melik el-Nasır Selah el-Dünya ve'l-Din Ebu'l Muzaffer’dir. Selçukluların Tıkrit valisi Necmeddin Eyyub’un oğlu olan Selahaddin 1137 yılında, Bağdat’ın kuzeyinde bulunan Tıkrit Kalesi’nde dünyaya gelmiştir. Babasının görevi nedeniyle siyasi bir ortamda yetişen Selahaddin, iyi bir eğitim görmüş ve bir şehzade gibi yetişmiştir.
Babası Necmeddin Eyyub gibi Nureddin Zengi’nin himayesinde bulunan Selahaddin, amcasının ölümünün ardından Mısır’daki ordu kumandanlığı görevine atanmış ve bunun yanında bir de Selahaddin’e Fatımi halifesinin veziri olma sorumluluğu yüklenmiştir. Selahaddin Eyyubi bu iki önemli görevi üstlenmiş, Mısır’ı ve Mısır’a bağlı olan yerleri bir hükümdar gibi yönetmiştir. Bu süreç içerisinde Haçlılar ve Bizanslılarla mücadelelere girmiştir. Nureddin Zengi, hayali olan Kudüs’ü fethedemeden vefat edince bu kutsal görevi Selahaddin üstlenmiştir. Selahaddin, hem Zengi’nin devletini korumayı hem de Kudüs’ü Haçlılardan kurtarmayı kendisine görev edinmiştir.
Selahaddin 1179 yılında Merciuyun Savaşı’nı kazanınca Haçlılara karşı bir üstünlük elde etmiştir. Haçlılar üzerine taarruza devam ederken Kudüs Haçlı Krallığı’nda bulunan, Fransız Haçlı şövalyesi Guy de Lusignan’a bağlı olan ve kendisi de Fransız bir şövalye olan Renaud de Chatillon ile bir anlaşma yapmıştır. Anlaşmaya göre Müslümanların ticaret kervanlarına saldırılmayacaktır. Fakat daha sonra Chatillon, Mısır’dan Suriye’ye giden bir Müslüman kervanına saldırarak anlaşmayı bozmuştur. Selahaddin bunu öğrenince Kerek-Şevbek Prinkespi olan Chatillon üzerine sefere çıkmak üzere askerlerini cihada çağırmıştır.
Selahaddin Eyyubi oğlunu ve bir grup askerini Dımaşk’ın güneyinde bulunan Re’sulma ordugâhına yerleştirmiştir. Burada girişilen mücadelede başarı haberini alınca Selahaddin Haçlılar üzerine yürümek için uygun zamanın geldiğini anlamıştır. Rebiulahir ayının 23’ünde Kefer-Sebt’te mevzilenen birlikler, Haçlıları harekete geçirmek için onları ok yağmuruna tutmuşlardır. Fakat Haçlılar tarafından herhangi bir karşılık verilmeyince tuzak ihtimaline karşılık Selahaddin muharip birliklere yerlerinden ayrılmamalarını söylemiş ve hassa askerleri ile şehre ilerleyerek iç kaleyi kuşatmıştır. Bunun üzerine şehrin hâkimi, Haçlılardan yardım istemiş ve görüşmelerin ardından Haçlı birlikleri harekete geçmiştir.
Selahaddin Eyyubi, Haçlılarla yapılacak olan mücadelede tedbirli davranarak öncesinde su kuyularının bulunduğu yerleri kontrol altına almıştır. Askerler Haçlıların suya ulaşmalarına izin vermemiş ve onları oklarla engellemişlerdir. Haçlılar, Hıttin köyünün yukarısında bulunan düzlüğe ulaştıklarında susuzluktan yorgun ve bitkin kalmış, etrafları sarıldığı için geriye de dönememişlerdir. Geceyi burada geçirmek zorunda kalan Haçlı birlikleri sabah Selahaddin’in ordusunu geçmeyi planlamışlardır. İki ordu da sabaha kadar savaş hazırlıklarını sürdürmüştür. Sultan Selahaddin, zaferden emin olduğu için bütün gece askerlerine moral vermiştir. Rebiulahir’in 25’i sabahı Haçlı ordusu harekete geçmiştir. Ancak ok yağmuru altında zar zor ilerleyebilmişlerdir. Haçlı ordusu ve Selahaddin’in ordusu göğüs göğüse çarpışırken Haçlıların ağır mızraklarından çekinen askerlerin hamle yapmadıklarını gören Sultan, saflar arasında ilerleyerek askerlerini savaşmaya teşvik etmiştir. Bu sırada Sultan’ın memlüklerinden olan Mengüpars’ın şehit düşmesi ile asker intikam hırsıyla hücuma geçmiş ve Haçlı ordusunu yararak ilerlemiştir. Tam bu esnada Haçlıların tarafında bulunan otların tutuşturulması ile Haçlı ordusu duman içinde kalmış ve askerlerin çoğu kılıçtan geçirilmiştir. Savaşın kaybedileceğini anlayan Haçlı ordusu komutanlarından bazıları Müslüman safları arasından kaçmıştır.
Savaşın sonunda Kral Guy ve Prinkesp Renaud de Chatillon ile birlikte pek çok esir ele geçirilmiştir. Selahaddin esirlere iyi davranmış ancak Renaud’u anlaşmaya riayet etmemesi ve söylediği bazı sözler nedeniyle bizzat kendi elleriyle öldürmüştür. Hıttin Savaşı’nın anısına Selahaddin Eyyubi, Guy de Lusignan’ın esir edildiği tepeye kubbesi olan küçük bir bina inşa ettirmiş ve ismini de Kubbbetu’n Nasr koymuştur.
Zamanını ilim, cihad yahut devlet işleri ile geçiren Selahaddin Eyyubi’nin, Arapça, Türkçe, Farsça ve Kürtçe bildiği kaydedilmiştir. İmar faaliyetlerine önem veren Selahaddin pek çok medrese, köprü, kale, hamam, cami inşa ettirmiştir. Dünya tarihinde örnek bir sultan olarak bilinen Selahaddin Eyyubi, Türk-İslam tarihinin en fazla tanınan kahramanlardandır. 1193 yılında Dımaşk’ta vefat eden Selahaddin, Nureddin Zengi’nin hayali olan Kudüs’ün fethini gerçekleştirmiş ve Kudüs Fatihi olarak Müslümanların gönlünde her zaman önemli bir yere sahip olmuştur.
Cartwright, Mark. “Selahaddin Eyyubi”. Dünya Tarihi Ansiklopedisi. Erişim: 11 Ağustos 2023. https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-17134/selahaddin-eyyubi/
Şeşen, Ramazan. “Hıttin Savaşı”. TDV İslâm Ansiklopedisi. 18/165-167. İstanbul: TDV Yayınları, 1998.
Üstün, Cemal. “Selahaddin Eyyübi ve Kudüs’ün Fethi”. Yenifikir 10/21, 2018, 72-85.
Britannica, “Saladin: Ayyubid sultan”. Erişim: 11 Ağustos 2023. https://www.britannica.com/biography/Saladin
718 yılında başlayan ve yaklaşık sekiz asır boyunca devam eden, 1492 yılında Gırnata’nın işgal edilip Endülüs...
Uhud Gazvesi, Mekke müşriklerinin Medine’deki Müslümanları yok etmek amacıyla Bedir’in ardından...
Suriye, Mısır, Filistin ve Ürdün bölgelerinin Müslümanlar tarafından fethinin ilk adımı...
Cahiliye Dönemi’nde Mekke'de bozulan asayişi temin etmek adına bir araya gelinerek kurulan topluluğa Hilfü’l-Fudûl...
Amr B Luhay, putları Hicaz bölgesine getirerek, Araplara putperestliği öğreten kişi olarak bilinir. Bazı rivayetlere...
Haberleşme ihtiyacı insanlık var olduğundan beri mevcuttur. Bu ihtiyacı gidermek amacıyla insanlar ilk çağlardan...
İslam topraklarında ortaya çıkmış olan medrese geleneği, İslam eğitim sisteminin temel kurumudur. Sözlükte...
Şii Karmati Devleti tarafından 929-930 yıllarında Mekke şehri ele geçirilmiş ve yağmalanmıştır. Karmati oluşumları...
Avarız, arıza kelimesinin çoğuludur. Kelime; kaza, bela, beklenmedik engel manasına gelir. İkincil anlam olarak olağanüstü...
İtalya Yarımadasından bir boğazla ayrılan Sicilya Adası, Müslümanlar tarafından 827 yılında ele geçirilmiştir....