‘Gaslighting’ terimi, Patrick Hamilton tarafından kaleme alınan ve 1880’lerin Londra’sında geçen ‘Gas Light’ (Gaz Lambası) adlı tiyatro oyunundan gelmektedir. 1938 yılında sahnelenen ‘Gaz Lambası’ oyununda Jack her gece bir gaz lambasının ışığını söndürür ve eşi Bella, kocasına ışığın her geçen gün daha az yandığını söyler. Ancak Jack bu gerçeği reddeder ve karısını başta hayal ürünü durumlar uydurmakla sonrasında ise akıl hastası olmakla suçlar. Bella kendinden şüphe etmeye, kendi gerçekliğini ve gördüklerini sorgulamaya başlar. Jack’in amacı Bella’nın kararlarını kendisine teslim etmesini sağlayarak karısının mücevherlerini ele geçirmektir.
Gaslighting temelde psikolojik bir manipülasyon tekniğidir. Bu manipülasyon türünde mağdurlar karşı tarafın söylem ve eylemleri nedeniyle hafızasını, düşüncelerini, ruh sağlığını ve algılarını sorgulayarak muhakemelerinde eksiklik ararlar ve bir süre sonra buna inanmaya başlarlar. Çünkü onları sürekli eleştiren, hatalı olduklarını düşünen, eksik hissettiren, kusurlarını öne çıkaran birileri vardır. Sevdiğimiz ve güvendiğimiz kişilerin bu tür manipülasyonlarına sıklıkla maruz kaldığımız için etkilenmemiz son derece kolaydır. Gaslighting, karşı tarafı aşağılanmış, zayıf, suçlu hissettirerek ve kişisel çıkarları konusunda kendinden şüphe uyandırarak kontrol etme çabasıdır.
Gaslighting Nasıl Oluşur?
Literatüre göre bu psikolojik manipülasyon tekniği üç farklı şekilde uygulanmaktadır. Birinci yöntemde manipülatör, gerçekleşen olaylar silsilesinin ikinci veya üçüncü seferinde mağdur için farklı bir anlatı oluşturur. Kurban farkı fark ettiğinde manipülatör, mağdurun bunu yanlış hatırladığını ve aklının yerinde olmadığını söyleyerek mağdurun algılarını manipüle etmeye çalışır. İkinci yöntem fizikseldir. Gaslighter evdeki bir eşyanın yerini değiştirir, onu başka bir yere koyar ve daha sonra orijinal yerine geri götürür. Mağdur, öncesinde eşyayı baştaki yerinde göremediğini ama daha sonra onu yerine manipülatörün koymuş olabileceğini söylediğinde, manipülatör eşyanın her zaman orada olduğunu ve sorunun mağdurun algısından kaynaklandığını belirtir, böylece kişinin kendinden şüphe etmesine sebep olur. Üçüncü yöntem ise kasıtlı olarak bir olayın detaylarını atlayan manipülatörün, mağdurla bu detaylardan daha önce bahsetmiş gibi konuşması ve mağdurun hafızasında bir sorun olduğu için bunları hatırlamamakla suçlamasıdır.
Bununla birlikte 'gaslighting' terimi şimdilerde ilişkilerin sorunlu duygusal yönlerini ifade etmek için kullanılmaktadır. Bir tarafın diğerine üstünlük kurması, karşı tarafı kötü hissettirmesi, olayları sürekli çarpıtması, onun duygularını görmezden gelmesi ve ilişkinin tek sahibi olması bu tanım kapsamında değerlendirilmektedir.
Duygusal açıdan sürekli eksik, hatalı ve sorunlu hissettirilen kişi, bir süre sonra kendi iradesini ve bilincini kullanamaz hale gelir ve tam bir teslimiyetle hayatına devam eder. Böylece gaslighter tüm kontrolü eline alır ve tüm kararları o verir. Aslında gaslighter'ın amacı karşı tarafın kişiliğini ve yaşamını kontrol altına almak ve onu istediği gibi manipüle etmektir.
Gaslighting'in nedenleri nelerdir?
Bu kişilerin narsistik kişilik bozukluğuna sahip oldukları sıklıkla görülmektedir. Narsistik kişilik bozukluğuna sahip olanlar kendilerini yüce, dokunulmaz ve çok önemli görürler. Bu nedenle çevrelerinde ve kurdukları ilişkilerde daima kontrol etmek, önemli görülmek, ilgi odağı olmak ve değer verilmek isterler. Karşıdakini kendine bağımlı kılmak için ellerinden geleni yaparlar. Mağdurun duygu, düşünce ve arzuları narsist için önemli değildir. Önemli olan karşı tarafın düşünce ve eylemlerini kontrol etmek, şekillendirmek, onu çevresinden izole ederek bağımlı hale getirmektir. Gaslighter narsistleri her ne kadar kendilerini çok güçlü ve değerli görseler de aslında kırılgan bir benliğe ve özgüvene sahiptirler.
Kişi Gaslighting'e Maruz Kaldığını Nasıl Anlar?
Gaslighting’e maruz kalan kişiler ilişkileri konusunda sürekli kafa karışıklığı yaşarlar ve kendilerine sık sık “Yanlış mı yaptım, hata mı yapıyorum?” diye sorarlar. Yaptıkları tüm tartışmalardan dolayı suçlanırlar, sürekli eksik hissederler, özür dileyen taraf olurlar. Duygularının görmezden gelindiğini hissederler, kavgalardan kaçınmak için taviz veren tarafta kalırlar, haklıyken bile kendilerini savunamayacak kadar yorgun hissederler, ilişkinin geleceğine dair hiçbir umutları kalmaz. Gaslighter onu incitir, ona bağırır veya hakaret ederken suçluluk duygusuna kapılırlar.
Gaslighting'de En Sık Kullanılan İfadeler
Gashlighting yaparken sıklıkla kullanılan cümleleri bilmek bu konu hakkında farkındalık sağlayabilir. Bu cümleleri sık sık duyuyorsanız ilişkinizi yeniden gözden geçirmeniz gerekiyor: “Bu hiç olmadı, uydurma! Katılmıyorum, bunlar senin fantezilerin. Sana bunu söylemedim, rüya görüyorsun. Bu tam bir yalan. Bunu uyduruyorsun. Herkes senin yalancı olduğunu söylüyor. Abartıyorsun. Bunu hiç yaşamadık! Bunu sana söylemedim. Seni ne kadar sevdiğimi bilirsin. Seni asla incitmeyeceğim! Sen benim için çok değerlisin, o sözleri öfkeyle söyledim!”
Bu Durum Karşısında Kişi Ne Yapmalı?
Gaslighting'i uygulayan manipülatörün son derece profesyonelce hareket edeceğinden dolayı gaslighting'e maruz kaldığınızı fark etmenin her zaman kolay olmayabileceğini unutmamak gerekir. Bu sakıncayı fark ettiğiniz anda rahatsız hissettiğiniz durumları ve bu rahatsızlığın sebebini açıkça ifade edin. Daha sonra gaslighter'ı gerektiği gibi uyarın ve tekrarını önlemek için kendi sınırlarınızı açıkça çizin. Karşı taraf bunu yapmaya devam ederse lütfen o kişiyle ilişkinizi sonlandırın çünkü gaslighter'ın ruh hali sağlıklı değildir. Bu kişiye profesyonel olarak destek verebilecek ve tedavi edebilecek kişi de siz değilsiniz. Eğer bunu yapmaya kalkışırsanız aynı duruma düşebilir hatta daha büyük zararlara maruz kalabilirsiniz.
Hamilton, Patrick, “Gaslight: A Victorian Thriller”, Abacus, 2018.
The Abigail Project, “What is Gaslighting?” Erişim: 09.09.2023, https://theabigailproject.org/what-is-gaslighting/
Sarkis, Stefanie Moulton, “Gaslighting: Recognize Manipulative and Emotionally Abusive People -and Break Free”, Da Capo Lifelong Books, 2018.
Matematiğin sevilmeme nedenleri arasında yer alan öğretmen, okul ve çevre gibi faktörlerin yanında başka...
Kişilik, toplumda bireyleri birbirinden ayıran ve faklı kılan özellikler bütünüdür. Kişilerde ve...
Gestalt teorisine göre; bütün, parçaların toplamından farklı bir anlam ifade eder ve birey, bütünü...
Müziği seviyoruz çünkü bizi iyi hissettiriyor. Peki, neden kendimizi iyi hissetmemizi sağlıyor? 2001...
Daha önce ‘belki ileride işe yarar’ düşüncesi ile eşyalarınızı atamadığınız oldu mu? Başkalarının...
Somatik bellek, vücudun motor hareketlerini ve fiziksel deneyimlerini hatırlama yeteneğidir.
Synesthesia” kelime kökleri itibariyle Yunanca syn (birlikte) ve aesthe-sis (algılamak) olan iki kelimenin birleşiminden...
Retorik, iletişim yoluyla ikna etme sanatlarından bir tanesidir. Motive etmek veya bilgilendirmek için insanların...
Psikolog Abraham Maslow, 20. yüzyılın en tesirli psikologlarından biri olarak kabul edilmiş ve 1943 yılında yayımladığı...
Lusid rüya, kişinin rüya gördüğünün farkında olduğu ve rüyayı yönetebildiği rüya...