Platon’un doğduğu ve yetiştiği topraklar olan Atina, pek çok Atinalı tarafından şehir devletlerinin en mükemmeli olarak kabul edilmekteydi. Ancak Platon, Atinalıların bu düşüncesinin tam tersi düşüncelere sahipti. Siyasette uzman olmayan kişilerin görev yapıyor olmasına şüpheyle yaklaşmakta ve Atina’nın askeri, sosyal, politik hatalarını görmekteydi.
Platon, içinde yaşadığı toplumdan hareketle kendi felsefe sistemi çerçevesinde ideal bir devlet anlayışı inşa etmiştir. “Platon’un ideal devleti” olarak bilinen bu devlet şekli, bilgililerin ve erdemlilerin başta olduğu tam bir aristokratik sistemdir. İnsanın üç parçalı ruh anlayışından yola çıkan Platon, ideal devletini şekillendirirken bu üç parçalı sistemi kullanmıştır. Buna göre nasıl ki insan ruhu üç parçadan (iştah, tin, akıl) oluşuyorsa, ideal devleti oluşturan sistemde de üç ayrı sınıfın olması gerektiğini ifade etmiştir. Bu üç sınıf; yöneticiler, koruyucular (askerler) ve çiftçilerden oluşmaktadır. Her sınıfın kendisine özel yapması gereken işleri bulunmakta ve bu sınıflar görevlerini en iyi şekilde yerine getirmektedir.
Platon, kurmuş oluğu sisteme ilk olarak ekonomik yapının inşası ile başlamaktadır. İnsan ruhunda iştaha denk gelen bu sınıf, Platon’a göre devletin bağlayıcı gücü olarak kabul ettiği insanların ihtiyaçlarından ortaya çıkmaktadır. İnsanların temel ihtiyacı olan, yeme, içme, barınma gereksinimlerinin en iyi şekilde ancak toplum içerisinde karşılanabileceği kabul edilmektedir. İnsanlar bu ihtiyaçların tamamını kendileri yerine getirememekte ve toplumdaki diğer üyelere ihtiyaç duymaktadır. Bu durum kaçınılmaz olarak bir işbölümü ve insanların bir alanda uzmanlaşmasını beraberinde getirmektedir. Platon, toplumun ortaya çıkmasında çiftçi, duvarcı, dokumacı, ayakkabıcının birbirlerine bağlı olmalarının etkili olduğunu savunmaktadır. Bu bağlamda artan ihtiyaçlarla bu ekibe farklı alanlardan insanlar eklenmekte ve toplum genişlemektedir. Kısacası Platon’a göre, insan, kendi ihtiyaçları için başkalarına bağlı olan ve sosyalleşebilen bir varlık olarak devletin kurulmasında önemli bir yere sahiptir.
Ekonomik olarak devletini sistemli hale getirdikten sonra artan nüfus ve genişleyen topraklar nedeniyle bunları koruması gereken bir savunma sınıfı ihtiyacı doğmaktadır. Platon, bu koruma görevini yapacak olan kişilerin profesyonel ve eğitimli askerler olması gerektiğini söylemektedir. Koruyucu sınıf felsefi bilgiden yoksun olduğu için tam anlamıyla erdemli değildir. Aldıkları eğitim sayesinde onlarda olması istenen, ruhun, tin kısmının daha baskın olması ve bunun sonucunda da cesaretin ortaya çıkmasıdır. Platon koruyucu sınıfın önemli olduğunu düşünmekte ve onları hiçbir konuda özgür bırakmamaktadır. Doğdukları günden itibaren hayatları devlet tarafından düzenlenmekte, mal sahibi olma kaygısına düşmemeleri için herhangi bir mülk edinmelerine izin verilmemektedir. Öyle ki koruyucu sınıfın kiminle evleneceği dahi devlet kontrolünde yapılmaktadır. Çünkü bu sınıfta esas olan sağlam gençlerin yetiştirilmesidir ve bunun için devletin yapacağı sağlıklı eşleştirmeler gerekli görülmektedir.
Platon’un devletinde en önemli ve insan ruhundaki üçlü yapıda ruhun akli kısmıyla özdeşleştirdiği sınıf, yönetici sınıfıdır. Platon’a göre yönetici sınıfı ya filozoflardan yahut filozof krallardan oluşmalıdır. Yönetici olanların, devleti en fazla düşünen, kendi iyiliğinden çok devletin menfaatlerini düşünen, refah ve mutluluğu her şeyden üstün tutan kişiler olması gerektiğini belirtmektedir. Yönetici sınıfında da koruyucularda olduğu gibi özgürlük alanları yoktur. Kendi aileleri, özel mülkleri yoktur. Ayrıca kadın, çocuk ve malları ortak kabul edilmekte, ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmaktadır. Yani bu iki sınıf, yöneticiler ve koruyucular, kendi içlerinde büyük bir aile olarak görülmektedir.
Platon’un inşa ettiği bu ideal devletin siyasi yapısının ne olduğu hiçbir zaman açıklanmamış ve yöneticilerin uyması gereken herhangi bir kanundan bahsedilmemiştir. Bu durum, insanların bu devlette çok mutlu olacakları, hiçbir suç işlemeyecekleri bu nedenle de yasalara hiçbir zaman ihtiyaç olmayacağı gibi çılgınca bir yorumun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Ayrıca Platon’un yöneten ve yönetilen arasında büyük bir fark yaratması, bireylerin özgürlüklerini yok sayan komünist bir devlet anlayışı ortaya koymuş olması da eleştirilmesine neden olmaktadır.
Cevizci, Ahmet. Felsefe Tarihi. Bursa: Say Yayınları, 2009.
Amara. “Plato’s Concept of an Ideal State”. Owlcation. 14 Haziran 2022. Erişim 04 Nisan 2023. https://owlcation.com/humanities/Platos-Concept-Of-Ideal-State
Gökberk, Macit. Felsefe Tarihi. İstanbul: Remzi Kitabevi, 2010.
Platon(Eflatun). Devlet. Panama Yayıncılık, 2018.
Ruhi, Mehmet Emin. “Platon’un Devletin Kökenine İlişkin Görüşü ve Yansımaları” 1/1-2 (2005), 241-278.
“Plato –B.C.) (427?) (347 ) - The Ideal State, The Dialectical Method, Educational Programs, The Cultivation of Morals”. Erişim 04 Nisan 2023. https://education.stateuniversity.com/pages/2326/Plato-427-347-B-C-E.html
Evrenin nasıl ortaya çıktığı, evrende var olan şeylerin kökeninin ne olduğu sorusu insanlığın en eski ve temel...
Yol, kaos ve düzen Çin felsefesinin merkezinde yer alan üç önemli kavramdır. Yol, düşünce...
Karakteristik pos bıyığı, acı yaşantısı ve kafa karıştıran eserleriyle tanınan Friedrich W. Nietzsche, felsefenin büyük...
Zihin felsefesinde tartışılagelen en temel konulardan biri fizikalizm üzerinedir 1931 yılında Otto Neurath ve 1932’de...
Ockham'ın usturasının prensibi genellikle İngiliz teolog, mantıkçı ve bir Fransisken rahibi olan Ockhamlı William'a...
Müslüman filozof ve hukuk bilgini Ebu Hamid el-Gazzâli (1058-1111), Descartes'tan 500 yıl önce...
Türkçeye “hayvancılık” olarak çevirebileceğimiz animalizmin ayırt edici iddiası temel metafizik...
Yaklaşık 2500 yıl kadar önce Elealı filozof Zenon ortaya birtakım fikirler attı ve çılgınca sorular sordu. Zenon...
8. ve 15. yüzyıllar Hıristiyan Ortaçağ felsefesinde Skolastik dönem olarak bilinmektedir. Bu dönemde...
Orwell’in siyaset felsefesinde temel iki kavram; 1930’ların ortasından hayatının sonuna kadar savunduğu sosyalizm...