Konya Bilim Merkezi İlimge

Osmanlı'dan Günümüze Kısa Bir Kudüs Serüveni

 Azime Selin Ekici
 5 dk  334

Kudüs, insanlık tarihinin en eski ve önemli yerleşim merkezlerinin başında gelmektedir. Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’nın Kudüs’te bulunması ve Hz. Muhammed’in İsra ve Mi’rac yolculuğunun Kudüs ile ilgisinin olması bu şehri İslam’ın ana merkezlerinden biri haline getirmiştir. Kudüs’ün Yahudilik ve Hıristiyanlık için de kutsal sayılması, şehir üzerinde egemenlik iddiasının ve siyasi mücadelenin tarih boyunca devam etmesine yol açmıştır.

I. Dünya Savaşı’nın ardından uluslararası sistem yeniden şekillendirilirken savaştan yenilgiyle çıkan devletlerin topraklarında da köklü bir değişim başlamıştır. Savaşın galipleri arasında yer alan İngiltere ve Fransa, Osmanlı’nın Orta Doğusunda yönettiği topraklarda ulus-devletleşme sürecine müsaade etmeyerek bölgenin siyasal ve toplumsal yapısında ciddi hasarlar meydana getirecek bir yönetim anlayışı dayatmışlardır.

Osmanlı İmparatorluğu’nun Filistin bölgesinden çekilmesinin ardından oluşan siyasi boşluğu bir manda yönetimi kurmak suretiyle doldurmaya çalışan İngilizler, attıkları adımlar ve izledikleri stratejilerle bölgenin kaderini kökten değiştirecek hamleler yapmışlardır. İngiliz Hükümeti, Filistin’deki Manda Yönetimi’nin koordinasyonunda öncelikle Filistin topraklarının demografik yapısını dönüştürmeye başlamış ardından da Yahudilere devlet kurmaları için gerekli siyasi, ekonomik ve askeri desteği sağlamıştır.

1789’daki Fransız Devrimi’nin ardından milliyetçilik akımının yaygınlaşması ve Avrupa’daki gelişmeler, bir Yahudi devletinin kurulması fikrini etkilemiştir. Avusturya-Macaristan vatandaşı bir Yahudi olan gazeteci, yazar ve siyasi aktivist Theodor Herlz, 1896’da kaleme aldığı Yahudi Devleti isimli eserle, Yahudilerin kendi devletini kurma fikrini somutlaştıran en önemli isim olmuştur. Herlz, siyonizmin kurucusu olarak dagörülmektedir. Ayrıca Herlz, Dünya Siyonist Kongresini toplamayı başararak, işgal edilen Filistin topraklarında kurulan İsrail Devleti’nin önünü açmıştır.


İngiltere’nin Avrupa’da hızla değişen güç dengesi nedeniyle Siyonistlerin bölgede iyi bir müttefik olacağını ve İngiliz çıkarlarını destekleyeceğini düşünmesi, Filistin’de kurulacak Yahudi Devletine verdiği desteğin başlıca nedenlerindendi. Manda Yönetimi’nin denetiminde Filistin’deki kitlesel göçler organize edildi. Düzenlenen bu göçler Filistin topraklarında belirli özel amaçlı yapılanmaların oluşmasını da beraberinde getirdi. Bu yapılanmaların ilki Kibbutz adı verilen üretime yönelik topluluklardı. Nüfusları 100-2000 arası değişen Kibbutzlar Filistin’e göç eden Yahudiler için önemli bir iş kaynağı oluşmuştur.

Manda yönetimi eliyle Yahudi göçünün hızlanması ve Filistin topraklarındaki işgalin artması, Filistinliler arasında direnişin ilk nüvelerinin atılmasını da beraberinde getirmiştir. Bu dönemde Kudüs Baş Müftüsü Hacı Emin e-Hüseynî ve Suriyeli alim Şeyh İzzeddin el-Kassâm, direnişin sembol isimleri haline gelmiştir. İzzeddin el-Kassâm’ın 1935’te öldürülmesinin ardından ivmelenen direnişe yön vermek isteyen el-Hüseynî, 16 Mayıs 1936’da Filistin genelinde genel grev çağrısında bulunarak Manda yönetimine karşı örgütlü bir eylem stratejisi başlattı. Filistin’deki Arap ayaklanmasına dönüşen bu girişim, 1939’a kadar devam etti.


İngilizlerin planlanan takvimden çok önce 14 Mayıs 1948’de ansızın Filistin’den çekilmeye başlaması ve eş zamanlı olarak Yahudi lideri David Ben-Gurion’un Bağımsızlık Bildirgesini okumasıyla Filistin topraklarında İsrail Devleti resmen kuruldu. Arapların Nekbe (Büyük Felaket) olarak tanımladıkları bu hadise, sadece Filistin için değil aynı zamanda Modern Orta Doğu tarihinin de en önemli birkaç kırılma noktasından birisidir.

15 Mayıs 1948’de Mısır, Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan ordularını Filistin topraklarına yönlendirerek İsrail’e savaş ilan ettiler. Devletin kuruluşunun hemen akabinde gerçekleşen bu savaş ilanı, İsrail’i korkutmayı ve devlet fikrinden vazgeçirmeyi amaçladığı gibi aynı zamanda liderlerin kendi konumlarını pekiştirmeye yönelik de bir hamleydi. Böyle bir zeminde koalisyonun, İngilizler tarafından uzun süredir teçhizat konusunda desteklenen İsrail’e karşı bütünlüklü ve sürdürülebilir bir saldırı stratejisi benimsemesi mümkün gözükmemekteydi. "1948-1949" ya da "Birinci Arap-İsrail Savaşı" olarak da tarihe geçen bu olayın sonunda savaşa giren ülkelerin tamamı İsrail ile ateşkes imzalamak zorunda kalmışlardır. Savaştan önemli bir zafer elde eden İsrail ise Kudüs merkezli olarak devletin kurumsallaşma sürecini başlatmıştır.

1967 Haziran ayında gerçekleşen ve "Altı Gün Savaşı" olarak bilinen savaşla birlikte, Arapların İsrail’i hezimete uğratmak için çıktıkları yolda aldıkları büyük mağlubiyet resmin tamamen değişmesine sebep olmuştur. İsrail-Mısır arasında imzalanan barış antlaşmaları neticesinde Mısır, diplomatik olarak İsrail’i ilk tanıyan Arap Devleti olmuştur. Bunun ardından Mısır, Arap Birliği’nden ihraç edilmiştir.

13 Aralık 1980’de Knesset’te geçen, ‘Kudüs, İsrail’in Başkenti’ başlıklı Temel Yasa, Kudüs üzerindeki fiili İsrail egemenliğini hukuki duruma dönüştürmüştür. Bu, Kudüs’ün statüsü ve geleceğine dair en radikal kırılma noktasıdır.

İsrail’in meşruiyeti her türlü platformda sorgulanmasına rağmen tüm dünyada fiili durumu dayatmaya çalışan Siyonist yönetime karşı en büyük uluslararası destek ABD başkanı Donald Trump’tan gelmiştir. Özellikle son iki yıldır Yahudilerin, Mescid-i Aksa’ya baskınlarında gözle görülür bir artışın olması ve yönetimin bunu görmezden gelmesi, mezkûr stratejinin hayata geçirildiğinin başlıca göstergesidir.

#kudüs #israil #filistin #siyonizm #theodorherlz #altıgünsavaşları #büyükfelaket #osmanlı
0
0
0
Kaynakça

Arslantaş, Prof.Dr. Nuh - Prof.Dr. Eldar Hasanoğlu (ed.). Gönül Coğrafyamız Serisi: Geçmişten Günümüze Kudüs, 2022.

Cleveland, William L. Modern Ortadoğu Tarihi. çev. Mehmet Harmancı. Agora Kitaplığı, 2015.

Mercan, Muhammed Hüseyin. “SÜREKLİLİK VE DEĞİŞİM BAĞLAMINDA HAMAS’IN SİYASAL STRATEJİSİ”. Middle Eastern Studies.

Shlaim, Avi. Demir Duvar: İsrail ve Arap Dünyası. çev. T. Demirci. Küre Yayınları, 2019.


BENZER MAKALE
Öğretmen Değil Rehber

Öğretmen Değil Rehber

Çoğu zaman kendisine atfedilen kutsallıkla birlikte anılan öğretmenlik mesleğinin de bir tarihsel süreci...

Pelerinin Altındaki Hançer: Sicarii Suikast Örgütü

Pelerinin Altındaki Hançer: Sicarii Suikast Örgütü

Sicarii olarak tanımlanan grup adını suikast faaliyetlerinde kullanılan hançerden almaktadır. Kısa ve kıvrımlı olan...

Birlik ve Konfederasyon Mücadelesi: Amerika iç Savaşı

Birlik ve Konfederasyon Mücadelesi: Amerika iç Savaşı

Amerikan İç Savaşı, ekonomileri tarıma dayalı olan ve köleleri iş gücü olarak kullanan Güney...

Son İsrail-Arap Savaşı: Yom-Kippur Muharebesi

Son İsrail-Arap Savaşı: Yom-Kippur Muharebesi

Suriye ve Mısır önderliğinde Arap Devletleri 1973 yılının 6 Ekim’ine denk gelen Ramazan ayının onuncu gününde,...

Vaat Edilmiş Topraklar Efsanesi ve Siyonizm

Vaat Edilmiş Topraklar Efsanesi ve Siyonizm

Vaat Edilmiş Topraklar (Arz-ı Mev’ud), Tanrı'nın Hz. İbrahim'e ve onun soyundan gelenlere verdiğine inanılan...

Naziler ve Siyonist Ortakları

Naziler ve Siyonist Ortakları

Hitler'e karşı savaş başladığında neredeyse tüm Yahudi örgütleri müttefiklerle güçlerini...

İsrail’i Kuran Terörist Örgütler: Haganah, Irgun ve Lehi

İsrail’i Kuran Terörist Örgütler: Haganah, Irgun ve Lehi

Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren İsrail'in kuruluş süreci de katliamlarla doludur. İsrail'in...

Protestanlık Uğruna Bir Savaş: 30 Yıl Savaşı

Protestanlık Uğruna Bir Savaş: 30 Yıl Savaşı

30 yıl savaşları 1618-1648 yılları arasında Almanya merkezli gerçekleşen ama bütün Avrupa’yı içine...

Üç Kralın Savaşı: Vadisseyl Muharebesi

Üç Kralın Savaşı: Vadisseyl Muharebesi

1578 yılında Portekiz Kralı, Muhammed El Mütevekkil’e destek vermek amacıyla ordusuyla Fas’a çıkarma...

Şekerin Acı Tarihi

Şekerin Acı Tarihi

Günümüzde neredeyse her alanda kullandığımız bir ürün olan şeker, Hindistan'dan başlayarak...

ANASAYFA
RASTGELE
KATEGORİLER
POPÜLER
EN YENİLER