Konya Bilim Merkezi İlimge

Osmanlı'da Hadis Sevgisi: Buharihanlık

 Rümeysa Taşan
 5 dk  877

İslam coğrafyasında Kuran-ı Kerim’den sonra en güvenilir kitap İmam Buhari’nin on altı yılda yazdığı, tashih ve kontrolünün yirmi dört yıl sürdüğü ve toplam 40 yılda tamamladığı el-Câmiu’s-Sahih adlı eseridir. Kaynaklarda farklı şekillerde anılsa da en bilinen adı Sahîhu’l-Buhârî’dir.

Zehebî’nin söylediğine göre Kuran’dan sonra Müslümanların sahip olduğu en üstün ve en önemli kitap Sahîhu’l-Buhârî’dir. Fazla ilgi görmesinin nedeni yalnızca sahih hadisleri barındırmasıdır.

Osmanlı Devleti’nde Rasulullah’a (s.a.v.) olan sevginin ve sünnet-i seniyyeye verilen önemin bir göstergesi olarak Sahîhu’l-Buhârî hatmi ve Buhârihanlık yaygın bir gelenek halini almıştır. Buhârihan terimi, kitabın müellifi Buhâralı İmam Muhammed b. İsmâil’e nispetle Buhârî-i Şerîf diye anılan hadis kitabının sonuna Farsça “hânden” fiilinden “okuyan, okuyucu, çağırıcı, söyleyen” anlamına gelen “hân” kelimesinin getirilmesiyle oluşturulmuştur. Buhârî okuyan kimse manasına gelen Buhârîhân sözcüğü, Osmanlı Devleti’nde camiler ve türbeler başta olmak üzere çeşitli mekânlarda Sahîhu’l-Buhârî okuyan kişilerin genel adı olmuştur.

Osmanlı’da, medreseden mezun olan kişiler ayrıca bir sınavla camilerde öğrencilere ders verme yetkisine sahip olurlardı. Bu yetkiye sahip olan hocalara da dersiam denirdi. Dersiamlar camilerde tefsir, fıkıh, hadis dersleri okuturlardı. Cami dersleri yaygınlaşırken halkın en güvendiği eserlerden biri olan Sahîhu’l-Buhârî de camilerde okutulmaya başlatılmıştı. Sahîhu’l-Buhârî okuyacak kişi de dersiamlar arasından seçilirdi. Seçilecek olan kişilerin liyakat sahibi olup olmadığına dikkat edilmiştir. Bu geleneğin uzun yıllar devam etmesi ve liyakatli ellerde kalması için devlet büyük bir çaba sarf etmiştir. 

Sahîhu’l-Buhârî sevap kazanmanın yanında savaş zamanında, hastalıklarda ve kişinin manevi yönden şifa bulması amacıyla da en fazla okunan ve hatmedilen kitap haline gelmiştir.

Osmanlı Dönemi’nde İstanbul’da başlayan bu gelenek Osmanlı’nın hâkim olduğu pek çok yerde de görülmeye başlanmıştır. Başta camiler olmak üzere kütüphanelerde, türbelerde ve devlet dairelerinde Buhâri okuma geleneği sürdürülmüştür. 

Buhari okunan yerler:

1) Camiiler: Pek çok kişiye ulaşabilmenin en kolay yolu camiler olduğu için bu geleneğin ilk başladığı yer de camilerdir. Ayrıca İstanbul’da camilerin ilim merkezi ve yuvası olması için böyle bir yol izlenmiştir. En doğru kaynaktan aktarılan hadisler ile toplumun ilim düzeyinin artması ve bilinçlendirilmesi amaçlanmıştır. Süleymaniye, Fatih ve Ayasofya Camilerinde Buhâri okunması geleneği en çok bilinenler arasındadır. Bunların dışında Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevî’de de bu gelenek sürdürülmüştür.

2) Türbeler: Osmanlı Padişahları ve Valide Sultanlar kurdukları vakıflar aracılığıyla türbelerinde Buhârî-i Şerif’in okunmasını istemişlerdir. Bu geleneğin oluşmasında ulemanın büyük bir etkisi vardır.

3) Devlet Daireleri: Bab-ı fetva yani Şeyhülislamlık makamında da Buhâri geleneği sürdürülmüştür. Dersler pazartesi ve perşembe olmak üzere haftada iki gün icra edilmiştir. Bazı zamanlar kesintilere uğrasa da bu gelenek uzun bir süre devam ettirilmiştir.

Diğer bir devlet dairesi olan Bab-ı Ali’de de Buhârî-i Şerîf’in okunmuştur. Buhârî-i Şerîf’in ne kadar okunduğu ile alakalı bilgilerinin mevcudiyeti, bu geleneğin ne derece yaygınlaştığının göstergesi olması açısından önemlidir. Bu gibi pek çok devlet dairesinde de Buhâri okuma geleneği uzun yıllar sürmüştür.

4) Tekke: Buhâri okuma geleneği tekke ve dergâhlarda da sürdürülmüştür. Halkın ihtiyacına göre burada pek çok ilmi faaliyet yürütülmüştür.

5) Kütüphaneler: Osmanlı Padişahları kütüphanelerin açılması için büyük bir çaba sarf etmiştir. Sultan I. Mahmud da kütüphane kuran padişahlardandır. Kendisi Ayasofya Camii’nde büyük bir kütüphane kurarak buranın ilim merkezi haline gelmesini istemiştir. Neredeyse açılan pek çok kütüphanede ilk yapılan iş Buhâri okumalarının başlatılmasıdır. Bu dönemden itibaren kütüphaneler de bir ilim merkezi halini almıştır.

Hadisler okunurken ve dinlenirken anlamları anlaşılmamış olsa da Hz. Peygamber’in yolunda oldukları hissi insanlara huzur veriyordu. Çoğu padişah hadis okumanın değerini bilmiş ve bunun için kadrolar tahsis etmiş, onlara imkân vermiş ve kütüphaneler kurmuşlardır. Ayrıca kendileri de bizzat burada bulunmak için gayret sarf etmişlerdir.

#Hadis #Buhari #Osmanlı #Gelenek #Hatim
0
0
0
Kaynakça

ALTUNTAŞ, Mustafa Celil. “Osmanlı İlim Geleneğinde Buhârîhânlık.” Journal of Hadith Studies / Hadis Tetkikleri Dergisi 8/1 (01 Haziran 2010), 33-67.

Altuntaş, Mustafa Celil. “Osmanlı Döneminde Buhârîhânlık Geleneğinin Başlaması ve Osmanlı Hadisçiliğine Etkisi (Sözlü Sunum)”.

Güler, Zekeriya. “BUHÂRÎ VE el-CÂMİU’S-SAHÎH’İ ÜZERİNE”. BEÜ İlahiyat Fakültesi Dergisi 2/1 (08 Temmuz 2015), 1-24.


BENZER MAKALE
Hristiyanların Endülüs’ü Geri Alma Projesi: Reconquista

Hristiyanların Endülüs’ü Geri Alma Projesi: Reconquista

718 yılında başlayan ve yaklaşık sekiz asır boyunca devam eden, 1492 yılında Gırnata’nın işgal edilip Endülüs...

Müslümanlarla Mekkeli Müşrikler Arasındaki İkinci Savaş: Uhud Gazvesi

Müslümanlarla Mekkeli Müşrikler Arasındaki İkinci Savaş: Uhud Gazvesi

Uhud Gazvesi, Mekke müşriklerinin Medine’deki Müslümanları yok etmek amacıyla Bedir’in ardından...

Roma'nın Yıkılışının İlk Adımı Ecnadeyn Savaşı

Roma'nın Yıkılışının İlk Adımı Ecnadeyn Savaşı

Suriye, Mısır, Filistin ve Ürdün bölgelerinin Müslümanlar tarafından fethinin ilk adımı...

Erdemliler Topluluğu: Hilfü’l-Fudûl

Erdemliler Topluluğu: Hilfü’l-Fudûl

Cahiliye Dönemi’nde Mekke'de bozulan asayişi temin etmek adına bir araya gelinerek kurulan topluluğa Hilfü’l-Fudûl...

Arapları Şirke Götüren Kişi: Amr bin Luhay

Arapları Şirke Götüren Kişi: Amr bin Luhay

Amr B Luhay, putları Hicaz bölgesine getirerek, Araplara putperestliği öğreten kişi olarak bilinir. Bazı rivayetlere...

İslam Devletlerinde Haberleşme: Berid Teşkilatı

İslam Devletlerinde Haberleşme: Berid Teşkilatı

Haberleşme ihtiyacı insanlık var olduğundan beri mevcuttur. Bu ihtiyacı gidermek amacıyla insanlar ilk çağlardan...

Osmanlı Devleti’nde Medrese Geleneği

Osmanlı Devleti’nde Medrese Geleneği

İslam topraklarında ortaya çıkmış olan medrese geleneği, İslam eğitim sisteminin temel kurumudur. Sözlükte...

Heterodoks Yapılanma: Karmatiler

Heterodoks Yapılanma: Karmatiler

Şii Karmati Devleti tarafından 929-930 yıllarında Mekke şehri ele geçirilmiş ve yağmalanmıştır. Karmati oluşumları...

Olağanüstü Vergilendirme: Avarız

Olağanüstü Vergilendirme: Avarız

Avarız, arıza kelimesinin çoğuludur. Kelime; kaza, bela, beklenmedik engel manasına gelir. İkincil anlam olarak olağanüstü...

Güney İtalya'da İslam: Sicilya Emirliği

Güney İtalya'da İslam: Sicilya Emirliği

İtalya Yarımadasından bir boğazla ayrılan Sicilya Adası, Müslümanlar tarafından 827 yılında ele geçirilmiştir....

ANASAYFA
RASTGELE
KATEGORİLER
POPÜLER
EN YENİLER