Avarız, arıza kelimesinin çoğuludur. Kelime; kaza, bela, beklenmedik engel manasına gelir. İkincil anlam olarak olağanüstü vergi demektir. Avarız vergisi, Osmanlı’da olağanüstü olaylarda devletin tahsil ettiği bir çesit verginin adıdır. İlk vergilendirme, 2. Bayezid döneminde Küçük Kıyamet olarak adlandırılan İstanbul Depremi sonrasında gelmiştir. Bundan sonra genellikle savaş dönemlerinde duyulan ihtiyaçlar için avarız vergisi toplanmış fakat sürekli yapılan savaşlar dolayısıyla 1. Mahmut döneminde standart bir vergi haline getirilmiştir.
Halk ek vergilendirmeyi öderken zorlanmış, çeşitli hayır sahipleri kendi bölgesindeki mahalle sakinlerini bu vergi yükünden kurtarmak için avarız vakıfları kurmuştur. Kurulan vakfın gelirleri avarız için tahsis edilmiştir. Vergi alınmadığı zamanlar ise vakfın geliri kamu yararına kullanılmıştır. Bu vakıflar toplumun bütününü kapsayacak şekilde kurulmuş, Müslümanlar ve gayrimüslimler vakıflara gelir oluştururken ve vakfın hizmetlerinden yararlanırken bir ayrıma tabi olmadan müşterek hareket etmiştir.
Vakıf gelirleri vergi haricinde deprem, yangın, su baskını, salgın gibi afetlerde halkın gereksinimi için kullanılmıştır. Gençlere evlilik ve iş kurmak gibi sosyal işleri için çeşitli destekler sunulmuştur. Yol, su yolu, kaldırım imali benzeri ihtiyaç duyulan bayındırlık faaliyetleri vakfın ödeneği sayesinde inşa edilmiştir. Böylelikle zamanla değişen bir mahiyet kazanan avarız vakıfları, avarız akçesi ve avarız sandığı olarak da adlandırılır olmuştur.
Tanzimat’a kadar süren avarız vergisi fermandan sonra uygulamadan kaldırılmıştır. Vakıf gelirleri bundan sonra kamu hizmeti gören kurumlar için değerlendirilmiştir. Hilali Ahmer gibi hayır kurumlarına para tahsisleri yapılmış, Maarif Nezareti’nin talebiyle okulların çeşitli ihtiyaçları karşılanmıştır. Bunların yanı sıra mahalleliye yapılan yardımlar devam etmiştir. Cumhuriyet dönemine kadar faaliyetleri süren avarız vakıfları 1930 yılında belediyelere devredilmiştir.
Akgündüz, Ahmet. İslam Hukukunda ve Osmanlı Tatbikatında Vakıf Müessesesi. Ankara: OSAV, 1988.
Muşmal, Hüseyin. Konya’da Sosyal ve Ekonomik Hayat. Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi, 2000.
Uz, Mehmet Ali. Konya Mahalleleri Tarihi, 29. Konya: Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları, 2017.
718 yılında başlayan ve yaklaşık sekiz asır boyunca devam eden, 1492 yılında Gırnata’nın işgal edilip Endülüs...
Uhud Gazvesi, Mekke müşriklerinin Medine’deki Müslümanları yok etmek amacıyla Bedir’in ardından...
Suriye, Mısır, Filistin ve Ürdün bölgelerinin Müslümanlar tarafından fethinin ilk adımı...
Cahiliye Dönemi’nde Mekke'de bozulan asayişi temin etmek adına bir araya gelinerek kurulan topluluğa Hilfü’l-Fudûl...
Amr B Luhay, putları Hicaz bölgesine getirerek, Araplara putperestliği öğreten kişi olarak bilinir. Bazı rivayetlere...
Haberleşme ihtiyacı insanlık var olduğundan beri mevcuttur. Bu ihtiyacı gidermek amacıyla insanlar ilk çağlardan...
İslam topraklarında ortaya çıkmış olan medrese geleneği, İslam eğitim sisteminin temel kurumudur. Sözlükte...
Şii Karmati Devleti tarafından 929-930 yıllarında Mekke şehri ele geçirilmiş ve yağmalanmıştır. Karmati oluşumları...
İtalya Yarımadasından bir boğazla ayrılan Sicilya Adası, Müslümanlar tarafından 827 yılında ele geçirilmiştir....
Amvas vebası Hz. Ömer döneminde meydana gelen İslam tarihinin ilk salgın hastalığıdır.