Dürzi inancı, kökleri Orta Doğu'ya dayanan gizli bir dini ve kültürel gelenek olarak bilinmektedir. Esas olarak Dürzi halkının uyguladığı bu ezoterik inanç, kendi içine kapalı olmasından dolayı dünyadaki en gizemli ve en az anlaşılan dini sistemlerden biri olarak kabul edilmektedir. Şii-İsmaili gelenek içinde ortaya çıkan ve dini-felsefi geleneklerden etkilenmiş olan bu inanç, Fatımi halifesi Hakim b. Emrillah’ın uluhiyeti etrafında sistemleşmiştir.
Dürzi isimlendirmesinin, halife Hâkim b. Emrillah’ın ilahlığına davette bulunan ve bu inancı insanlara açıklayan kişi olarak bilinen Muhammed b. İsmail Neştekin ed-Derezi’ye nispetle verildiği kabul edilmektedir. Dürziler kendilerini “Muvahhid” (birleyen) olarak isimlendirmekte ve bu isimlendirme Dürzi risalelerinde kullanılmaktadır. Buradaki birlik, Hâkim b. Emrillah’ın birliğinde samimi olmak anlamında kullanılmaktadır.
Dürzilik, 408 /1017 senesinde Muhammed b. İsmail Neştekin ed-Derezi’nin, halife Hâkim b. Emrillah’ın ulûhiyetini ilan etmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu ilanın ardından Hâkim b. Emrillah, bir ferman yayınlamış ve Tanrı’nın kendisinde zuhur ettiğini açıklamıştır. Dürziliğin ortaya çıktığı bu dönemde mezhepsel çekişmelerin yoğun olduğu, felsefi düşüncelerin İslam coğrafyasında yaygınlaştığı ve sosyal anlamda kargaşanın hâkim olduğu görülmektedir.
Dürziliğin ilanından sonra yayılmasında etkili olan ismin Hâkim b. Emrillah’ın veziri Hamza b. Ali olduğu kabul edilmektedir. Hamza b. Ali, Dürzi inancının kurumsallaşmasını ve sistemli hale gelmesini sağlayarak kendisini Hâkim b. Emrillah’tan sonra en üst seviyeye yerleştirmiştir. Bu sayede kendisini yegâne imam olarak konumlandırmış ve Dürziliğin lideri konumuna gelmiştir. Ancak bu durum İsmaili geleneğin merkezinde olan imametin ehl-i beyt’e ait olması anlayışına ters düşmektedir. Bu nedenle Hamza b. Ali’nin imamlığı tepkilere neden olmuş ve bunun sonucunda Hamza b. Ali bir yıl ortadan kaybolmuştur. Başka bir rivayete göre farklı isimlerin ulûhiyetlerini ilan etmeleri Hamza b. Ali’ye karşı ayaklanmalara neden olmuş, bunun sonucunda Hâkim b. Emrillah direncini kaybetmiştir. Bu süreçte Hâkim b. Emrillah tefekkür için gittiği dağda ortadan kaybolmuştur. Onun ulûhiyetine inananlar ise ric’at anlayışından dolayı onun hayatta olduğuna ve geri döneceğine inanmaktadır.
Hâkim b. Emrillah’ın kaybından sonra mezhep içinde yeni bir dönem başlamış ve Ali b. Ahmed Muktena Bahauddin liderliği üstlenmiştir. Yazdığı son risalesinde Tevhid inancının son şeklini aldığını ve bundan sonra yeni hükümlerin gelmeyeceğini belirtmiş, böylece Dürzilik, bu zamana kadar belirlenen ilkeler doğrultusunda yaşanması gereken, mezhebe giriş çıkışın yasaklandığı kapalı bir cemiyet haline gelmiştir.
Büyük oranda İsmaililik’ten etkilendiği bilinen Dürziliğin temel inanç esaslarından ilki, Hâkim b. Emrillah’ın ulûhiyetini kabul etmektir. Dürzilikte Hâkim b. Emrillah’ın ilahi ve insani iki yönü olduğuna inanılmaktadır. Bütün yüce sıfatlara sahip olan Tanrı’nın insanların kelimeleriyle konuşması mümkün olmadığı için farklı zamanlarda farklı şekillerde zuhur ederek insanlarla iletişim kurduğu kabul edilmektedir. Tanrı’nın en sonunda, bir daha olmayacak şekilde Fatımilerin altıncı halifesi olan Hâkim b. Emrillah’ta zuhur ettiğine inanılmaktadır. İnsanların varoluş sebebinin Hâkim b. Emrillah’ta zuhur eden ve bir olan Allah’a ibadet etmek olduğu kabul edilmektedir.
Dürziliğin inanç esaslarından bir diğeri, Hamza b. Ali’yi “Külli Akıl” olarak tanımak; başka bir inanç esası da el-Hâkim ve Hamza tarafından görevlendirilmiş olan kimseleri bilip, onlara iman etmektir. Dürziliğin inanç esaslarından sonuncusu ise yedi şartı bilip yerine getirmektir. Bu yedi şart; doğru sözlülük, din kardeşini korumak, yalan olana ibadet etmekten kaçınmak, iblis ve azgınlardan uzaklaşmak, Hâkim b. Emrillah’ı her zaman tek ilah olarak bilmek, Hâkim b. Emrillah’ın hüküm ve fiiline rıza göstermek, kolaylık ve zorlukta Hâkim b. Emrillah’ın hükmüne boyun eğmektir.
Dürzilikte yaratılış, yeni Platoncu görüşte olduğu gibi her şeyin kaynağı olan Tanrı’dan zuhur etmektedir. Ancak aşkın olan Tanrı, fiziki olanla temas kurmayacağı için Tanrı’dan çıktığına inanılan Külli Akıl, Tanrı ve mahlûkat arasında aracı olarak kabul edilmektedir. Dürzilikte dikkat çeken bir inanç da ruhların öldükten sonra başka bedenlere geçmesidir. Dürziliğe göre insanların ruhları sınırlı olarak yaratılmıştır ve hiçbir zaman ölmemektedir. Yani onların sayılarında artma ve eksilme olmamaktadır. İnsanlar ölünce onlardan ayrılan ruh başka bir bedene geçmektedir. Tekammus olarak adlandırdıkları ruhun farklı bedenlere geçişinde, kadın ve erkekliğin aynı şekilde devam ettiği kabul edilmektedir. Âlemin sonuna kadar ruhların bu seyahatinin devam edeceğine inanılmaktadır. Ruhların hakikate olan yakınlıkları nispetinde varlığın yüksek derecelerine ulaşabilecekleri, dinin emirlerine uymadıkları durumlarda ise derecelerinin düşeceği kabul edilmektedir.
Dürziler ibadetlerini şehre uzak yerlerde inşa ettikleri halvethanelerde gerçekleştirmektedir. En meşhur halvethane, Hasbaya’da bulunan Halvetü’l-Beyda’dır. Halvethanelerde sabah, ikindi ve akşam olmak üzere üç vakit toplanılmaktadır. Bunun dışında Cuma geceleri, kurban bayramı ve Zilhicce ayının onuncu gecesi diğer günlerden farklı olarak süre uzun tutulmakta ve cemaat sayısı da artmaktadır. Yalnızca Dürzi olanların katılabildiği bu meclislerde kadın ve erkekler kendilerine ayrılmış yerlerde oturmaktadır.
Vahye dayalı bir din olmayan Dürziliğin pek çok dini ve felsefi gelenekten etkilendiği görülmektedir. Özellikle Şiilikten gelen inançlar Dürziliğin eklektik bir mezhep olduğunu ortaya koymaktadır. Günümüzde Lübnan, Suriye ve İsrail’de yaşayan Dürzilerin sayısı tam olarak bilinmemekle beraber bir milyon ila iki buçuk milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir.
Öz, Mustafa. “Dürzilik”. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 7-8-9-10 (1995), 485-518.
Şenzeybek, Aytekin. “Başlangıçtan Günümüze Dürzilik”. Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 31, 2011, 173-216.
Tan, Muzaffer. “Geçmişten Günümüze Dürzilik”. e-Makalat Mezhep Araştırmaları Dergisi 2, 2012, 61-82.
Britannica, “Druze | History, Religion, & Facts |”, 09 Eylül 2023. Erişim 11 Eylül 2023. https://www.britannica.com/topic/Druze
Yunanca “eikon” sözcüğünden gelen ikon veya ikona, imge, simge, tasvir anlamlarına gelmektedir....
1054 yılında Hıristiyan kiliseler arasında yaşanan büyük ayrılığın ardından İstanbul'da Roma'dan bağımsız...
“Işık Festivali”, “Makkabi Bayramı” olarak da bilinen Hanuka, Yahudiler tarafından her yıl Kislev...
Evanjelizm’in Amerika’ya girmesi ve burada sağlam şekilde inşa edilmeye başlaması, İngiltere’de ortaya...
Obon olarak da adlandırılan Bon festivali, Japonya’da “ataları anma bayramı” olarak kutlanmaktadır. Bon...
Caynizm’in dünya üzerinde tanınması ve yaygınlık kazanmasında etkili olan en önemli inanç “ahimsa”...
Şia, Hz. Peygamber’in vefatından sonra Hz. Ali’nin nass ile halife oluğuna inanır ve imametin kıyamete kadar...
Leonardo da Vinci denilince akla gelen eserlerinden biri de hiç şüphesiz Milano’da Santa Maria delle Grazie...
Yahudiler yüzyıllar boyunca seçilmiş halk olmaları nedeniyle kendilerini her zaman diğer toplumlardan ayrı tutmuş...
Aziz Shirdi Sai Baba'nın reenkarnasyonu olduğu kabul edilen Sathya Sai Baba'nın, Hindistan'da başlattığı...