Kudüs sendromu, Kudüs’ü ziyaret eden kişilerde görülen psikotik belirtiler ve bu belirtilerin yanı sıra kendine has birtakım semptomları da içinde barındıran zihinsel bir rahatsızlıktır. İsrailli psikiyatrist Heinz Hermann, Kudüs’e özgü bir psikiyatrik sendrom olabileceği fikrini 1930’larda ilk defa öne süren kişidir. Daha sonra psikiyatri alanında bu konudaki en kapsamlı çalışma, İsrailli bir psikiyatrist olan Bar ve arkadaşları tarafından literatüre kazandırılmıştır. 1980-1993 yılları arasında Kudüs’te bulunan Kfar Shaul Ruh Sağlığı Merkezi’ne getirilen 1200 hastanın semptomlarının incelenmesi sonucunda Kudüs sendromunun üç ayrı tipi olduğu ve kendi içinde alt tipler barındırdığı tanımlanmıştır.
TİP-1: Daha önce psikolojik sorunları olan kişilerde görülür. Dini görüşlerinin etkisiyle kendilerine bazı görevler yükleyebilir ya da kendilerini dini bir lider (Hz. İsa ya da Hz. Musa) olarak tanımlarlar. Dört alt tipte incelenir.
İncil İle Psikotik Özdeşleşme: Bu alt tipteki bireyler kendilerini Eski veya Yeni Ahit’teki karakterlerle güçlü bir şekilde özdeşleştirir veya bu karakterlerden biri zannederler. Yahudi turistler kendilerini genellikle Eski Ahit’teki karakterlerle, Hristiyan turistler ise Yeni Ahit’teki karakterlerle özdeşleştirirler.
Bir Fikirle Psikotik Özdeşleşme: Bu alt tipteki bireyler bir fikirle (genellikle dini ya da politik) kendilerini güçlü bir şekilde özdeşleştirir ve bu fikrin yönlendirmesiyle Kudüs’e giderler.
Sağlık ve Kutsal Yerler Arasındaki Bağlantıyla İlgili Fikirler: Bu gruba giren kişiler Kudüs’e gittikleri takdirde hastalıklarına şifa bulacaklarını düşünürler.
Kudüs’te Psikozla Sonuçlanan Aile Sorunları: Bu tip, ailevi sorunları olan bireyleri kapsar. Bu alt tip sorunludur çünkü bu kişilerdeki Kudüs’ü ziyaret etme içgüdüsünü tanımlamak pek mümkün değildir. Bu kişiler Kudüs’e gelmeyi tercih ederler ve oradayken gösterişli bir psikoz geliştirirler.
TİP-2: Bu kişilerin zihinsel ya da psikolojik problemleri olmasına gerek yoktur. Kudüs’ün öneminin anlaşılması ile takıntılı bir uğraş ve bu fikir doğrultusunda bazen anormal davranışlar sergilerler. İki alt tipi vardır.
Bir Gruba Ait Bireyler: Bu alt tipe örnek, ölülerinin veya İsa Mesih’in yeniden dirilmesini sağlamak için çeşitli Hristiyan grupların Kudüs’e yerleşmeleri verilebilir. Bu grupların üyeleri İsa Mesih zamanında giyilen kıyafetlere benzeyen kıyafetler giyerler. Sorun yaratmadıkları ve kanunları çiğnemedikleri için genellikle psikiyatrik muayeneden geçmezler.
Yalnız Bireyler: Kırk beş yaşında ve akademik bir kariyere sahip olan sağlıklı bir Alman erkek, ‘hak dini bulma’ idealiyle yola çıkmıştır. Pek çok dini inceledikten sonra hiç birinin gerçek din olmadığı sonucuna vararak Kudüs’e gelir. Araştırmalarının sonucunda gerçek dinin ‘İlk Dönem Hristiyanlığı’ olduğuna karar verir. Bu mesajı Kudüs halkına ulaştırmayı kendine görev edinip vaaz vermeye başlar. Bir süre sonra rahiplerle kavga etmeye, tabloları ve heykelleri yıkmaya başlar. Yapılan incelemelerde herhangi bir psikolojik sorununun olmadığına karar verilir. Bulabildikleri tek şey fikir takıntısından ibarettir. Bu kişi, akademik pozisyonda çalışmaya ve mesajını yaymaya devam etmektedir.
TİP-3: Bu, sendromların en ilginç tipidir çünkü kişinin daha önce herhangi bir psikolojik bozukluğu veya dini bir saplantısı yoktur. Sendromun ‘saf’ halidir. Sayı olarak küçük bir grubu temsil eder. Tamamen gezi amaçlı gelinmiştir. 1980-1993 yılları arasında aşağıdaki Tip-3 tanı kriterine uyan kırk iki vaka vardır.
Tip-3 için Ana Tanım Kriterleri:
1-Öncesinde herhangi bir psikolojik hastalığı yoktur. İş veya ailesiyle ilgili önemli sorunlar yaşamamıştır.
2-Denekler, akıllarında özel bir amaç olmadan Kudüs’e gelirler.
3-Denekler, Kudüs’e vardıklarında yedi aşamadan oluşan tutarlı bir sırayla gelişen psikotik reaksiyonlara sahiptirler.
Tip-3’ün Yedi Klinik Aşaması: Yalnız kalma, beyaz giyme, temiz olmak için sürekli duş alma, tırnak kesme gibi istekleri içinde barındırırlar. İlerleyen aşamalarda ise kutsal yerlerde sesli İncil okuma ve insanlara vaaz verme gibi eylemler de görülür.
Tip-3’e bağlı hastalar kim olduklarını bilir ve başkası olduklarını iddia etmezler. Sadece görevlerini ifa ederken rahatsız edilmek istemezler. Bu bireylerin tedaviye ihtiyaçları vardır. Beş gün ile bir hafta içerisinde iyileşme gösterirler. Hastalar iyileştikten sonra yaptıklarını genelde hatırlarlar ve çoğu yaptıklarından utanç duyarlar.
ŞAHİN, Ferit vd. “Kudüs Sendromuna Tekrar Bakış: Mekke Ziyareti Sırasında Kudüs Sendromuna Benzer Belirtilerle Başvuran Bir Olgu.” Turk Psikiyatri Dergisi 33/4 (01 Aralık 2022), 290-292. https://doi.org/10.5080/u26966
BAR-EL, YAIR vd. “Jerusalem Syndrome”. The British Journal of Psychiatry 176 (01 Ocak 2000), 86-90.
Poleszczyk, Anna - Swiecicki, Łukasz. “Jerusalem syndrome - a case report” Psychiatria polska 47/2 (01 Mart 2013), 353-360.
Jiang, Minggang vd. “Family Relationships and Personality Disorder Functioning Styles in Paranoid Schizophrenia”. Personality and Individual Differences 169 (01 Şubat 2021). https://doi.org/10.1016/j.paid.2020.109844
Matematiğin sevilmeme nedenleri arasında yer alan öğretmen, okul ve çevre gibi faktörlerin yanında başka...
Kişilik, toplumda bireyleri birbirinden ayıran ve faklı kılan özellikler bütünüdür. Kişilerde ve...
Gestalt teorisine göre; bütün, parçaların toplamından farklı bir anlam ifade eder ve birey, bütünü...
Müziği seviyoruz çünkü bizi iyi hissettiriyor. Peki, neden kendimizi iyi hissetmemizi sağlıyor? 2001...
Daha önce ‘belki ileride işe yarar’ düşüncesi ile eşyalarınızı atamadığınız oldu mu? Başkalarının...
Somatik bellek, vücudun motor hareketlerini ve fiziksel deneyimlerini hatırlama yeteneğidir.
Synesthesia” kelime kökleri itibariyle Yunanca syn (birlikte) ve aesthe-sis (algılamak) olan iki kelimenin birleşiminden...
Retorik, iletişim yoluyla ikna etme sanatlarından bir tanesidir. Motive etmek veya bilgilendirmek için insanların...
Psikolog Abraham Maslow, 20. yüzyılın en tesirli psikologlarından biri olarak kabul edilmiş ve 1943 yılında yayımladığı...
Lusid rüya, kişinin rüya gördüğünün farkında olduğu ve rüyayı yönetebildiği rüya...