12. yüzyılda, Haçlı Seferleri sırasında ortaya çıkan Tapınak Şövalyeleri, kendilerini hacca giden Hıristiyan hacıları korumaya adamış askerleri birliğe verilen addır. Orta Doğu ve diğer yerlerdeki kutsal Hıristiyan mekânları ve hacıları savunmak için üyelerinin savaş becerilerini manastır yaşamıyla birleştiren bir Katolik ortaçağ askeri tarikattır. Zaman içerisinde pek çok gizem ve entrikalara sahne olan bu yapı, Papalık tarafından tanınmıştır.
1119 yılında bir Fransız şövalyesi ve Champagne'lı bir asilzade olan Hugh of Payns'in liderliğindeki yedi şövalyenin, Kudüs ve Kutsal Topraklar'daki Hıristiyan hacıları korumaya yemin etmeleri ile başlamıştır. Yoksulluk yemini ve manastır yemini ederek bir arada yaşayan bir kardeşlik haline gelmiştir. Tarikata girenlerin bekârlık yemininde bulunmaları ve kilise ayinlerine katılmaları zorunludur. Ayrıca tarikata girenlerin avcılık gibi şövalyelere özgü eğlencelerde bulunmaları, şövalyelere özgü gösterişli kıyafetler ve silahlar giymeleri de yasaklanmıştır. Sıkı kurallara sahip bu tarikatın herhangi bir düzenlemesine uyulmaması durumunda, üyelerin ayrıcalıklarının geri alınmasından kırbaçlanmaya ve hatta ömür boyu hapis cezasına kadar değişen cezalara çarptırıldığı bilinmektedir.
Orta Çağ döneminde ortaya çıkan Tapınak Şövalyeleri hem dindarlığın hem de gizliliğin sembolü olarak bilinir. Münzevi bir cemaat olan Sistersiyenlerin ve diğer keşişlerin yaptığı gibi yoksulluk, iffet ve itaat yemini ederek dünyadan vazgeçmiş ve cemaate dâhil olmuşlardı. Manastır takvimindeki oruçlara riayet etmeleri ve nöbetleri yerine getirmeleri zorunluydu. Sık sık dua eder ve Meryem’e karşı olan özel saygılarını ifade ederlerdi. Kumar oynamalarına, küfür etmelerine veya sarhoş olmalarına izin verilmiyordu; topluluk halinde yaşamaları, ortak bir yatakhanede uyumaları ve birlikte yemek yemeleri gerekiyordu. Ancak onlardan dini okumalar yapmaları beklenmiyordu. Çünkü öncelikli görevleri savaşmaktı.
Başlangıçta Sisteryenlerin bir kolu gibi görünen Tapınak Şövalyeleri’nin Sisteryenlere ait olan beyaz pelerini giymelerine izin verilmişti. Kısa süre sonra Şövalyeler, beyaz pelerinin üzerine kırmızı haç amblemi kullanmaya başlamışlardı. Kızıl haç aynı zamanda atların üniformalarında ve tarikatın flamasında da bulunuyordu. Kıyafetleri sayesinde Hospitaller Şövalyeleri’nden (siyah zemin üzerine beyaz haç takan) ve Cermen Şövalyeleri’nden (beyaz zemin üzerine siyah haç takan) farklı oldukları açıkça görülüyordu. Kalkanları ise genellikle beyaz üstüne kalın siyah yatay bir çizgiden oluşmaktaydı. Bununla beraber tüm Tapınak Şövalyeleri’nin sakallı ve kısa saçlı olmaları, diğer şövalyelerden ayırt edilmelerini sağlıyordu.
Bu tarikatın anayasası ve temel yapısı 12. yüzyılın ortalarında oluşturulmuştu. Büyük Üstad şeklinde adlandırdıkları bir kişi tarafından yönetilen Tapınakçılar, farklı bölgelerdeki pek çok manastırda gruplaşmıştı. Her manastır bir 'eğitimci' veya 'komutan' tarafından yönetiliyordu. Manastırlar, gelirlerinin üçte birini tarikatın genel merkezine göndermekteydi. Ayrıca hacıların koruyucusu olarak anılmaları, pek çok yerden bağış almalarına neden oluyordu. Soylular ve kralların dışında patrik ve piskoposların da kilise gelirlerinden bir kısmı ile şövalyelere yardım ettikleri bilinmektedir.
Tapınak Şövalyeleri hacıları koruma görevini, Kutsal Topraklar’daki Haçlı devletlerinin daha geniş bir savunmasını oluşturacak şekilde yavaş yavaş genişletmişlerdi. Kaleler inşa etmiş, önemli kasabaları garnize etmiş ve 1291'de Kutsal Topraklar'da kalan son Haçlı kalesi olan Akka'nın düşüşüne kadar Müslüman ordularına karşı önemli birlikler kurarak savaşlara girmişlerdi. Destekçilerin bağışları sayesinde büyüyen Tapınak Şövalyeleri, gelirleri ile yatırım yapmaya başlamışlardı. Başarılı seferler sonucunda elde ettikleri ganimetler sayesinde zenginliklerine zenginlik katmışlardı. Zaman içerisinde çok güçlü bir grup haline gelen Tapınak Şövalyeleri, Avrupa’daki kaleleri ve toprakları kontrol etmeye başlamıştı.
1300’lerde Tapınak Şövalyeleri; sapkınlık, yolsuzluk ve yasak uygulamalar yapma suçlamalarıyla karşı karşıya kalmışlardı. İsa'nın Tanrı olduğu, çarmıha gerilmeyi ve çarmıhı inkâr ettikleri söylentileri yayılmaya başlamıştı. Kardeşliğe kabul töreninde üyelerin çarmıhı ayaklar altına aldıklarına dair söylentiler ortaya çıkmıştı. Özellikle Fransa hükümeti tarafından kamuoyuna duyurulan tüm bu suçlamalar sonucunda Tapınak Şövalyeleri, 13 Ekim 1307’de Fransız Kralı IV. Philip tarafından saldırıya uğradı ve 1312 yılında Papa V. Clement tarafından ortadan kaldırıldı. 1310'da Paris'te gerçekleştirilen bir duruşma sonucunda 54 kardeş kazığa bağlanarak yakıldı. 1314'te tarikatın büyük üstadı Molay'lı James ve Normandiya'nın hocası Charney'li Geoffrey de Paris'te yakılarak öldürüldü.
Cartwright, Mark, “Knights Templar”, World History Encyclopedia, Erişim 18 Aralık 2023, https://www.worldhistory.org/Knights_Templar/
Dündar, Derya Gürtaş, “Ota Çağın Hristiyan Hacıları ve Onların Koruyucuları”, History Studies 14/3, 547-564, 2022.
Newadent.org, “Catholic Encyclopedia: The Knights Templar”, Erişim 18 Aralık 2023. https://www.newadvent.org/cathen/14493a.htm
Britannica, “Templar | History, Battles, Symbols, & Legacy | Britannica”, 15 Kasım 2023, Erişim 18 Aralık 2023. https://www.britannica.com/topic/Templars
Yunanca “eikon” sözcüğünden gelen ikon veya ikona, imge, simge, tasvir anlamlarına gelmektedir....
1054 yılında Hıristiyan kiliseler arasında yaşanan büyük ayrılığın ardından İstanbul'da Roma'dan bağımsız...
“Işık Festivali”, “Makkabi Bayramı” olarak da bilinen Hanuka, Yahudiler tarafından her yıl Kislev...
Evanjelizm’in Amerika’ya girmesi ve burada sağlam şekilde inşa edilmeye başlaması, İngiltere’de ortaya...
Obon olarak da adlandırılan Bon festivali, Japonya’da “ataları anma bayramı” olarak kutlanmaktadır. Bon...
Caynizm’in dünya üzerinde tanınması ve yaygınlık kazanmasında etkili olan en önemli inanç “ahimsa”...
Şia, Hz. Peygamber’in vefatından sonra Hz. Ali’nin nass ile halife oluğuna inanır ve imametin kıyamete kadar...
Leonardo da Vinci denilince akla gelen eserlerinden biri de hiç şüphesiz Milano’da Santa Maria delle Grazie...
Yahudiler yüzyıllar boyunca seçilmiş halk olmaları nedeniyle kendilerini her zaman diğer toplumlardan ayrı tutmuş...
Aziz Shirdi Sai Baba'nın reenkarnasyonu olduğu kabul edilen Sathya Sai Baba'nın, Hindistan'da başlattığı...