17 Ocak 1706 tarihinde o dönem İngiliz kolonisi olan Amerika kıtasının Boston bölgesinde dünyaya gelen Benjamin Franklin, Amerika tarihinin büyük öneme sahip isimleri arasındadır. 4 Temmuz 1776 yılına kadar farklı ülkelerin boyunduruğu altında yaşamış olan Amerika’nın kurtuluş mücadelesinde etkin rol oynayan Benjamin Franklin ülke tarihi açısından da son derece önemli bir şahsiyettir. Günümüzde 100 dolarlık kâğıt paraların üzerinde resmi bulunan Franklin, sadece Amerikan halkına değil aynı zamanda insanlık tarihine de önemli izler bırakmayı başarmıştır.
Benjamin Franklin, 84 yıllık hayatı boyunca yapmış olduğu işlerden ötürü filozof, yazar, siyasetçi, sosyal bilimci, bilim insanı, mucit ve diplomat gibi sıfatlar kazanmıştır. Toplum bilimi ve siyaset alanında da kalıcı izler bırakmış olan Franklin, gelecekte kendi adıyla anılacak olan bir sosyal psikoloji tekniğinin de mimarı olmuştur: Benjamin Franklin etkisi.
Benjamin Franklin etkisi insanların, sevmediği veya herhangi bir his geliştirmediği kişilere karşı iyi bir harekette bulunduktan sonra onlardan hoşlanmaya başlamalarına sebep olan bilişsel bir ön yargıdır. Benjamin Franklin’e göre “Sana bir kez iyilik yapmış olan bir kişi, gelecekte sana daha dostane yaklaşacak ve daha büyük iyilikler yapacaktır.” Yani bir insanla iyi anlaşmak istiyorsak ona iyilik yapmaktan ziyade ondan iyilik istemeyi tercih etmeliyiz. Böylelikle oluşan bilişsel ön yargı sonucunda bizi sevmeyen birinin sevgisini kazanmamız mümkün hale gelecektir.
Birçok alanda çalışmalar yapıp düşünce ve kuramlar geliştiren Franklin, bu sosyal psikoloji tekniğini siyasete ilk atıldığı dönemlerde onun fikirlerine devamlı muhalefet eden parlamentodaki bir hasmı için kullanmıştır. Franklin’in karşısındaki bu adam çok kültürlü ve zeki biri olduğu için Franklin, bu kişinin dostluğunu kazanmak istemiştir. Bunun için de bu kişiye bir mektup göndermiş ve mektubunda o adamın kitaplığındaki bir kitabı çok beğendiğini ve o kitabı okumak istediğini belirtmiştir. Hasmı ise Franklin’in istediği kitabı ona göndermiştir. Benjamin Franklin bu emanet kitabı okuduktan sonra sahibine iade etmiş ve kitabın içine minnettarlığını belirten bir not iliştirmiştir. Franklin, bu adamla bir sonraki karşılaşmasında adamın ona gayet hoş ve nazik davrandığını gözlemlemiştir. Hatta bu şahıs her fırsatta Franklin’e yardımcı olabileceğini ifade etmiştir. Böylelikle Franklin ilave bir çabaya girmeden sürekli ona muhalefet eden birini yanına çekmeyi başarmıştır. Bu durumu ise “Önemli bir hasmımı dostum yaptım ve arkadaşlığımız yıllarca devam etti.” sözleriyle ifade etmiştir.
Sosyologlar, psikologlar ve davranış bilimciler Benjamin Franklin’in kullanmış olduğu bu tekniği araştırmaya koyulmuşlar ve Franklin’in gerçekten de haklı olduğu sonucuna varmışlardır. Yapılan araştırmalar karşımızdaki insana iyilik yaparak onu sevmemizin mümkün olduğunu gözler önüne sermiştir. Bunun nedeni ise bir teoriye dayanmaktadır: Bilişsel uyumsuzluk teorisi.
Nörobilim ve psikolojide bilişsel uyumsuzluk teorisi adı verilen bu kurama göre kişinin inançları ve eylemleri birbiriyle çeliştiği zaman zihin bu durumdan rahatsızlık duyar. Benjamin Franklin etkisinde olduğu gibi hoşlanmadığımız birinden gelen talebi karşıladığımız zaman insan zihni bir çelişkiye düşer: “Sevmediğim birinden gelen talebi neden karşılıyorum?” ya da “Acaba onu seviyor muyum, bu durumu neden düşünüyorum?” gibi soruları kendi kendine sormaya başlar. Tam da burada zihin çelişkiyi ortadan kaldırmak için bir çabaya girer ve yapılan eylemi yani sergilemiş olduğu iyi davranışı değiştiremediği için kendi eylemini haklı çıkarmaya çalışır. Zihin, eylemini haklı çıkarmak içinse düşüncelerini ve inançlarını değiştirme yoluna gider. Bu bilişsel uyumsuzluk sürecinin sonunda zihin, esasen hoşnutluk duymadığı bir kimseye sempati duymaya başlar. Artık eylem ve söylem çelişkisini ortadan kaldıran zihin en başta duyduğu rahatsızlığı ortadan kaldırmış olur.
Benjamin Franklin etkisinin ispatı için “kendini algılama teorisi” de dayanaklar arasında gösterilmektedir. Bu teori, insanların birine veya bir şeye karşı somut, önceden var olan bir tutumu olmadığında, kendi davranışlarını gözlemleme eğiliminde olduklarını ve daha sonra tutumlarının ne olması gerektiği sonucuna varmak için davranışlarına ilişkin gözlemlerini kullandıklarını öne sürer. Benjamin Franklin etkisi bağlamında bu, insanların önceden anlamlı bir ilişkisi olmayan biri için bir iyilik yaptıklarında, bu kişiye karşı olumlu eylemlerini gözlemlemeleri ve bu yaptıkları iyilik sonucunda onlara karşı olumlu duygular besleme eğilimi gösterdikleri anlamına gelir.
Son olarak, Benjamin Franklin etkisi söz konusu olduğunda, bazı durumlarda bilişsel uyumsuzluk ve kendini algılama teorisinin ötesindeki diğer faktörler de rol oynayabilir. Örneğin, belirli durumlarda bir iyilik istenmesi, kişinin kabul edildiğini ve saygı duyulduğunu hissetmesine ve bu da kişinin kendisinden yardım isteyen kişiye karşı daha olumlu duygular geliştirmesine neden olabilir.
İnsan psikolojisini yönetmek her ne kadar kolay gibi görünse de istediğimiz sonuca ulaşmak için uzun bir süreç gerekebilir. Ayrıca her insan ayrı bir dünya olarak kabul edilmelidir. Çünkü bir veya birkaç kişi üzerinde denenmiş ve olumlu sonuç vermiş psikolojik yöntemler başka bir insanın üzerinde aynı etkiyi oluşturmayabilir. Yine de insan psikolojisine dair geliştirilen bu teoriler, insanı anlamada yol gösterici birtakım verileri barındırmakta ve insan ilişkilerinin gelişimine önemli katkılarda bulunmaktadır. Her halükarda iyiliğin insan ilişkilerini sağlam tutması şaşılacak bir durum değildir.
Bem, Daryl J., “Self-Perception Theory”, in Advances in Experimental Social Psychology 6, ed. Bertram Gawronski, Elsevier Publishing, 1972, 1-62.
Jackson, Ronald L. & Hogg, Michael A., “Self-Perception Theory.” in Encyclopedia of Identity, Erişim: 10.10.2023, https://sk.sagepub.com/reference/identity/n240.xml
LearningPsychology.net. “The Benjamin Franklin Effect - Does it really work?” Psychology, Erişim: 10.10.2023, https://www.youtube.com/watch?v=mexeDYXqyNM
Schopler, John & Compere, John S., “Effects Of Being Kind Or Harsh To Another On Liking”, Journal of Personality and Social Psychology, 20 (2), 2006, 155-159.
Matematiğin sevilmeme nedenleri arasında yer alan öğretmen, okul ve çevre gibi faktörlerin yanında başka...
Kişilik, toplumda bireyleri birbirinden ayıran ve faklı kılan özellikler bütünüdür. Kişilerde ve...
Gestalt teorisine göre; bütün, parçaların toplamından farklı bir anlam ifade eder ve birey, bütünü...
Müziği seviyoruz çünkü bizi iyi hissettiriyor. Peki, neden kendimizi iyi hissetmemizi sağlıyor? 2001...
Daha önce ‘belki ileride işe yarar’ düşüncesi ile eşyalarınızı atamadığınız oldu mu? Başkalarının...
Somatik bellek, vücudun motor hareketlerini ve fiziksel deneyimlerini hatırlama yeteneğidir.
Synesthesia” kelime kökleri itibariyle Yunanca syn (birlikte) ve aesthe-sis (algılamak) olan iki kelimenin birleşiminden...
Retorik, iletişim yoluyla ikna etme sanatlarından bir tanesidir. Motive etmek veya bilgilendirmek için insanların...
Psikolog Abraham Maslow, 20. yüzyılın en tesirli psikologlarından biri olarak kabul edilmiş ve 1943 yılında yayımladığı...
Lusid rüya, kişinin rüya gördüğünün farkında olduğu ve rüyayı yönetebildiği rüya...