Lahit, ölen kişileri veya onların kalıntılarını saklamak için tasarlanmış taştan tabuta verilen isimdir. Genellikle yerin üzerinde sergilenmek amacıyla yapılmaktadır. Antik Mısır, Yunan, Roma başta olmak üzere başka uygarlıkların da yönetici, soylu ve yüksek rütbeli kimseleri için lahit mezarlar yapıldığı bilinmektedir. Bahsedeceğimiz lahidin ismi İskender Lahdi olsa da, bu lahidin İskender’e değil, aynı dönemde yaşamış olan Sidon Kralı’na ait olduğu düşünülmektedir.
Antik sanatın nefes kesen güzelliklerinden biri olan İskender Lahdi, Helenistik Dönem’in kültürel ve sanatsal zenginliklerinin büyüleyici bir kanıtı olarak günümüze kadar ulaşmıştır. İskender Lahdi’nin bulunduğu Sayda şehrinin tarihi eser açısından son derece zengin olduğu ve 19. yüzyılda Avrupalıların kazı faaliyetlerinin merkezi konumunda bulunduğu bilinmektedir. Ernest Renan tarafından bölgede yapılan kazılarda çok sayıda kral mezarına ulaşıldığı, bölgede kazılan her yerde antik bir mezara rastlandığı belirtilmiştir.
Ernest Renan’ın kazı çalışmalarından sonra bölgede bir süre kazı çalışması yapılmamıştır. 1887 yılında, Mehmet Şerif Efendi’nin kendi tarlasında çalışırken şans eseri içerisinde mezarların bulunduğu bir kuyuya ulaşması ile bölgede kazı çalışması için yeniden incelemeler başlatılmıştır. Bu dönemde Müze-i Hümayun müdürü olan Osman Hamdi Bey’in, Ernest Renan’ın bu bölgede yaptığı kazı çalışmalarını bilmesi, vakit kaybetmeden buranın araştırılması için gerekli hazırlıkları başlatmasını sağlamıştır.
Sayda’da yapılacak olan kazı çalışmaları için gerekli olan izin ve ödenek Osman Hamdi Bey tarafından dönemin padişahı II. Abdülhamid’den talep edilmiştir. Kısa sürede izin ve ödeneği II. Abdülhamid’in onayıyla temin eden Osman Hamdi Bey bölgede çalışmalara başlamıştır. Mehmet Şerif Efendi sayesinde tespit edilen kuyu içerisinde on yedi lahit bulunmuştur. Bu lahitlerden yedi tanesi görsel olarak çekici olmaması ve üzerlerinde herhangi bir yazının bulunmaması nedeniyle kuyudan çıkarılmamıştır. Büyük zorluklarla bulundukları kuyu içerisinden çıkarılan on lahit içerisinde en etkileyici ve en ağır olanı bugün İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen ve müzenin en görkemli parçalarından biri olan İskender Lahdi’dir.
İskender Lahdi’ne bu ismin verilmesine neden olan detay, lahit üzerinde Büyük İskender figürünün yer almasıdır. Pentelikon mermer üzerine oyulmuş olan bu lahit, kabartmalarla süslenmiştir. Lahidin iki büyük yüzünde birbirinden farklı iki olay tasvir edilmektedir. Büyük yüzlerden birinde Makedonlar ve Persler arasındaki savaş sahnesi görülmektedir. Lahdin en önemli sahnesi olarak kabul edilen bu savaş, Büyük İskender’in Pers Kralı III. Dairus’u yenilgiye uğrattığı İssos Savaşı’dır. Büyük İskender burada başında bir aslan postu ve Pers süvarilerine mızrak atmaya hazırlanırken, at üzerinde tasvir edilmiştir. Lahidin diğer yüzünde ise Makedonyalıların Persliler ile birlikte yaptıkları bir avlanma sahnesi yer almaktadır. Bu avlanma sahnesinde geyik ve aslan avı canlandırılmaktadır. Lahidin küçük iki yüzünde büyük yüzlerde yer alan olayların devamı görülmektedir.
Lahit tamamen mermer üzerine oyularak yapılmıştır. Üzerindeki kabartma süslemeleriyle dikkatleri çeken lahit, Mezopotamya ve Anadolu sanatının etkileyici bir karışımını sunmaktadır. Lahdin üzerindeki detaylı kabartmalar mitolojik sahneleri, savaş sahnelerini ve kahramanlık hikâyelerini yansıtmaktadır. Atların gem, dizgin ve başlıkları ile savaşçıların elindeki mızraklar, oklar, kuşak dökmeleri gibi detaylarda tunç, demir ve gümüş kullanılmıştır. Bu nedenle lahit üzerindeki bazı kısımlar paslanmış, dökülmüş olsa da günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır.
Bu muhteşem lahit, Büyük İskender'in kalıcı mirasının ve tarihin akışı üzerindeki etkisinin somut bir göstergesi niteliğindedir. Sanatsal mükemmelliğin, kültürel etkileşimin ve sanat yoluyla ölümsüzlüğe kavuşmanın kalıcı bir simgesi olmaya devam etmektedir.
Di̇lbaz, Burcu KUTLU. “MÜZE-İ HÜMAYUN’DA İSKENDER LAHDİ”. Tarih Dergisi 64 (17 Mayıs 2016), 1-26.
Sönmez, Ali. “Osman Hamdi Bey in Sayda Kazısı ve Bu Kazının Müze-i Hümâyûn Un Gelişimine Etkisi”. History Studies International Journal of History 12/3 (2020), 765.
Joy of Museums Virtual Tours. “Alexander Sarcophagus”. Erişim 24 Temmuz 2023. https://joyofmuseums.com/museums/middle-east-museums/turkey-museums/istanbul-museums/istanbul-archaeology-museums/alexander-sarcophagus/
“İskender Lahdi, İstanbul (Sanat Tarihi)”. haz. KhanAcademyTurkce. Yayın Tarihi 14 Şubat 2018. https://www.youtube.com/watch?v=L4x53VVRN0A
Hemen hemen her erkeğin dolabında bulunan özel günlerde ya da işe giderken tercih ettiği kravatın tarihi M.Ö....
Yunan mitolojisinde “Adonis Miti” olarak bilinen, doğadaki ölüm ve yenilenmeyi sembolize ettiği kabul...
Birbirine dolanan siyah ve beyaz iki yarım dairenin, her iki tarafında zıt renklerden bir nokta bulunan Yin-Yang sembolü...
Maviyi yaygın bir renk olarak düşünmek doğaldır. Mavi, gökyüzü ve okyanus ile ilişkilendirilir....
Barok kelimesi Portekizce “tam yuvarlak olmayan şekilsiz inci” anlamına gelen “barroco” kelimesinden...
Vatikan, 44 hektarlık bir yüz ölçümüne sahip olması nedeniyle dünyanın en küçük...
Samarra Ulu Camii, Irak'ın Samarra şehrinde bulunmaktadır ve Sâmerrâ 'da bulunan en önemli tarihi...
Hurma palmiyesi olarak bilinen büyük bir ağaçta yetişen hurma dünyanın en tatlı meyvelerinden biridir....
“Ankh” sembolü, “yaşamın haçı, hayatın sembolü” olarak bilinmekte ve düz bir...
Bishwa Bengalce "dünya", ijtema ise Arapça 'içtima' yani "toplantı" anlamına gelir. "Dünya...