Daha önce restoranda bir grup İranlının kasiyere koşarak masasındaki herkesin hesabını ödedikten sonra diğerlerine geri dönerek oturmaları için yalvardığını duymuş muydunuz? Ya da hiç İranlı bir aile tarafından yemeğe davet edilip yemeğinizi bitirdikten sonra siz istemeden yemekle dolu ikinci bir tabağın masaya geldiğini gördünüz mü?
İran kültürüne ait bu davranışa Taarof veya Ta'arof denir. Taarof kelimesi Arapça kökenli olup birisiyle tanışma sürecini ifade eden bir kelimedir. Ancak fetih ve kültür yoluyla Fars diline giren diğer birçok Arapça kelimede olduğu gibi bu kelime de İranlılar tarafından anlam değişimine uğramıştır. İran bağlamında taarof genel olarak sosyal ilişkileri edepli bir tavırla yönetmenin bir yolunu ifade eder. Kelime olarak ise; iltifat(lar), tören, teklif, hediye, yapmacıklık, nezaket, dalkavukluk, formalite, görgü, yumuşak dil, bal gibi sözler, saygı gibi anlamlarına gelir.
Belki benzer durumlar başka kültürlerin de mevcut olabilir ancak İran'da bu günlük yaşamın bir parçasıdır ve çoğu etkileşimin de özünde vardır. Kimileri taarof kültürünün Zerdüştlükte iyi düşünce, iyi iş ve güzel sözlerin öneminden dolayı oluştuğuna inanır. Kimileri de Kur’an-ı Kerim’de geçen ‘Doğrusu Allah katında sizin en üstün olanınız, en takvâlı olanınızdır.’ ayetinden hareketle taarof kültürünün oluştuğuna inanır.
Taarofu hayatın içerisindeki konumlara göre ayırırsak;
1-Fiziksel Hareket ve Davranışta Hürmet: Başkalarına nezaket ve misafirperverlik sağlayan sosyal jestler İran toplumu için önemlidir. Bir başkasının kapı eşiğinden geçmesi için öncelik tanımak veya birini başköşeye oturtmak gibi basit jestler, gündelik hayatın yaygın örneklerindendir. Benzer şekilde misafirperverliği veya iyilikleri reddetmek de taarof olarak kabul edilir. Kişilerin dini ve ırkı ne olursa olsun taarof eylemleri İran kültüründe herkese uygulanır.
Aynı şekilde kişiler hürmetlerini beden diliyle de gösterir. Ellerin ön tarafta birleştirilmesi, gözlerin yere bakması ve duruşun dik olması taarofun fiziksel göstergesidir. Ayrıca başkalarının huzurunda oturmamak da bir hürmet göstergesidir.
2-Oturma Kültürü: İran'daki genel kural, bir gruptaki en yüksek statüdeki kişinin bir odanın kapısından en uzakta oturması gerektiğidir. Özellikle herkesin yerde oturduğu geleneksel bir odada en yüksek statüdeki kişi bir olay sırasında en az hareket eden kişidir. Her haber, kapıya en yakın oturan kişiler tarafından bu kişiye iletilir. Bir toplantıda bir ailedeki gençler, geleneksel evlerde ise kadınlar veya hizmetçiler kapının yanında otururlar.
3-Selamlaşma: İran’da selamlaşmayı düşük statülü kişi başlatır. (Düşük statülüden kasıt maddi anlamda değildir. Örneğin bir toplumdaki en genç kişi düşük statülüdür.) Tanımadığı kişilere dahi selam verilmesi kültürün bir parçasıdır. İranlı olmayan kişiler için bu durum şaşırtıcı gelebilir. 19. yüzyıla ait efsanevi bir mahkeme öyküsünde Şah, bir saray mensubunu yaptığı bir hizmet için ödüllendirmek ister ve ona ne dilediğini sorar. Saray mensubu, "Ben sadece birinci selamın hakkını isterim" diye cevap verir. Yani saray mensubu kendisinin Şah'tan daha alt statüde olduğunu belirtir. Şah bu cevaptan çok memnun olur ve saray mensubunu önemli miktarda parayla ödüllendirir.
4-Bir şeyleri Kabul Etmek: İran kültüründe genel olarak bir mal, hizmet veya hediye alt statüdeki kişiden üst statüdeki kişiye verilir. Tersi çok fazla görülmez. Bu nedenle başka bir kişiden herhangi bir şey almayı reddetmek iyi bir davranış olarak kabul edilir. Geleneğe göre doğru olan en az üç kez reddetmektir. Ancak pratikte bir veya birçok kez de olabilir. Önemli olan ilk teklif edildiğinde reddetmek veya cevap vermemektir. Bir şoförün veya satıcının ilk başta ücreti kabul etmemesi yabancılar için oldukça garip karşılanabilir. Ödeme yapacak kişi, satıcı veya şoför kabul edene kadar ısrar etmelidir.
5-Misafirlik ve Konaklama: İran kültürüne göre eve gelen misafir otomatik olarak üst konumdadır. Gelen misafirden çiçek veya şeker gibi bir hediye getirilmesi beklense de ev sahibi değersizliğini ifade ediyormuş gibi görünmek için hediyeyi öncelikle reddeder. Misafir ise çay, tatlı gibi ikram edilen hiçbir şeyi incelikle reddedemez. Taarofa göre ikram edilen her şey alınır. Eğer ki yemek istenmiyorsa tabakta bırakılır.
Kültürel olarak misafirler her zaman önemli ve üst konumda göründüğünden İranlılar bazen onları elde etmek için kıyasıya yarışıyormuş gibi görünürler. Bu gelenekten haberi olmayan turistler, tanıdıkları kişilerden aldıkları davetlerin sayısı karşısında şaşkına dönerler.
Ayrıca taarof genellikle başkalarını pohpohlamak ve onları kendilerinin iyi hissettirmek için oluşmuş bir dil ve davranış olarak görülse de kaba olmadan onaylanmayan davranışları ifade etmek için de kullanılır.
Beeman, William O. “Ta’ārof Pragmatic key to Iranian social behavior” 22 (22 Nisan 2020), 203-224. https://doi.org/10.1075/hop.22.taa1
Info. “Iranian politeness explained: the story behind Taarof”. Taalhuis Amsterdam. 03 Ocak 2022. Erişim 19 Haziran 2023. https://taalhuisamsterdam.nl/iranian-politeness-explained-the-story-behind-taroof/
Hemen hemen her erkeğin dolabında bulunan özel günlerde ya da işe giderken tercih ettiği kravatın tarihi M.Ö....
Yunan mitolojisinde “Adonis Miti” olarak bilinen, doğadaki ölüm ve yenilenmeyi sembolize ettiği kabul...
Birbirine dolanan siyah ve beyaz iki yarım dairenin, her iki tarafında zıt renklerden bir nokta bulunan Yin-Yang sembolü...
Maviyi yaygın bir renk olarak düşünmek doğaldır. Mavi, gökyüzü ve okyanus ile ilişkilendirilir....
Barok kelimesi Portekizce “tam yuvarlak olmayan şekilsiz inci” anlamına gelen “barroco” kelimesinden...
Vatikan, 44 hektarlık bir yüz ölçümüne sahip olması nedeniyle dünyanın en küçük...
Samarra Ulu Camii, Irak'ın Samarra şehrinde bulunmaktadır ve Sâmerrâ 'da bulunan en önemli tarihi...
Hurma palmiyesi olarak bilinen büyük bir ağaçta yetişen hurma dünyanın en tatlı meyvelerinden biridir....
“Ankh” sembolü, “yaşamın haçı, hayatın sembolü” olarak bilinmekte ve düz bir...
Bishwa Bengalce "dünya", ijtema ise Arapça 'içtima' yani "toplantı" anlamına gelir. "Dünya...