Toplumsal hayatın önemli unsurlarından biri olarak görülen iletişim, kişilerarası etkileşim ile gerçekleşir. İletişim, bir “bilgi yayma” eylemidir. İletişim süreci bünyesinde “alma” ve “tepki göstermeyi” barındırır. Kaynak ve alıcı arasında gerçekleşen bu süreç çift yönlü iletişim eylemine dönüşür. Süreç, kaynak tarafından oluşturulan mesajın çeşitli araç ve biçimlerde bir amaca ulaşmak için alıcıya ulaştırılmasını ve süreklilik içinde yeniden üretilmesini içerir. İletişimin toplumdan topluma ve toplum içinde zamandan zamana farklılaşmaktadır.
İletişim biliminde gerçekleşen toplumsal farklılıklar, iletişimi derinlemesine anlama ve yorumlama çabasına yol açmıştır. Araştırmacılara göre iletişimin “toplumsal sistemler, kurallar ve yapılar içerisinde gelişen bir dizi kodun kaynaşması sonucu yer edindiği” vurgusu iletişim ve toplum yapılarını birlikte düşünmeye yönlendirmiştir.
İletişimin yalnızca bireysel-psikolojik bir süreç olarak ele alınmayıp daha geniş bir toplumsal yapı içerisinde ele alındığı çalışmaların alana öncülük yapması sonucunda çeşitli modeller ve iletişim kuramları ortaya konulmuştur. Bu kuramlardan biri de Riley ve Riley’nin Sosyolojik Modeli’dir. 1950’li yılların sonunda John W. Riley ve Mathilda White Riley, sosyolojik açıdan iletişim faaliyetlerinin tam olarak anlaşılabilmesi için toplumsal grupların önemine dikkat çekmişlerdir.
İletişim çalışmalarındaki egemen yaklaşımlar psikoloji temelli olup bireysel çerçevede ele alınmıştır. Bu sebeple yaklaşımların pek çoğunda iletişim sürecini etkileyen toplumsal yapı, sistem ve kodları göz ardı ettiği gerekçesiyle eleştirilmiştir. Egemen yaklaşımlardaki bu durum John W. Riley ve Mathilda White Riley tarafından irdelenerek, “iletişimin daha derin bir kavrayışa ihtiyaç duyduğu” ifadesi ortaya konmuştur. John W. Riley ile Mathilda Riley’in 1959 yılında kaleme aldığı “Kitle İletişimi ve Sosyal Sistem” adlı makaleleri, sosyolojik anlayışa doğru yaklaşımda önemli bir adım olarak görülmüştür.
Riley ve Riley’nin oluşturduğu iletişim modelinde iletişim sürecin yalnızca bireysel ve psikolojik bir süreç olmaktan çıkmış, toplumsal sistemler içerisinde bir süreç olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. İletişim sürecinde toplumsal grupların önemine odaklanılan modelde Riley ve Riley, toplumsal grupları birincil ve ikincil olarak ayrılmaktadır. Bu grupların iletişim sürecinde aktif bir rol oynadıkları belirtilmektedir.
Birincil gruplar; aile, akraba, arkadaşlıklar gibi bireyler arasında daha yakın ilişkilerin kurulduğu gruplar olarak tanımlanmaktadır. İkincil gruplar ise bireylerin daha mesafeli, resmî, bürokratik veya yasal boyutta gerçekleştirdikleri ilişki gruplarını temsil etmektedir. Yaklaşımın önemli noktası; alıcılar ve göndericilerin içinde bulundukları grup ve bu grubun toplumsal koşullarının iletişim sürecinde belirleyici rol oynamasıdır. Buradan hareketle kaynak ve hedef konumunda yer alan bireylerin davranışlarının toplumsal koşulları ve olayları şekillendirdiği belirtilmektedir. Ek olarak mesajın nasıl yorumlandığı da bireyin hangi toplumsal gruba dâhil olduğuyla biçimlenmektedir.
Grupların yapısı, diğer gruplarla olan ilişkisi ve toplumsal yapı içindeki yeri gibi konular da yaklaşımda ele alınmıştır. Grup üyelerinin davranışları ve bağlılıkları birbirinden bağımsız olmadığı ve gerçekte hepsinin bir etkileşim içerisinde olduğu vurgulanmıştır. Özetle, gruplar arasında da etkileşim mevcuttur.
Toplumsal yapıda yer alan birey, ailesinden arkadaşlarından etkilendiği gibi resmi çerçevede yer alan gruplardan da etkilenmektedir. Bu durum iletişim sürecine ve davranışlarına yansımaktadır. Bireyin hayat felsefesinden karar alma mekanizmasına kadar etkili olabilmektedir. Riley – Riley modeli, örgütsel iletişimin sosyal yaşamı etkileme sürecini anlatan bir model olduğu söylenebilir.
Kocadaş, Bekir. ‘’Sosyolojik Açıdan İletişim-Siyaset İlişkisi’’, İksad Yayınevi, Ankara, 2020.
Yaylagül, Levent. ‘’Kitle İletişim Kuramları: Egemen ve Eleştirel Yaklaşımlar ‘’, Dipnot Yayınevi, Ankara, 2006.
Mutlu, Erol. ‘’Kitle İletişim Kuramları’’, Ütopya Yayınevi, Ankara, 2005.
Adugüzel, Yusuf., Yılmaz, Muzaffer Musab. ve Uybadın, Aynülhayat. ‘’Türkiye’de İletişim Sosyolojisi Çalışmaları Üzerine Tarihsel Bir İnceleme’’,Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, Cilt 20, Sayı 39, 2022.
Özbolat, Gülcan. ‘’Çalışan Sesliliği ile İletişim Doyumu Arasındaki İlişkide İnformal İletişim Kanallarının ve Cinsiyetin Düzenleyici Etkisi’’ Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı İnsan Kaynakları Yüksek Lisans Programı, 2018.
Toplum düzeyinde “şey”lere yani yaşam döngüsünde karşımıza çıkan nesnelere anlam...
Bireylerin bir araya gelerek oluşturduğu aktif yapı toplum olarak tanımlanır. Bu sosyal yapı birtakım dinamikler ile bir...
Maruni cemaatinin kurucusu Aziz Marun’dur. 4. yüzyılın ortalarında Suriye'de doğan Marun, davet çalışmalarıyla...
D'Hondt sistemi, seçimlerde kullanılan seçim yöntemlerinden biridir. Bu sistem, birçok ülkede,...
Etrüskler, M.Ö. 9. yüzyılda Tiren Denizi'nin kuzeyindeki Etruria bölgesinde, bugünkü...
Kültür endüstrisi, sanat, edebiyat, film, müzik, yayıncılık, tiyatro gibi alanlarda üretilen ve...
Frankfurt Okulu'nun kökenleri, 1923 yılında Frankfurt Üniversitesi'nde Max Horkheimer önderliğinde...
Herkesin tuttuğu bir takım, desteklediği bir ideolojik grup veya benzeri bir oluşum vardır. Peki kendinizi bu oluşumlarla...
Birey davranışları uzunca zamandır çözmeye ya da anlamlandırmaya çalıştığımız bir olgudur. Toplumu doğru...
Kişinin çevresine statüsünü göstermek veya satın aldıklarıyla itibar kazanmak amacıyla yaptığı...