Hristiyanlığın ilk dönemlerinde bir tövbe olarak kabul edilen vaftiz ritüeli zaman içerisinde dine giriş, inisiasyon töreni olarak uygulanmaya başlanmıştır. Öyle ki bazı Hristiyan teologlar Eski Ahit geleneğindeki sünnetle, Hristiyanlıktaki vaftizi kıyaslamışlar ve vaftizin Tanrı ile ahitleşmenin yeni bir şekli olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Hristiyanlar için vaftiz, kutsal bir işlem olarak kabul edilmektedir. Vaftiz esnasında kişinin başına üç kez su dökülmekte veya üç kez suya batırılmaktadır. Bunun üç kez yapılmasının amacı, vaftiz edilen kişiyi Tanrı, Oğlu ve Kutsal Ruh adına vaftiz etmektir. Vaftiz yoluyla kişinin yeniden doğduğuna inanılmakta ve bu doğumun Kilise’ye olan doğaüstü bir doğum olduğu kabul edilmektedir. Yapılış şekli ve zamanı mezheplere göre farklılık gösterse de tüm Hıristiyan mezhepler tarafından kabul edilen ve uygulanan ritüellerden biridir. Çünkü vaftiz uygulamasının nihai amacının insanı asli günahtan kurtarmak olduğuna inanılmaktadır.
Katolik Kilisesi’nde vaftiz, dine giriş ayini olarak çocuklukta yapılmaktadır. İsa Mesih’in kilisesine kabul edilmek için vaftiz uygulamasının gerekli olduğuna inanılmaktadır.
Katolikler çocuk vaftizi yapmaktadır. Ortodoks Kilisesi’nde de vaftiz çocuklara uygulanmakta ve üç kere suya daldırarak yapılmaktadır. Vaftizin din adamları tarafından yapılması gerekmekle birlikte bunun mümkün olmadığı durumlarda herhangi bir Hristiyan tarafından yapılması da uygun görülmektedir. Önemli olan vaftizin “Baba, Oğul, Kutsal Ruh” adına yapılmasıdır. Protestanlıkta vaftiz olmak hem ruhun hem de bedenin ebedi yaşama ulaşmasının vaadi olarak kabul edilmektedir. Vaftizin ne zaman yapılacağı ile ilgili Protestan Kiliseler arasında farklılıklar bulunmaktadır. Genelinde çocuk vaftizi yoktur ancak çocuk vaftizini uygulayan Protestan Kiliselerde vardır.
Hemen hemen her inançta yer alan giriş uygulamaları Hristiyanlıkta kendisini vaftiz ritüeli ile göstermektedir. Fakat bu uygulama üçüncü yüzyıldan önce uygulanmamakta ve ancak beşinci yüzyıldan sonra düzenli olarak uygulanmaya başlanmaktadır. Bununla beraber vaftiz benzeri olarak havarilerin mühtedilere üzerine el koymaları veya piskoposların adayları patristik törenlerinde mesh etmesi uygulamalarının yapıldığı bilinmektedir. Vaftizin ritüel olarak kabul edilmesi ve bunun teolojik olarak gerekçelendirilmesi Ortaçağ’da olmuştur. Vaftiz, Mesih’in mesajını kabul edenlerin Tanrı’nın ruhunu aldıklarını göstermekteydi. Eski Ahit’e göre sünnet vasıtasıyla hedeflenen “Tanrı’nın toplumu ile bütünleşme olayı” Yeni Ahit’e “vaftiz” olarak yansımaktadır. Yahudilikteki Kutsal Cumartesi’den Hıristiyanlıktaki Kutsal Pazar’a ve yine Yahudilikteki Hamursuz Bayramı’ndan Hristiyanlıktaki İsa’nın havariler ile birlikte yediği son Pazar günü/son akşam yemeğine geçiş de bu şekilde olmuştur. Bazı dramatik kaygılardan dolayı Kilise, çocukların sünnetini benimsememiş ve bununla elde edilecek faydayı vaftiz ile gerçekleştirmeyi daha gerçekçi bulmuştur.
Hristiyanlıkta vaftizin sembolik ve teolojik önemini ilk tanımlayan kişi Pavlus olmuştur. Ona göre mühtedi suya girerek, İsa’nın ölümüne katılmakta (haça gerilmekte), onun yeniden dirilmesi ile de yeni bir manevi hayata sahip olmaktadır. Pavlus’a göre günah, akan su ile değil, ancak Rabbin ölümü ve yeniden dirilmesi ile temizlenmektedir. Hristiyan, vaftiz yoluyla bu yeni varlığa katılabilmektedir. O, vaftiz suyunu ilk önce günahkâr kişinin daldığı ölüm suyu, sonra da onun içinden çıktığı hayat suyu olarak tanımlamaktadır.
Gündüz, Şinasi. “Hıristiyanlık”, Dünya Dinleri, Ed. Şinasi Gündüz, Milel ve Nihal Yayınları, İstanbul 2019, s. 104-158.
Eroğlu, Ahmet Hikmet. “Hıristiyanlık”, Dinler Tarihi El Kitabı, Ed. Baki Adam, Grafiker Yayınları, Ankara 2015, s. 129-190.
Olgun, Hakan. Sekülerliğin Teolojik Kurgusu Protestanlık, Milel ve Nihal Yayınları, İstanbul 2019.
Gürkan, Salime Leyla. “Vaftiz”, DİA, TDV Yayınları, C. 42, s. 424-426.
Martos, Joseph. Doors To The Sacred, Triumph Books, Amerika 1991.
Erbaş, Ali. Hıristiyanlıkta Sakramentler, Nun Yayınları, İstanbul 1998.
Erdem, Mustafa. “Hıristiyanlıktaki Vaftiz Anlayışı Üzerine Bir Araştırma”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, C. 34, S.1, Ankara 1993, s. 133-154.
Yunanca “eikon” sözcüğünden gelen ikon veya ikona, imge, simge, tasvir anlamlarına gelmektedir....
1054 yılında Hıristiyan kiliseler arasında yaşanan büyük ayrılığın ardından İstanbul'da Roma'dan bağımsız...
“Işık Festivali”, “Makkabi Bayramı” olarak da bilinen Hanuka, Yahudiler tarafından her yıl Kislev...
Evanjelizm’in Amerika’ya girmesi ve burada sağlam şekilde inşa edilmeye başlaması, İngiltere’de ortaya...
Obon olarak da adlandırılan Bon festivali, Japonya’da “ataları anma bayramı” olarak kutlanmaktadır. Bon...
Caynizm’in dünya üzerinde tanınması ve yaygınlık kazanmasında etkili olan en önemli inanç “ahimsa”...
Şia, Hz. Peygamber’in vefatından sonra Hz. Ali’nin nass ile halife oluğuna inanır ve imametin kıyamete kadar...
Leonardo da Vinci denilince akla gelen eserlerinden biri de hiç şüphesiz Milano’da Santa Maria delle Grazie...
Yahudiler yüzyıllar boyunca seçilmiş halk olmaları nedeniyle kendilerini her zaman diğer toplumlardan ayrı tutmuş...
Aziz Shirdi Sai Baba'nın reenkarnasyonu olduğu kabul edilen Sathya Sai Baba'nın, Hindistan'da başlattığı...