Herero ve Nama katliamı Alman İmparatorluğu’nun Güneybatı Afrika’da (Nambiya) 1904 ile 1907 yılları arasında yerli Bantu halklarından Herero ve Nama kabilelerine uygulamış olduğu soykırımdır. Soykırımın sonucunda 50.000 ile 65.000 insan öldürülmüştür. Bu soykırım 20. yüzyılın ilk katliamı sayılmaktadır. Katliamın sebebi önce Herero ve Nama halkının isyanlarıydı. İsyanın ilk sebebi Almanların aşırı baskıcı tutumu olmuştur. İsyanların fitilini ateşleyen olay ise Alman yerleşimcilerin bölgeye yerleşip kendilerini üstün ırk olarak görmeleri ve zaten az olan kaynaklara daha rahat erişebilmesi olmuştur.
1884 yılında gerçekleştirilen Berlin Konferansı’nda orta batı Afrika sahillerinde yer alan Togo ve Kamerun; Doğu Afrika'daki Tanzanya ve Güneybatı Afrika'da yer alan bugünkü Namibya topraklarının kontrolü Almanlara verildi. Özellikle Namibya bölgesinin merkezinde zengin tungsten ve uranyum madenleri bulunurken, güney kısmı altın, bakır, kalay ve elmas bakımından zengindi. Aynı sene içinde Alman İmparatorluğu bölgenin zengin yeraltı kaynaklarını ele geçirmek ve yerel halkı köleleştirmek için Güneybatı Afrika’yı resmen sömürgeleştirdi. 1903 yılına gelindiğinde 3000 kadar Alman bölgeye yerleşmişti ve Almanya'nın tek gerçek yerleşimci kolonisi haline geldi. Bu sayı her ne kadar az görünse de koloni, bölgenin sosyoekonomik yapısını bozdu ve çatışmalara sebep oldu. Koloni öncesinde bölgede özgürce yaşayan halk koloni sonrası Almanlar tarafından köle işçi olarak kullanıldı, topraklarına el konuldu ve hayvanları yağmalandı. Bunun sonucu olarak yerel halk ile Almanlar arasındaki gerilim artmaya devam etti.
1903 yılının sonlarına doğru bölgedeki Alman yerleşimciler daha uzlaşmacı bir tavrı olan Vali Leutwein’in bölgeden bir süre uzaklaşmasını fırsat bilerek Hereroların kadınlarına yönelik yağma ve tecavüz eylemlerine kalkıştılar. Bunun sonucunda 1904 yılının Ocak ayında küçük Okahandja kasabasında Şef Maharero önderliğindeki halk baskılara dayanamadı ve sömürgeci Alman yönetimine karşı ayaklanarak büyük bir silahlı direniş başlattı. Almanlar olaya hazırlıksız yakalandı ve yerliler tarafından 123 Alman yerleşimci öldürüldü. Ancak ilerleyen zamanlarda modern ve donanımlı Alman ordusuna karşı yerliler dirençlerini yitirmeye başladılar. Haziran 1904'te Binbaşı Leutwin, Herero güçlerini köşeye sıkıştırmıştı ve onların teslim olması için pazarlık yapmaya başladı.
11 Ağustos 1904 tarihinde Alman yönetimi teslim görüşmelerinden vazgeçti ve bölgeye daha sert ve acımasız bir komutan olan General Lothar von Trotha atandı. Von Trotha önderliğindeki Alman birlikleri isyancıları kuşatıp saldırgan bir tutuma geçti. 2 Ekim 1904’te, Hererolar yenilgiye uğradıktan sonra von Trotha, Afrikalılara soykırım emri olarak kötü şöhretiyle bilinen bir bildiride Herero halkına şu şekilde seslenmiştir: “Ben, Alman birliklerinin büyük generali, bu mektubu Herero halkına gönderiyorum. Herero artık Alman tebaası değildir. Herero halkı ülkeyi terk etmelidir. Halk bunu yapmazsa, onları topla zorlayacağım. Alman sınırları içinde, silahlı veya silahsız, sığırı olsun veya olmasın, her Herero vurulacaktır. Artık kadınlar ve çocuklara istisna tanınmayacaktır, onları kendi ülkelerine geri göndereceğim veya vurulmalarına izin vereceğim.” Bu açıklamanın ardından Herero halkından kaçabilenler çöle kaçmayı başarmışlar ancak Alman kuvvetleri onları açlık, susuzluk veya silah yoluyla öldürmüşlerdir.
1904 yılının ekim ayında Nama kabilesi de Almanlara karşı isyan etti. Almanların Namalarla olan savaşı Herero kabilesi ile olan mücadelesinden biraz farklıydı. Hererolardan farklı olarak Namalar açık çatışmalardan kaçındılar, gerilla taktiğiyle Alman devriyelerine ve askeri karakollara sistematik saldırılar düzenlediler. Bu durum sömürgecileri telaşlandırmış ve katı çözüm yollarına başvurmalarına neden olmuştur. Köyler, insanların tahıl ambarları ve tarlaları yakılmış ve hak toplama kamplarına gönderilmiştir. Kamplardaki insanlara uygulanan ölümcül yaşam koşulları kamptaki insanların üçte ikisinin hayatını kaybetmesine yol açmıştır.
Hererolara karşı ise Kasım 1904 tarihinde Almanlar idam emrini bozdu ve halkı Köpekbalığı Adası’ndaki toplama kamplarına göndermeye başladılar. Ancak bu zamana kadar zaten binlerce Hererolu insan katledilmişti. Toplama kamplarına gönderilen Herero halkı Almanlar tarafından hijyensiz bir ortama, aç bırakılmaya, tıbbi deneyler ve zorunlu çalışmak gibi ölümcül koşullara bırakıldı. Bu koşullar kamptaki insanların %70ine yakın insanın ölümüne yol açtı.
Soykırımdan 80 sene sonra BM Whitaker Raporu, zulmün dönemin Alman İmparatorluğu tarafından Herero ve Nama halkının soylarının tamamen yok edilmesine yönelik bir girişim olduğunu ortaya çıkarmıştır. 2004 yılında dönemin Alman hükümeti Nambiya’da gerçekleşen zulmü tanıdı ve bir özür yayınladı ancak herhangi bir tazminat ödemeyi reddetti. 2015 yılında Almanya soykırımı resmen tanıdı fakat yine tazminat ödemeyi reddetti.
Gariwo. “Herrero and Nama Genocide”, Erişim Tarihi: 25.12.2023. https://en.gariwo.net/education/insights/herero-and-nama-genocide-21602.html
Britannica, “German Herero Conflict of 1904-1907”, Erişim Tarihi: 23.2.2023. https://www.britannica.com/topic/German-Herero-conflict-of-1904-1907
Montreal Holocaust Museum, “Herero genocide in Nambia”, Erişim Tarihi: 25.12.2023. https://museeholocauste.ca/en/resources-training/herero-genocide-namibia/
Afirka Araştırmacıları Derneği. “20. yüzyılın ilk katliamı: Almanların Herero ve Nama katliamları”, Erişim tarihi: 25.12.2023. https://afam.org.tr/20-yuzyilin-ilk-katliami-almanlarin-herero-ve-nama-katliamlari/
Çoğu zaman kendisine atfedilen kutsallıkla birlikte anılan öğretmenlik mesleğinin de bir tarihsel süreci...
Sicarii olarak tanımlanan grup adını suikast faaliyetlerinde kullanılan hançerden almaktadır. Kısa ve kıvrımlı olan...
Amerikan İç Savaşı, ekonomileri tarıma dayalı olan ve köleleri iş gücü olarak kullanan Güney...
Suriye ve Mısır önderliğinde Arap Devletleri 1973 yılının 6 Ekim’ine denk gelen Ramazan ayının onuncu gününde,...
Vaat Edilmiş Topraklar (Arz-ı Mev’ud), Tanrı'nın Hz. İbrahim'e ve onun soyundan gelenlere verdiğine inanılan...
Hitler'e karşı savaş başladığında neredeyse tüm Yahudi örgütleri müttefiklerle güçlerini...
Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren İsrail'in kuruluş süreci de katliamlarla doludur. İsrail'in...
30 yıl savaşları 1618-1648 yılları arasında Almanya merkezli gerçekleşen ama bütün Avrupa’yı içine...
1578 yılında Portekiz Kralı, Muhammed El Mütevekkil’e destek vermek amacıyla ordusuyla Fas’a çıkarma...
Günümüzde neredeyse her alanda kullandığımız bir ürün olan şeker, Hindistan'dan başlayarak...