İtalya Yarımadasından bir boğazla ayrılan Sicilya Adası, Müslümanlar tarafından 827 yılında ele geçirilmiştir. Bizans Valisi olan Euphemius tarafından davet edilen Müslümanlar gemilerle adaya çıkmış, Euphemius’un yardımıyla Sicilya Adası ele geçirilmiştir.
Akdeniz’in önemli adaları arasında yer alan Sicilya, pek çok ordunun ikmal üssü olarak kullanılmıştır. Akdeniz’in ortasında yer alan, Malta gibi önemli bir konumda olan Sicilya, İtalya’ya yakın olmakla birlikte Kuzey Afrika’ya da gemilerle ulaşılabilir bir konumdadır. Yunan ve Roma medeniyetlerine ev sahipliği yapmış olan Sicilya, Avrupa’ya yakın olması nedeniyle önemli bir konumdadır. Verimli arazileri, önemli su kaynakları ve ticaret için önemli bir liman olması nedeniyle adanın refah seviyesi tarih boyunca yüksek olmuştur.
Bizans Valisi Euphemius’un İmparatorla sorunlar yaşaması konumunu sarmış ve Bizans birlikleri ile karşı karşıya gelmiştir. Bizans birliklerine karşı kazanımlar sağlayan Vali Euphemius tekrarlanan saldırılar sonucu yenilgiye uğrayınca Tunus Aglabi Emiri Ziyadat Allah’tan yardım istemiştir. Sicilya valisi kalmak kaydıyla adanın Müslümanlar tarafından alınmasına sıcak bakan Euphemius’un çabaları karşılık bulmuş ve 10.000 Müslüman asker gemilerle adaya çıkmıştır. Vali Euphemius’un yardımıyla adada kolaylıkla tutunan Müslüman birlikleri 902 yılına kadar adayı tamamen ele geçirmiştir.
Sicilya’ya çıkan Müslüman birlikleri adanın tamamen ele geçirilmesini beklemeden İtalya yarımadasına yönelmiştir. Güney İtalya’daki bazı kasabaları ele geçiren Müslümanlar, Vatikan’a yönelik akınlar düzenlemiştir. İtalya’nın Adriyatik denizine bakan kısmında kalan ve önemli şehirlerden olan Bari, Müslümanlar tarafından ele geçirilmiştir.
Sicilya, 1061 yılında Normanlar tarafından ele geçirilinceye kadar Aglabiler, Fatımiler ve Kelbiler tarafından yönetilmiştir. Adada Yunan ve Müslüman izleri daima hissedilmiştir. Palermo merkezli şekilde yönetilen adada Müslüman hakimiyetinin merkezi Batı kısmı olmuştur. Yunan medeniyetinin izleri ise doğu kısmında hissedilmiştir. Adada süren Müslüman hakimiyeti süresince Hristiyan, Müslüman ve Yahudi halk barış içerisinde yaşamıştır.
Müslüman hakimiyetinde olan adada önemli tarihi eserler inşa edilmiş, tarım ve ticarette önemli kazanımlar sağlanmıştır. Tarım teknikleri, ticaret ve bilimde önemli atılımlar yapan adada refah seviyesi önemli ölçüde artmıştır. Adada önemli Yunan nüfusunun bulunması ve Müslümanların Yunan toplumuyla birlikte yaşaması Yunanca kaynaklara kolay ulaşımlarını ve Yunanca öğrenimlerini kolaylaştırmıştır. Yunan medeniyetinin eserleri tercüme faaliyetleri yerine asli kaynaklardan Yunanca olarak okunmuştur. Dini İlimler yanında farklı bilim dallarının da öğretildiği bir ekosistem kurularak Sicilya adası bölgenin önemli bilim merkezi haline gelmiştir. Kuzey Afrika ve Avrupa’dan pek çok bilim adamı Sicilya’ya yerleşmiştir.
Sicilya’da kurulan düzen uzun yıllar devam edememiş 1061’de adada yaşanan siyasi mücadeleden faydalanan Normanlar tarafından ada işgal edilmiştir. Adada hakimiyetlerini sağlamlaştırma amacı güden Normanlar her hangi bir yıkıma veya katliama başvurmamıştır. Bizans ile de mücadele içerine giren Norman Kralları Müslümanlardan da yardım almıştır.
Norman Kralları bilim adamlarına kapılarını açarak adanın Müslümanlar tarafından idare edildiği dönemde olduğu statünün bozulmamasını istenmiştir. Çeşitli bölgelerden gelen bilim adamları adada ağırlanmıştır. Sicilya Adasına Fas’tan gelen El İdrisi, Norman Krallığı döneminde adada yaşayan en önemli bilim adamı konumundadır. Norman Kralı II. Roger tarafından hürmet edilen El İdrisi önemli eserlerini adada yazmıştır. Adada İtalyanca, Yunanca ve Arapça hakim sürmüştür. Bu dillerin ortak bir haznede birleştiği adada tercüme faaliyetleri hız kazanmış ve Avrupa’ya önemli aktarımlar sağlanmıştır.
Hoşgörü ve bilime dayalı bu ortam çok fazla uzun sürmeyerek yerini baskı almıştır. İtalya’dan göç eden Latinlerin adaya akın etmesi adanın demografik yapısını bozmuştur. Toplumun yapısına işleyen bu değişim Müslümanlara karşı baskı ortamını beraberinde getirmiştir. Zamanla geri planda kalan Müslüman toplumun izleri silinmeye başlamıştır. Kırsal kesimlere çekilen ve Hristiyan baskısı altında yaşayanlar nesiller geçtikçe asimile olmuştur.
Peters-Gustot, Annick. Construction Royale et Groupes Culturels dans la Méditerranée Médiévale: Le cas de la Sicile à L'époque des Souverains Normands. Le Moyen Age. 2012, 3. Sayı, 675-682.
Şakiroğlu, Mahmut. “Sicilya”. TDV İslâm Ansiklopedisi, 37/138-139 İstanbul: TDV Yayınları, 2009.
Yıldız, Yusuf. 15. Yüzyıla Kadar Sicilya ve İtalya’da Müslümanlar. SDÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi. 2017, 40. Sayı, 67-88.
718 yılında başlayan ve yaklaşık sekiz asır boyunca devam eden, 1492 yılında Gırnata’nın işgal edilip Endülüs...
Uhud Gazvesi, Mekke müşriklerinin Medine’deki Müslümanları yok etmek amacıyla Bedir’in ardından...
Suriye, Mısır, Filistin ve Ürdün bölgelerinin Müslümanlar tarafından fethinin ilk adımı...
Cahiliye Dönemi’nde Mekke'de bozulan asayişi temin etmek adına bir araya gelinerek kurulan topluluğa Hilfü’l-Fudûl...
Amr B Luhay, putları Hicaz bölgesine getirerek, Araplara putperestliği öğreten kişi olarak bilinir. Bazı rivayetlere...
Haberleşme ihtiyacı insanlık var olduğundan beri mevcuttur. Bu ihtiyacı gidermek amacıyla insanlar ilk çağlardan...
İslam topraklarında ortaya çıkmış olan medrese geleneği, İslam eğitim sisteminin temel kurumudur. Sözlükte...
Şii Karmati Devleti tarafından 929-930 yıllarında Mekke şehri ele geçirilmiş ve yağmalanmıştır. Karmati oluşumları...
Avarız, arıza kelimesinin çoğuludur. Kelime; kaza, bela, beklenmedik engel manasına gelir. İkincil anlam olarak olağanüstü...
Amvas vebası Hz. Ömer döneminde meydana gelen İslam tarihinin ilk salgın hastalığıdır.