Göstergebilim terimi, Fransızca Sémiologie ve Sémiotique; İngilizce Semiology ve Semiotics yerine kullanılmaktadır. Göstergebilim en genel açıklaması ile “gösterge ve bilim” kavramlarının birleşiminden oluşmaktadır. Göstergebilimi iletişim açısından ele alan araştırmacılar, göstergebilimin, iletişimin ön plana alınarak göstergelerin incelenmesi, iletişime geçilebilecek her olgunun çözümlenmesi, beden hareketlerinin ve ritüellerin çözümlenmesi olarak ifade edilmektedir.
Göstergebilimin Avrupa'daki öncüsü İsviçreli dilbilimci Ferdinand de Saussure'dur. Ferdinand de Saussure doğal dilleri dilbilimin inceleme konusu olarak görürken, doğal dillerin dışındaki gösterge dizgelerinin işleyişini araştıracak bir başka bilim dalının kurulmasını öngörür ve bu bilim dalını da göstergebilim terimiyle adlandırmıştır. Amerikalı Ch. S. Peirce de "semiotics" adı altında, göstergeler üstüne genel bir model tasarlamıştır. Model içeriğinde göstergebilimi: “Kimi göstergelerin niteliklerini elden geldiğince gözlemleriz. Edindiğimiz yararlı gözlemlerden yola çıkarak da, büyük ölçüde gerekli yargılara varırız. Bunu yaparken izlediğimiz yola soyutlama denmesini doğru bulmuyorum.’’ şeklinde yorumlamaktadır.
Göstergebilim üzerine araştırmacıların yapmış olduğu yorumlamalar doğrultusunda Saussure göstergebilimin toplumsal işlevini, Peirce ise mantıksal işlevini vurgulamaktadır. Peirce’ın ve Saussure’un ortaya attıkları modellere ek olarak Roland Barthes’in de göstergebilim alanında yorumlamaları bulunmaktadır. Göstergebilim konusunda araştırmacıların aynı görüşü paylaşmadığı görülmektedir. Kimi araştırmacılar, Saussure'u izleyerek, gösterge ve ilkelerden yola çıkarak ayinler, törenler, incelik kuralları, vb. gibi toplumsal iletişim biçimlerini ele almaktadır. Bazı araştırmacılar ise sanat ve yazın biçimlerini de, gösterge dizgelerinin kullanımına dayalı iletişimler olarak kabul etmektedir.
Göstergebilim çözümlemeleri üç temel öge ile gerçekleşmektedir. Bu öğeler; nesne, göstergeler ve anlamdır. Bu öğeler çerçevesinde hedef kitleye verilmek istenen iletiyi oluşturulmaktadır. Öğeler ne kadar etkili bir biçimde kurgulanırsa, hedef kitlede o denli etki sağlanmaktadır.
İlk aşamada bireyler evreni ve kendini anlamlandırır. İkinci aşamada ise kendini ve evreni anlamlandıran insan, anlamın oluşabilmesi için kodları kullanarak çevresini çözümler. Alıcılar tarafından gerçekleştirilen çözümlemeler daha çok Peirce, Saussure ve Barthes modellerinin uyarlanmaları yönünde olduğu gerçekleştirilen çalışmalarla desteklenmiştir. Çalışmalar doğrultusunda ise her bir çözümlemenin kendine has bakış açıları içerdiği belirtilmektedir.
İnsanlar göstergeler aracılığıyla birbirlerini anlamakta ve iletişime geçmektedirler. Bir toplumun kültürü, o toplumun bireylerinin birlikte yaşamasına olanak tanımaktadır. Kültür de göstergelerden oluşmaktadır. Bu açıdan göstergebilim açısından anlamlandırmada işaretlerin ve kültürel kodların karakteristik yapıları ve çözümlemeleri yorumlayana bağlıdır. Çözümlemeler esasen özneldir fakat kültürel kodlarla ele alınması sebebiyle aynı zamanda objektiflik taşımaktadır.
Göstergebilim ile sözel, görsel ve işitsel iletişimde anlamın ekleniş ve üretilme süreci tasvir edilmektedir. Göstergebilim, öykü, roman, şiir, tiyatro gibi yazınsal alanların yanı sıra reklam, turizm, pazarlama ve siyasi alanların incelenmesinde hatta resim, fotoğraf, heykel, sinema, animasyon, müzik, mimari gibi görsel sanatlarda, insanın yarattığı tüm anlam taşıyan alanlarda kendini göstermektedir. Göstergebilim, “göstergelerin bilimi” olarak değerlendirilmesi sebebiyle neredeyse her alanda kurgulanmakta ve göstergebilimsel çözümlemeler yapabilmeyi mümkün kılmaktadır.
Uluslararası çalışmalara nazaran ulusal düzeyde gerçekleştirilen çalışmalar daha çok pazarlama ve iletişim alanında yapılmaktadır. Bu çerçeveden ele alındığında göstergebilim; özellikle görsel göstergelerin etkisi değerlendirilerek pazarlama ve iletişim alanlarında sıkça tercih edilmektedir. Tercih edilen medya kanalları aracılığı ile hedef kitleye sürekli olarak görsel bir bombardıman gerçekleştirilmektedir. Bir görüntü ilk anda göründüğünden daha fazla anlam taşır. Bu nedenle de hedef kitleye, görsel öğeler daha sık gösterilmektedir. Mesaj ileticileri oluşturdukları göstergeleri alıcılarına yeni medya kanalları aracılığı ile iletmeye devam etmektedir.
Civelek, Makbule ve Türkay, Oğuz. “Göstergebilimin Kuramsal Açıdan İncelenmesine Yönelik Bir Araştırma”, Alanya Akademik Bakış, Cilt 4, Sayı 3, 771-787, 2020.
Köktürk, Şaban ve Eyri, Semra. “Dilbilim ve Göstergebilim: Ferdinan de Saussure ve Göstergebilimi Anlamak’’, Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Dergisi, Cilt 15, Sayı 2, 2013.
Çiçek, Mehmet. “Semiyoloji ve Semiyotik Üzerine Düşünceler’’, The Turkish Online Journal of Design Art and Communication, Cilt 6, Sayı 2, 2016.
Toplum düzeyinde “şey”lere yani yaşam döngüsünde karşımıza çıkan nesnelere anlam...
Bireylerin bir araya gelerek oluşturduğu aktif yapı toplum olarak tanımlanır. Bu sosyal yapı birtakım dinamikler ile bir...
Maruni cemaatinin kurucusu Aziz Marun’dur. 4. yüzyılın ortalarında Suriye'de doğan Marun, davet çalışmalarıyla...
D'Hondt sistemi, seçimlerde kullanılan seçim yöntemlerinden biridir. Bu sistem, birçok ülkede,...
Etrüskler, M.Ö. 9. yüzyılda Tiren Denizi'nin kuzeyindeki Etruria bölgesinde, bugünkü...
Kültür endüstrisi, sanat, edebiyat, film, müzik, yayıncılık, tiyatro gibi alanlarda üretilen ve...
Frankfurt Okulu'nun kökenleri, 1923 yılında Frankfurt Üniversitesi'nde Max Horkheimer önderliğinde...
Herkesin tuttuğu bir takım, desteklediği bir ideolojik grup veya benzeri bir oluşum vardır. Peki kendinizi bu oluşumlarla...
Birey davranışları uzunca zamandır çözmeye ya da anlamlandırmaya çalıştığımız bir olgudur. Toplumu doğru...
Kişinin çevresine statüsünü göstermek veya satın aldıklarıyla itibar kazanmak amacıyla yaptığı...