Friedrich Max Müller, 6 Aralık 1823 yılında Almanya’nın Dessau kentinde doğmuştur. Babası Johann Ludwig Wilhelm Müller; annesi Hofrathin Müller’dir. Ünlü bir halk şairi olan babası Almanya’da tanınan bir isimdir. Otuz üç yaşında ölmüş olmasına rağmen geride halen hatırlanan eserler bırakmıştır. Max Müller’in annesi Hofrathin ise Dessau Dukalığı’nda ünlü bir aileden gelmektedir. İyi bir eğitim almış olan Hofrathin Müller’in İngilizce, Fransızca ve İtalyanca bildiği; ayrıca müzik konusunda yetenekli olduğu Max Müller tarafından dile getirilmiştir.
Max Müller ilkokulda Fransızca ve İngilizce dersleri almış, annesinin müzisyenliği sayesinde müzik eğitimine de başlamıştır. Bir süre sonra eğitimi için Leipzig’e giden Müller, orada Yunanca ve Latince dersleri de almıştır. 1841 yılında akademik hayata giriş yapmıştır. Leipzig Üniversitesi’nde aralarında filoloji, felsefe, Yunanca, Latince, Hint Edebiyatı Tarihi gibi pek çok ders almıştır. Bunların dışında Sanskrikçe öğrenmeye başlamış ve klasik metinler üzerine derslere katılmıştır. 1843’te Spinoza’nın Ethica isimli eseri üzerine yaptığı çalışma ile doktor unvanı alarak mezun olmuştur. 1846'da özel bir şirketin koleksiyonundaki Sanskritçe metinlerini incelemek için İngiltere'ye taşınmış ve 1848'de Oxford'a yerleşmiştir. 1850 yılında İngiltere’de modern diller profesörü yardımcısı görevine getirilmiştir. 1868'de karşılaştırmalı filoloji profesörü olarak atanan Müller, 1875'te emekli olmuştur. Max Müller, 28 Ekim 1900’de yıllarca akademik çalışmalarını sürdürdüğü İngiltere’de yaşamını yitirmiştir.
Eğitim hayatı boyunca Yunanca ve Latince eğitimi almış olan Müller, Sanskritçe üzerine yoğunlaşmıştır. 1849 yılında Hindistan'a gitmiş, burada Sanskritçe ve Hindu kutsal yazılarını incelemeye başlamıştır. Hinduizm ile karşılaşması, dinler tarihine çığır açacak katkılar sağlamasına zemin hazırlamıştır. Çalışmalarının ardından kendisini dinler tarihine adayan Müller, dünyanın çeşitli dini geleneklerini birbirine bağlayan orta noktaların neler olduğunu araştırmaya başlamıştır. 1856’da yayınlanan eseri Karşılaştırmalı Mitoloji’de farklı kültürlerdeki mitolojik anlatılar arasında olan paralellikleri araştırmış ve insanın dini deneyimini destekleyen evrensel temaları vurgulamıştır.
Çağdaşlarının çoğu gibi Müller de; din de dâhil olmak üzere yaşamın çeşitli yönlerini gerçek anlamda tanımlamanın yolunun bunların kökenlerine ilişkin bilgiye ulaşmaktan geçtiğine inanıyordu. Bir filolog olarak dinin kökenlerini etnografya yoluyla belirlemeye çalışan çağdaşlarını eleştiren Müller, hâkim etnografik yaklaşımı kullanmak yerine kelime ve metinleri inceleyerek din bilimini takip etmişti. Kelimelerle ve onların anlamlarıyla başlamış ve sonunda onlardan tanrı fikrinin nasıl ortaya çıktığını göstermeye çalışmıştır.
Max Müller’in dinler tarihine yaptığı en büyük katkı onu diğer bilim dallarından ayırmış olmasıdır. Müller, daha önce düzensiz olarak ilerleyen çalışmalara yön vermek için dinler tarihine bir metot kazandırmış ve “religionswissenshaft” terimini kullanarak dinler tarihini din felsefesi ve teolojiden ayrı bir yere koymuştur. Müller’den önce dinler tarihi alanında çalışmalar yapılmasına rağmen kimse onu ayrı bir bilim dalı olarak ele almamış, bu alan teoloji yahut din felsefesinin bir uzantısı olarak düşünülmüştür. Müller’in yaptığı bu ayrım dinler tarihinin kendine ait metodunun ortaya koyulmasını sağlamıştır. Her ne kadar Müller’den önce de dinler tarihi çalışmaları yapılıyor olsa da dinler tarihini diğer bilimlerden ayırması ve alana ait bir metodoloji oluşturması Max Müller’in dinler tarihinin kurucusu olarak kabul edilmesine neden olmuştur.
Müller, dinler tarihi araştırmalarında dinlerin bilimsel şekilde ele alınması gerektiğini kabul etmektedir. Dinler tarihi çalışmalarında araştırmacının tarafsız olması ve tüm dinlerin sevgiyle ele alınması gerektiğini savunmuştur. Ayrıca dinler tarihi araştırmalarında tarih, filoloji ve etimoloji gibi farklı bilim dallarından da faydalanması gerektiğini kabul etmektedir.
Max Müller’in dinler tarihine yaptığı katkılar bu alan için bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Müller’in karşılaştırmalı din çalışmalarına ömür boyu olan bağlılığı, medeniyetler arasındaki bağı aydınlatmış ve dinleri ortak bir pencereden araştırmanın mümkün olduğunu göstermiştir.
Karataş, İbrahim Ethem, "Max Müller: Hayatı, Eserleri ve Dinler Tarihindeki Yeri", Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Tezi, 2006.
Karataş, İbrahim Ethem, “Max Müller’e Göre Dinin Ortaya Çıkış Sürecinde Sınırsız (Kutsal) Fikri”, Düzce Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 3 (2), 54-86, 2016.
Britannica, “Max Müller | German Scholar, Indologist & Philologist”, Erişim 09 Şubat 2024, https://www.britannica.com/biography/Max-Muller
New World Encyclopedia, “Max Müller”. Erişim 09 Şubat 2024. https://www.newworldencyclopedia.org/entry/Max_M%C3%BCller
İngiltere tarihinde Protestan reformuna karşı çıkarak, Katolik inancını savunan Kraliçe Mary'nin Protestan...
Wilhelm von Humboldt, Prusyalı bir devlet adamıdır. Bakanlık ve diplomatlık yanında filozof, dilbilimci ve eğitimcidir....
Asıl adı Saadia ben Yosef olan Saadia Gaon Müslümanlar arasında Said el-Feyyumi olarak tanınmaktadır. Babilonya’da...
Osmanlı’nın en gözde mimarı olan Sinan, Kayseri’nin Ağırnas köyünde dünyaya gelmiştir. Yavuz...
Said Halim Paşa, döneminin İslam çizgisindeki aydınlarındandır. Çağdaşlarının aksine İsviçre’de...
Sıdıka Cuma, eleştirmenlerce beğenilen, birçok ödüle sahip çağdaş İslam sanatçısı, grafik...
Hz. Peygamber’i, ashabını ve İslâm dinini, müşriklerin hicivlerine karşı şiirleriyle savunduğu için...
755-769 yılları arasında Çin’de süren An Lushan ayaklanması sonucu 36 milyon insan hayatını kaybetmiştir....
Astronomi insanlık tarihi kadar eski bir bilimdir. Gökyüzü her zaman insanlar için bir merak konusu...
“Hüccetülislâm” ve “Zeynüddin” isimlendirmeleri ise İmam Gazzali’nin...