Antik çağlardan günümüze kadar eczacılığın kökenleri binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Hem sağlık bilimi hem de kimya alanlarıyla ilgilenen eczacılık, insan ve hayvanlarda hastalıkların önlenmesi ve tedavisi için gerekli olan doğal ve sentetik kaynaklardan ilaç hazırlama işi şeklinde tanımlanabilir. Bu mesleği ilk tanımlayan Biruni ise eczacılığı “Kitabü's-Saydana Fi't-Tıb” adlı eserinde, “Tüm ilaçları toplamak, basit ve karmaşık olanlardan sadece en iyisini seçmek ve iyi ilaçlar hazırlamak konusunda uzmanlaşmış bir profesyonel tedavi’’ şeklinde ifade etmiştir.
Eczacılıkla ilgili Antik Mezopotamya, Mısır ve Çin’in, farmasötik uygulamaları bu bilimin temelini oluşturmuştur. Bu medeniyetler hastalıkları hafifletmek ve hastada rahatlama sağlamak için şifalı bitkiler, mineraller ve hayvansal ürünler gibi doğal ilaçlara güvenmişlerdir. Fakat toplumlar geliştikçe standartlaştırılmış tıbbi bilgiye olan ihtiyaç artmış, insanlar yaptıkları ilaçları kaydetmeye başlamışlardır. Keşfedilen en eski farmasötik metin M.Ö. 2600’de Mezopotamyalılara tarihlenmektedir. Ayrıca Mısır'ın Ebers Papirüsü ve Çin'in Shen Nong Ben Cao Jing'i tıbbi tarifleri ve bitkisel ilaçları kataloglayan ilk farmakopeler arasındadır. Bu ulusların eczacılığa ve tıbba katkıları ise şu şekilde sıralanmaktadır.
Mısırlılar (M.Ö. 2900): Eski Mısırlılar, şifalı bitkilerin tedavi edici etkilerinin bilmekteydiler. Bu bilgiler ise babadan oğula aktararak bilginin devamlılığını sağlıyorlardı. Böylece evler ilk ilkel eczacılık ve tıp okullarını oluşturuyordu. İlerleyen dönemlerde ise tapınaklarda tıp ve eczacılık okulları kurulmaya başlandı. Mısırlıların tıp ilmine katkıları ise kaynatma, lavman, infüzyon, inhalasyon, losyon vb. gibi çeşitli dozaj formlarını keşfetmeleriydi. Ayrıca akasya, soğan, aloe gibi bitkilerden ilaçlar da hazırlamaktaydılar.
Mezopotamya (M.Ö. 2600): Bu uygarlığın tıbbi bilgiyi yazılı hale getiren ilk topluluk olduğu bilinmektedir. Tıbbi keşifleri; baharatlar, bitki özleri, hayvan parçaları ve bazen de manevi büyüler tedavi amacıyla kullandıkları yöntemlerdi.
Çinliler (M.Ö. 2000): Bu uygarlık ise “ruhsal” etkileri olan bitkisel ilaçlar üretmişlerdir. Çünkü hastalıkların insanlar ve hayvanlar üzerinde etkili olan güçlerdeki dengesizlikten kaynaklandığına inanmışlardır. Tedavi amacıyla raventi, ginsengi, tarçını kullanan ilk millet oldukları bilinmektedir.
Yunanlılar (M.Ö. 1000): Tıbbın babası olarak bilinen Hipokrat, hastalığın sadece semptomlarından ziyade nedenlerini tedavi etmeye odaklanan bir tıp okulu kurmuştur. Hipokrat'ın eserleri fizyolojik etkilerine göre sınıflandırılmış 300 şifalı bitki içermektedir.
Hindistan (M.Ö.1000): Sushruta Samhita, Hint geleneksel tıbbının temel metinlerinden biridir. Günümüze ulaşan metin güvenlik, etkinlik, dozaj ve fayda dâhil olmak üzere 1120 hastalık ve 700 şifalı bitkinin tanımını içermektedir.
İlk eczanelerin kökeni ise 754 yılında Abbasi Halifeliği’nin Bağdat dönemine tekabül etmektedir. Eczacılığın bağımsız ve iyi tanımlanmış bir meslek olarak doğuşu 9.yüzyılın başlarında, Müslüman âlimler tarafından sistemli hale getirilmesiyle başlamıştır.
M.S.1200’lerde ise Avrupa’da eczacılar ortaya çıkmaya başlamıştır. 1221 yılında bilinen en eski eczane İtalya'nın Floransa kentinde kurulmuştur. 1215'ten 1250'ye kadar Kutsal Roma İmparatoru II. Frederick, doktorluk ve eczacılık mesleklerini resmi olarak ayırmış ve her ikisi için de düzenlemeler yapmıştır. Bu, eczacıların tıp doktorlarından ayrı tutulması yönünde önemli bir adım olmuştur.
Eczacılar ve eczaneler yüzyıllar boyunca Avrupa ve Asya'ya yayılmaya devam etti. Avrupa'da Hıyarcıklı Veba'nın yükselişi, farmasötik hizmetlere olan ihtiyaçta keskin bir artışa neden oldu ve 1600'lü yıllara gelindiğinde bileşik ilaçlara olan talep önemli ölçüde arttı. Her ilaç hastanın bireysel ihtiyaçlarına uyacak ham maddelerden, özel olarak üretilmeye başlandı.
17. yüzyılda mikroskopun keşfedilmesi ve bilimsel yöntemlerin gelişmesiyle eczacılıkta bir devrim yaşandı. Eczacılar ilaçların ve etkilerinin bilimsel analizine odaklanmaya başladı.
19. yüzyılda resmi eczacılık eğitimi ve düzenlemeleri kuruldu. Eczacılar daha çok uzmanlaştı, ilaçların kalitesini ve güvenliğini sağlamak için ilaç toplulukları kuruldu. Louis Pasteur'un 1885'te kuduz aşısını geliştirmesinden 1892'de Felix Hoffmann'ın aspirini üretmesine kadar pek çok farmasötik ilerleme tıbbi manzarayı kalıcı olarak değiştirdi.
Bu yüzyılda Osmanlı'da Sultan II. Mahmud döneminde, ordunun hekim ihtiyacını karşılamak amacıyla 1839 yılında "Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane" adında bir tıp fakültesi açılmıştır. Aynı okulda ayrı bir askeri eczacılık sınıfı da açılarak eczacılık eğitimi başlamıştır. Bu da İslam ülkelerinde verilen ilk eczacılık eğitimi olmuştur.
20. yüzyıl antibiyotikler, aşılar ve eczane zincirlerinin ortaya çıkışı gibi çığır açan yenilikleri beraberinde getirdi. Eczacıların rolü, ilaç tedavisi yönetimi ve hasta bakımına dönüştü. 21. yüzyılda gelişen teknoloji eczacılık uygulamalarını dönüştürdü. Elektronik sağlık kayıtları otomatik reçete dağıtım sistemleri kolaylaştırdı ve hasta bakımını iyileştirdi. Eczacılık tarihinin yıllar içerisindeki gelişimi, eski ilaçlardan son teknoloji ilaçlara kadar sürekli olarak toplumun sağlık ihtiyaçları doğrultusunda gelişmeye devam etmektedir.
Çalgan, Zeynep- Yeğenoğlu, Selen, “Türkiye’de bulunan bazı devlet arşivleri ve eczacılık tarihi açısından önemi”, Osmanlı Biilimi Araştırmaları, 12 (1), 119-132, 2010.
Ahmed, Z. F, “The History of Pharmacy in Egypt”, The Purdue Pharmacist, 25 (1), 1947.
Customcompounding, “Eczacılığın Evrimi: Mistisizmden Modern Tıbba - NCC”, 19 Nisan 2023. Erişim 01 Şubat 2024, https://customcompounding.com.au/the-evolution-of-pharmacy/
“FileHandler2.pdf”. Erişim 01 Şubat 2024. https://cdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=iu-ecz_f_tanitim-metni.pdf
1001 Buluş, “Modern Eczacılığın İslami Kökleri David W Tschanz ”, Erişim 01 Şubat 2024, https://www.1001inventions.com/pharmacy/
Çoğu zaman kendisine atfedilen kutsallıkla birlikte anılan öğretmenlik mesleğinin de bir tarihsel süreci...
Sicarii olarak tanımlanan grup adını suikast faaliyetlerinde kullanılan hançerden almaktadır. Kısa ve kıvrımlı olan...
Amerikan İç Savaşı, ekonomileri tarıma dayalı olan ve köleleri iş gücü olarak kullanan Güney...
Suriye ve Mısır önderliğinde Arap Devletleri 1973 yılının 6 Ekim’ine denk gelen Ramazan ayının onuncu gününde,...
Vaat Edilmiş Topraklar (Arz-ı Mev’ud), Tanrı'nın Hz. İbrahim'e ve onun soyundan gelenlere verdiğine inanılan...
Hitler'e karşı savaş başladığında neredeyse tüm Yahudi örgütleri müttefiklerle güçlerini...
Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren İsrail'in kuruluş süreci de katliamlarla doludur. İsrail'in...
30 yıl savaşları 1618-1648 yılları arasında Almanya merkezli gerçekleşen ama bütün Avrupa’yı içine...
1578 yılında Portekiz Kralı, Muhammed El Mütevekkil’e destek vermek amacıyla ordusuyla Fas’a çıkarma...
Günümüzde neredeyse her alanda kullandığımız bir ürün olan şeker, Hindistan'dan başlayarak...