Osmanlı zamanında üç aylarda (Receb, Şaban ve Ramazan) medreseler tatil edilirdi. Bu üç aylık zamanda medreseden çıkan talebeler öğrendiklerini, uygulamak ve pekiştirmek için ülkenin geneline dağılırlardı. Talebeler gittikleri yerlerde bulunan halka dini ve ilmi konularda eğitim verirlerdi. Bu sosyal ve kültürel faaliyet ‘‘cerre çıkmak’’ olarak ifade edilmiştir. Peki cerre nasıl çıkılırdı, cerre çıkan talebeler halka hangi ilmi faaliyetlerde eğitim verirlerdi? gelin bir de bunlara bakalım..
Arapçada cerr’in manası ‘‘çekmek, kendine doğru çekmek’’ anlamlarına gelmektedir. Osmanlı da kullanılan ‘‘cerre çıkmak’’ tabiri ise medresede okuyan talebelere uygulanan, sosyal ve kültürel bir faaliyet olarak adlandırılmaktadır. Osmanlının ilk zamanlarından beri yapılan bu faaliyet, medrese eğitiminin bir parçasıdır. Talebeler medresede yılın dokuz ayında eğitim alırlar; geriye kalan üç aylarda (Receb, Şaban ve Ramazan) eğitime ara verirlerdi. Bu üç aylarda medresede okutulan öğrenciler, bilgilerini derinleştirmek ve halkı dini konularda eğitmek için ülkenin çeşitli bölgelerine gönderilirdi. İşte bu gönderme olayına "cerre çıkmak" denilirdi.
Osmanlı döneminde medreseler, orta ve yüksek öğrenim veren kurumlardı. Bu kurumlarda sarf, nahv, belâgat, hitabet, mantık, tefsir, hadis, kelâm ve fıkıh ilimlerine dair eğitimler verirlerdi. Eğitimi alan talebeler cerre çıkabiliyordu.
Cerre çıkmak isteyen talebeler, bunu önce müderrise bildirirdi. Müderris de içlerinde liyakati olanlara ilmühaber denilen bir belge verilirdi. Sonrasında Bab-ı Meşihat'ta ders vekili denilen kişiye müracaat edilerek gerekli vesikaları ve gidecekleri yerdeki müftü efendilere hitaben yazılmış, talebelerin himaye olunmasını isteyen tavsiye mektuplarını alarak yola koyulurlardı. Cerre çıkacak medrese öğrencileri, Recep ayında veya en geç Şaban ayının on beşinden önce medreselerinden ayrılmak zorundaydılar. Gerekli belgeleri sancak ya da vilayete gidiyorsa müftü efendiye, kazaya gidiyorsa kaymakama teslim ederlerdi. Vazifelendirildikleri camilerde vaaz verirlerdi. Medrese öğrencileri gittikleri yerlerde, imam ve müezzinin odasında kalırlardı. Bölge eşrafı sırayla yemeğe davet eder ya da yemek gönderirdi. Ramazan ayında medrese talebeleri iftardan sonra ahaliye teravih kıldırır, Kur'an-ı Kerim okuyup sohbet ederdi.
Cerr faaliyetleri yapan talebelerin şehir, kasaba ve köylere gitmesi ve orada vaazlar verip sohbet meclislerinde bulunmaları halkın dinî ve kültürel gelişmelerine katkı sağlıyordu. Böylelikle bölgede bulunan halk farklı kişilerden bilgiler ediniyordu. Bu sayede en ücradaki taşraya kadar dini ve ilmi gelişmeler aktarılıyor, Osmanlı devletinin dörtbir köşesine eğitim gerçekleştiriliyordu.
Medrese talebeleri, halka eğitim verirken, gönüllü olarak kabul edilen cerr yardımları ile desteklenirdi. Bu neticede yeni dönemde eğitim ihtiyaçlarını karşılamış oluyorlardı. Bazı medrese talebelerinin maddi durumu kötü olduğundan, üç aylar dışındaki dönemlerde kazandıkları cerr yardımları ile geçinmeleri gerekiyordu. Cer müddeti dışındaki zamanlarda kazandıkları cerr yardımları, maddi durumu kötü olan medrese talebeleri için bir geçim kaynağı haline geliyordu. Akçenin yanında, bulgur, buğday, helva gibi erzaklar ve elbise gibi eşyalarda verilirdi. Bu yardımlar "cer akçesi" ve "zekat akçesi" olarak adlandırılırdı. Bu durum halk ve ilim ehli kişiler arasında samimi diyalogların oluşmasını sağladı.
Cerre çıkma uygulamasının yapıldığı XIX. ve XX. yüzyılları arasında medreseye öğrenci alımı gelişi güzel yapılmış, buda eğitim kalitesinin düşmesine sebep olmuştur. Eğitim kalitesinin düşmesi sonucu, bilgi yetersizliği nedeniyle bazı medrese öğrencileri, kendi çıkarları için halkı kullanmak isteyen kişiler olarak ortaya çıkmışlardır. Bu durum neticesinde cerre çıkma faaliyeti kötü bir niyetle kullanılmış, halk bazı oluşumların çıkarlarına göre manipüle edilmiştir. XIX. yüzyıl sonlarında Cevdet Efendi (Paşa) cerre çıkmayı kaldırmıştır. Cumhuriyet döneminde, din görevlilerinin resmi olarak atanmaya başlanmasıyla birlikte, cerr yardımıyla geçim sağlama usulü sona ermiştir.
Çoğu zaman kendisine atfedilen kutsallıkla birlikte anılan öğretmenlik mesleğinin de bir tarihsel süreci...
Sicarii olarak tanımlanan grup adını suikast faaliyetlerinde kullanılan hançerden almaktadır. Kısa ve kıvrımlı olan...
Amerikan İç Savaşı, ekonomileri tarıma dayalı olan ve köleleri iş gücü olarak kullanan Güney...
Suriye ve Mısır önderliğinde Arap Devletleri 1973 yılının 6 Ekim’ine denk gelen Ramazan ayının onuncu gününde,...
Vaat Edilmiş Topraklar (Arz-ı Mev’ud), Tanrı'nın Hz. İbrahim'e ve onun soyundan gelenlere verdiğine inanılan...
Hitler'e karşı savaş başladığında neredeyse tüm Yahudi örgütleri müttefiklerle güçlerini...
Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren İsrail'in kuruluş süreci de katliamlarla doludur. İsrail'in...
30 yıl savaşları 1618-1648 yılları arasında Almanya merkezli gerçekleşen ama bütün Avrupa’yı içine...
1578 yılında Portekiz Kralı, Muhammed El Mütevekkil’e destek vermek amacıyla ordusuyla Fas’a çıkarma...
Günümüzde neredeyse her alanda kullandığımız bir ürün olan şeker, Hindistan'dan başlayarak...