Konya Bilim Merkezi İlimge

Capgras Sendromu

 Tarık Taha Kocaboy
 4 dk  316

Psikiyatride ender rastlanan Capgras Sendromu, ilk olarak 1923 yılında Jean-Marie Joseph Capgras ve Reboul-Lachaux tarafından tanımlanmıştır. Capgras tarafından ilk bildirilen hasta, çocukları ve kocasının, kendi mal varlığını çalmak amacıyla onların kılığına girdiğini düşünen yabancılar olduğunu iddia eden bir kadındı. Sendromun ilk adı Capgras tarafından "L'illusion des Sosies" olarak bildirilmişti. Bunun referansı ise Antik Romalı Plautus’un “Amphytryon” adlı oyunundan gelmekteydi. Oyunda Merkür’ün, Amphytryon’un karısı olan Alemena’yı baştan çıkarıp onunla beraber olabilmek için uşakları Sosia’nın kılığına bürünmesi anlatılıyordu. Sendrom zamanla onu ilk tanımlayan Capgras’ın adıyla anılmaya başlandı.

Bu sendroma sahip kişiler çevresindeki kişilerin ya da nesnelerin yerine, kendilerine zarar vermek amacıyla başkalarının geçtiğini düşünürler. Örneğin kişi, çocuğunun aslında gerçek çocuğu olmadığını, o şahsın aslında onun mirasını ele geçirmek için çocuğunun yerine geçen başka biri olduğunu düşünebilir. Bu sendroma dair ilk olgular daha çok kadınlar üzerinde tespit edilmiş olsa da zamanla erkek vakalar da görülmeye başlanmıştır. Ayrıca yanlış tanınan kişi ya da nesnelerin tek olması olayı da nadir görülmektedir. Yani bu sendroma sahip bir kişi, birden fazla kişi ya da nesneyi bir “taklitçi” olarak görme eğilimindedir. Kişi sadece başkalarını değil, kendinin de tıpatıp benzeriyle yer değiştiğini zannedebilir.


Bu sendrom, vakalarda genellikle tek başına görülmez. Yani bu sendroma sahip bireyler çoğu zaman şizofreni, fonksiyonel psikoz gibi hastalıklara da sahip kişilerdir. Capgras Sendromu, %25 ile %40 oranları arasında ise tıbbi bozukluklar nedeniyle de bireylerde görülebilir. Enfeksiyonlar, kafa travmaları, beyin tümörleri, demans, epilepsi, Parkinson hastalığı, migren, deliryum gibi rahatsızlıklar da bireylerde Capgras Sendromu görülmesine neden olabilir. Bu, Capgras Sendromu’nun saf bir şekilde ortaya çıkmadığı anlamına gelmemektedir. Sendrom, nadir de olsa saf bir şekilde meydana gelir. Bunların dışında Capgras Sendromu, başka hastalıklara sahip bireylerde görüldüğündeyse çoğu zaman egemen hale gelir. Yani bireyi, diğer hastalıklardan daha fazla etkiler. Ayrıca Capgras Sendromu, genellikle yetişkinlerde görülen bir sendromdur. Capgras sendromunun sıklığının ergenlerde 17/10.000.000 ve 2-12 yaş arası çocuklarda ise 32/1.000.000.000 oranında görüldüğü bildirilmiştir.

Sendromu daha iyi anlayabilmek için, uzmanların bildirdiği bir vakayı yakından incelemekte fayda vardır: Dr. İbrahim Eren, Dr. İkbal Çivi ve Dr. Mustafa Yıldız’ın Türk Psikiyatri Dergisi’nde 2005 yılında raporlarını paylaştıkları bu vakada, sendrom sahibi kişi 23 yaşındaki üniversite öğrencisi bir kadındı. Vakanın ilk şikayetleri ise 18 yaşında görülmeye başlamıştı. Hastanın ailesi (annesi, babası ve ablası), bir trafik kazası atlattı ve bu kazadan yaralı bir şekilde, can kaybı olmadan kurtuldular. Hasta ise gerçek ailesinin o kazada hayatını kaybettiğini, yakınlarının onun üzülmesini istemediği için bunu ondan sakladıklarını düşünüyordu. Annesi, babası ve ablasının ise ölen ailesinin yerine geçen kişiler olduğunu iddia ediyordu. Hasta ayrıca, insanların ona ilgi göstermesini kazada ailesini kaybettiği için insanların ona acıması olarak yorumlarken, insanların onunla ilgilenmemesini ise kazanın ardından kimsesiz ve yalnız kaldığı için böyle olduğu şeklinde yorumluyordu.

Hasta ayrıca aile üyelerinin gerçek olmadığına inandığı için onların ona dokunmasından rahatsız oluyor ve onlara bir yabancıya davrandığı gibi davranıyordu. Çevresindekilere ailesi ile ilgili soruları soruyor ve sevdiği kişilerin yolculuk yapmasından onların da kaza geçirip öleceklerini düşündüğü için korkuyordu. Hasta, bu düşüncelerini açık bir şekilde ilk defa kazanın ardından 3 yıl geçtikten sonra ablasına söyledi. Raporda hastanın bu düşünceleri dışında sosyal hayatında hiçbir sıkıntısının olmadığının çevresindekiler tarafından onaylandığı yazılmıştır. Üniversitesinde başarılı bir öğrencilik hayatı geçiren, arkadaş çevresinde normal karşılanan, çevresindekilerle iyi anlaşan bir birey olsa da aslında Capgras Sendromuna sahipti ve ailesinin “taklitçilerden” oluştuğunu düşünüyordu.

Bu sendroma sahip olduğundan şüphelenilen kişilerin, uzmanlar tarafından gerekli muayeneleri yapılır ve geçmiş hikâyeleri dinlenir. Ortaya çıkan bulgulara göre gerekli tedavilere başlanır. Kendine özgü, tamamen hastalığa karşı bir tedavi yoktur. Bu hastalığa neden olabilecek depresyon gibi altta yatan etkenlerin tedavisi ve birtakım ilaç tedavileriyle hastaların normal yaşamlarına devam etmeleri amaçlanmaktadır. Yukarıda bahsedilen vakadaki hastanın da uygun ilaçlar ve destekleyici tedavilerle birlikte ailesine daha yakın davranmaya başladığı, hatta annesine ilk defa sarıldığı raporda aktarılmıştır.

#Capgras Sendromu #L'illusion des Sosies #Jean-Marie Joseph Capgras #Reboul-Lachaux
0
0
0
Kaynakça

Aksu, Haluk; Aksu, Ebru; Öncü, Fatih; Uygur, Niyazi. "Capgras Sendromu Ve Tekrarlayıcı Ciddi Suçları Olan Bir Adli Psikiyatri Olgusu." Reviews, Cases And Hypotheses In Psychiatry, 2008, 57-61.

Çervatoğlu, Pakize; Uygur, Niyazi. "Capgras Sendromu." Dusunen Adam The Journal Of Psychiatry And Neurological Sciences 8.3 (1995): 31-34.

Çıtır, Berna Gündüz; Demirkaya, Sevcan Karakoç. "Çocukluk Çağında Capgras Sendromu: Olgu Sunumu." Klinik Psikiyatri Dergisi 24(1), 2021, 127-130

Eren, İbrahim; Çivi, İkbal; Yıldız, Mustafa. "Capgras Sendromunda Frontopariyetal Hipoperfüzyon: Olgu Sunumu Ve Gözden Geçirme." Türk Psikiyatri Dergisi 16.4 (2005): 284-290.

Kırpınar, İsmet. "Capgras Sendromu: Bir Olgu Sunumu." Dusunen Adam The Journal Of Psychiatry And Neurological Sciences 1992;5:63-65

Özten, Eylem. "Sanrısal Yanlış Tanıma: Capgras Sendromlu Bir Olgu Sunumu." Klinik Psikiyatri Dergisi 9 (1), 2006, 45-48.

BENZER MAKALE
Matematik Öğrenme Güçlüğü: Diskalkuli

Matematik Öğrenme Güçlüğü: Diskalkuli

Matematiğin sevilmeme nedenleri arasında yer alan öğretmen, okul ve çevre gibi faktörlerin yanında başka...

Beş Faktörlü Kişilik Modeli

Beş Faktörlü Kişilik Modeli

Kişilik, toplumda bireyleri birbirinden ayıran ve faklı kılan özellikler bütünüdür. Kişilerde ve...

Gestalt Teorisi ve İlkeleri

Gestalt Teorisi ve İlkeleri

Gestalt teorisine göre; bütün, parçaların toplamından farklı bir anlam ifade eder ve birey, bütünü...

Müziği Neden Seviyoruz?

Müziği Neden Seviyoruz?

Müziği seviyoruz çünkü bizi iyi hissettiriyor. Peki, neden kendimizi iyi hissetmemizi sağlıyor? 2001...

Kompulsif Biriktirme Hastalığı: Dispozofobi

Kompulsif Biriktirme Hastalığı: Dispozofobi

Daha önce ‘belki ileride işe yarar’ düşüncesi ile eşyalarınızı atamadığınız oldu mu? Başkalarının...

Somatik Bellek

Somatik Bellek

Somatik bellek, vücudun motor hareketlerini ve fiziksel deneyimlerini hatırlama yeteneğidir.

Renkleri Tatmanın, Sayıları Duymanın Yolu: Sinestezi

Renkleri Tatmanın, Sayıları Duymanın Yolu: Sinestezi

Synesthesia” kelime kökleri itibariyle Yunanca syn (birlikte) ve aesthe-sis (algılamak) olan iki kelimenin birleşiminden...

Bir İkna ve Retorik Sanatı: Kırmızı Sazan Safsatası

Bir İkna ve Retorik Sanatı: Kırmızı Sazan Safsatası

Retorik, iletişim yoluyla ikna etme sanatlarından bir tanesidir. Motive etmek veya bilgilendirmek için insanların...

Abraham Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi

Abraham Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi

Psikolog Abraham Maslow, 20. yüzyılın en tesirli psikologlarından biri olarak kabul edilmiş ve 1943 yılında yayımladığı...

Bilinçli Rüya Görmek

Bilinçli Rüya Görmek

Lusid rüya, kişinin rüya gördüğünün farkında olduğu ve rüyayı yönetebildiği rüya...

ANASAYFA
RASTGELE
KATEGORİLER
POPÜLER
EN YENİLER