Neredeyse her yemeğin içinde yer alan belki de sadece tatlısı yapılmamış olan patatesin bir zamanlar büyük bir açlığa sebep olduğu aklınıza gelir miydi? Okullarda boya/baskı yapmak için dahi kullanılan patatesin bir zamanlar yemek için bile bulunamadığını düşünün. Hadi gelin adının geçtiği her yerde; devrim, kıtlık, isyan, savaş ve ihtilallerle birlikte anılan patatesin tarihe yön veren hikayesine bakalım.
Bir nirengi, bir imge, bir alternatif tarih ve bir sebze olarak patatesin yolculuğu 1845 yılında “Phytophthora infestans” olarak bilinen bir küfün İrlanda’da hızla yayılan yıkıcı bir bitki hastalığına neden olmasıyla başladı. İstila o yıl patates mahsulünün yarısını sonraki yedi yıl boyunca da yaklaşık dörtte üçünü mahvetti. O zamanlar Büyük Britanya’nın bir kolonisi olarak yönetilen İrlanda’nın kiracı çiftçileri gıda kaynağı olarak patatese büyük ölçüde güvendikleri için, istila İrlanda ve nüfusu üzerinde felaket etkisi oluşturdu. Dönemin Britanya yöneticisi Robert Peel kıtlığa karşı birtakım önlemler almaya çalışmıştır. Ancak onun önlemleri Britanya parlamentosunda hoş karşılanmamış ve iktidardan düşmesine neden olmuştur. Büyük Patates Kıtlığı, 1852’de sona ermeden önce yaklaşık bir milyon İrlandalının açlık ve buna bağlı nedenlerden ölmesine ve en az bir milyon kişinin de mülteci olarak vatanlarını terk etmek zorunda kalmasına yol açtı.
Şekil: Van Gogh Patates Yiyenler Tablosu
İrlanda patates kıtlığını takip eden Osmanlı basınında ise iki farklı tutum göze çarpmaktadır. Devletin resmi gazetesi olan Takvim-i Vekayi, konuyla ilgili haberlerinde ve yazılarında genellikle tarafsız bir tutum sergilemiş, Avrupa gazetelerinden aldığı haberlerden daha çok gelişmelerle ilgili teknik ve somut bilgiler vermiş, bunlar üzerine bir yoruma veya değerlendirmeye yer vermemiştir. Haberlerin sonuna da kaynak olarak genellikle Frankfurt gazetesi, Fransız gazeteleri, İngiliz gazeteleri gibi ifadeler eklemiştir.
Osmanlı Devleti’nde yaşayan bir İngiliz tarafından çıkarılan Ceride-i Havadis ise, Takvim-i Vekayi’ye göre İrlanda’daki gelişmelerle ilgili bilgi vermekle yetinmemiş, bazı haberleri yorum katarak sunmuştur. Bu yorumlarında da İrlandalılardan çok İngiliz hükümetlerinin açıklamalarını kabul eden bir tavır sergilemiştir. Kraliçenin uzun parlamento nutuklarına da sıklıkla yer veren gazete, kaynak olarak genellikle İngiliz gazetelerinden istifade etmiştir. Bu, Fransız ve Alman gazetelerine daha çok referansta bulunan Takvim-i Vekayi ile belirgin bir şekilde ayrıldığı noktalardan birisidir. Ayrıca nerdeyse her haberin sonunda İngiliz Hükümeti’nin kıtlık karşısında İrlandalılara yardım ettiğine dair bilgiler vermiştir. Sonuçta İngiliz hükümetinin kıtlığı önlemek konusunda yetersiz kalan politikaları ve daha çok İrlandalıları suçlayan bazı söylemleri ise hem o dönemde bazı hareketlerin ortaya çıkmasına neden olmuş, hem de 1919-1921 yıllarında şekillenecek olan İrlanda Bağımsızlık Savaşı’nın zeminini hazırlamıştır.
Patatesin Avrupa’ya ilk olarak ne zaman ve nasıl geldiği de üzerine epey tartışılan bir konudur. Bunun sebebi de Amerika orijinli (patata) ile tatlı patates (batata) isimlerinin birbiriyle karıştırılması. Net olan ise patatesin Avrupa’ya çok geç gelmesi. Geç gelmesinin en önemli sebeplerinden birisi patatesin zehirli olduğunun düşünülmesiydi. Gerçekten de o günkü çoğu patates çeşidi için bu doğruydu. Nitekim Orta Çağlarda Paracelsus’la başlayan “imza doktrininin”, bitkilerin yaratan tarafından işaretlenerek hangi hastalığın tedavisinde kullanılabileceğini gösterdiği iddia ediyordu. O günkü patates yumrularının farklı renkleri ve eğri büğrü yapısı cüzzam hastalarının deforme olmuş uzuvlarına benzediği için patatesin cüzzam hastalığına neden olduğuna kesin gözüyle bakılıyordu. İncil’de patatesten hiç bahsedilmiyor olması da dindarlar için yeterli red nedeniydi.
Açlık sorununa karşı en iyi çözüm, diğer tahıllara göre daha avantajlı olması gibi sebeplerden dolayı patates yetiştirilmesi zorunlu yiyeceklerdir. Her şeye rağmen patatesin mutfaktan gelen leziz kokusu akılları çeliyor ve yeryüzünün yeni krallarına da aynı şeyleri fısıldamaya devam ediyor sanki: ya açlık bastırılır, ya isyan!
Adıgüzel, Güven. “Politik, halkçı, topraktan: Patates’in alternatif tarihi”. Cins Dergi, 2.
Doğan Kader, Merve - Kaplan, Kezban Acar. “İrlanda Patates Kıtlığı’nın Osmanlı Basınına Yansımaları (1845-1852)”. Tarih İncelemeleri Dergisi, 497-526. https://doi.org/10.18513/egetid.1050199
Editors, History com. “Irish Potato Famine”. HISTORY. 09 Ağustos 2022. Erişim 30 Ocak 2023. https://www.history.com/topics/immigration/irish-potato-famine
“Patates_nasıl_Avrupalı_oldu.pdf”. Erişim 30 Ocak 2023. https://research.sabanciuniv.edu/id/eprint/33712/1/Patates_nas%C4%B1l_Avrupal%C4%B1_oldu.pdf
Çoğu zaman kendisine atfedilen kutsallıkla birlikte anılan öğretmenlik mesleğinin de bir tarihsel süreci...
Sicarii olarak tanımlanan grup adını suikast faaliyetlerinde kullanılan hançerden almaktadır. Kısa ve kıvrımlı olan...
Amerikan İç Savaşı, ekonomileri tarıma dayalı olan ve köleleri iş gücü olarak kullanan Güney...
Suriye ve Mısır önderliğinde Arap Devletleri 1973 yılının 6 Ekim’ine denk gelen Ramazan ayının onuncu gününde,...
Vaat Edilmiş Topraklar (Arz-ı Mev’ud), Tanrı'nın Hz. İbrahim'e ve onun soyundan gelenlere verdiğine inanılan...
Hitler'e karşı savaş başladığında neredeyse tüm Yahudi örgütleri müttefiklerle güçlerini...
Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren İsrail'in kuruluş süreci de katliamlarla doludur. İsrail'in...
30 yıl savaşları 1618-1648 yılları arasında Almanya merkezli gerçekleşen ama bütün Avrupa’yı içine...
1578 yılında Portekiz Kralı, Muhammed El Mütevekkil’e destek vermek amacıyla ordusuyla Fas’a çıkarma...
Günümüzde neredeyse her alanda kullandığımız bir ürün olan şeker, Hindistan'dan başlayarak...