Boksör Ayaklanması; Afyon Savaşları, ardından imzalanan Nanking Anlaşması ve zaman içinde Çin’de yaşanan mali zayıflamayla gelen halk arasında hayat şartlarının çok daha güçleşmesi sonucu, geneli Çinli halktan oluşan gizli bir cemiyetin yabancılara karşı yürüttüğü isyandır.
19. yüzyılın sonuna gelindiğinde, Çinli halk önceki savaşlar ve anlaşmaların dayattığı yükümlülüklerden dolayı yorgun bir haldeydi. Üst üste iki dönem hasattan verim alamamış, bunun üstüne çekirge istilaları nedeniyle durum daha da kötüleşmiş bir haldeydi ve köylerde sel baskınları olmuştu. Bu süreçte yabancılar ülke içerisinde cirit atmakta ve halk arasında Hristiyanlaşma da yayılmaktaydı. Halk arasında zamanla yabancı düşmanlığı baş gösterdi ve geneli spor alanında eğitimli olan “Boksör” olarak bilinen gizli bir cemiyet oluştu. Boksörler sadece halk arasından yaşam koşullarına ve yabancı istilacılara tepkili insanlardan oluşmuyordu, bizzat imparatorluktan da destek almış bir cemiyetti. Bunun hakkında döneminde imparatoriçe Ci Xi, boksörlere olan desteğini 11 Ocak 1900’de yayınladığı bildiride göstermişti. Bildiride, Çinli gizli cemiyetlerin Çin yaşam biçiminin bir parçası olduğu ve suç örgütleriyle karıştırılmaması gerektiği belirtiliyordu. Bir araya gelerek dövüş sanatlarıyla uğraşan Çinlilerin batılılara ve Hıristiyanlara karşı tehdit oluşturduğu fikrinden vazgeçilmesi gerektiği de ayrıca ifade ediliyordu. İmparatoriçenin bu açıklaması ülke içindeki yabancılar tarafından tepki çekti.
Boksör ayaklanması sürecinde cemiyet üyeleri birçok yeri basıp Hristiyan Çinlileri öldürdü. Bu süreçte Alman yetkili Baron Von Ketteler de öldürüldü. Bu durumdan korkup kaçan Çinli Hristiyanlar ve yabancılar büyükelçilik kışlasına sığındılar. Burada Birleşik Krallık, Almanya, Rusya, Japonya, ABD, Fransa, Almanya, İtalya, Avusturya-Macaristan temsilcileri bulunmaktaydı. Bu büyükelçilik kışlasında, ilerleyen süreçlerde besin kıtlığı yaşanmaması adına önlemler alınmaya başlandı. Bunlardan biri de Çinli Hristiyanlara yemek vermemekti. Bu insanlar, orada kaldığı süreçte bulabildikleri fare, ağaç kabuğu gibi şeyleri yiyerek hayatta kaldılar. Çinli Hristiyanların yaşadığı bu durumları, elçilik kışlasına sığınan diğer yabancılar yaşamamıştır.
Olaylar esnasında bölgenin yabancılara ait kısımları yakıldı ve bu yangında 4.000 iş yeri yandı. Bine yakın insanın bu isyanlarda öldürüldüğü bilinmektedir. Çin Başbakanlık Bürosu, yabancı diplomatlara ültimatomda bulunup yirmi dört saat içinde yabancıların, ülkeden gitmedikleri takdirde güvenliklerinin sağlanamayacağı bildirdi.
17 Temmuz 1900’de ateşkes verildi fakat bu ateşkes 27 Temmuz’a kadar sürdü. O sırada İmparatoriçe Ci Xi’nin yabancılara taze meyve sebze göndermesi, ateşkesi bir hafta daha uzattı. 4 Ağustos’ta çatışmalar tekrar hız kazandı. İngiliz Hindistan alayının yabancılara desteğe gelmesiyle düzensiz birlikler halindeki boksörlerde büyük zayiat oluştu. Ekim aylarında boksörlerin tek kalesi artık Bao Ding’di. Müttefik birlikler sistematik bir şekilde şehre girdiler ve sonunda 20 Ekim’de burayı ele geçirdiler. Şehrin alınması üstüne Alman General Von Waldersee şehrin yağmalanmasını ve ceza olarak yakılması emrini verdi.
İsyan sonrası, sekiz müttefik devlet tarafından bir mahkeme kuruldu ve sorumluların idamı istendi. Müttefikler sefer masraflarının karşılanmasını, öldürülen Japon ve Alman elçi için Almanya’ya ve Japonya’ya giderek özür dilenmesini ve kendilerinin adına anıt dikilmesini istediler. Ayrıca Çin, iki sene silah ve mühimmat ithalatı yapamayacaktı. Bu maddeler bir anlaşma değil, bir tavsiye olarak 22 Aralık 1900 yılında Çin sarayına gönderildi.
Sözde mahkeme sonrasında birçok idam gerçekleştirildi. İmparatorluk soyundan gelen isyancılar ise idam cezası hafifletilerek sürgüne tabi tutuldular. Aralık 1900’de yayınlanan bildiriye göre yabancıların can güvenliğinden imparatorluk sorumlu olacaktı.
Ayaklanma sürecinde ölen Alman yetkili Baron von Ketteler ve Japon diplomat Sugiyama için imparatoriçe ailelerine baş sağlığı ve özür dileklerini iletmiştir. 1901 yılında Boksör protokolüyle olaylar dindirilmiştir. Protokolle isyan bastırılmış ama ülke içerisinde var olan yabancı düşmanlığı sönmemiş, devam etmiştir.
Britannica, “Boxer Rebellion, Chinese History”, Erişim Tarihi: 12.12.2023, https://www.britannica.com/event/Boxer-Rebellion
Görez, Feyza. “Boksör İsyanı’nda Pekin Kuşatması”, Çin Medeniyeti: Tarih, Kültür, Edebiyat, Felsefe "Prof. Dr. Bülent OKAY'ın 35. Meslek Yılı Anısına", (editörler: Chiang G., Ceylan F., Ceylan E.), Kesit Yayınları, 19-134, 2018.
Örmeci, Ozan. “ Çin Halk Cumhuriyeti- Birleşik Krallık İlişkileri”, 21. Yüzyılda Bütün Boyutlarıyla Çin Halk Cumhuriyeti Vol. 2 (editörler: Mesut Hakkı Caşın & Can Donduran & Sina Kısacık), Nobel Akademik Yayıncılık, 1256-1304, 2022.
Çoğu zaman kendisine atfedilen kutsallıkla birlikte anılan öğretmenlik mesleğinin de bir tarihsel süreci...
Sicarii olarak tanımlanan grup adını suikast faaliyetlerinde kullanılan hançerden almaktadır. Kısa ve kıvrımlı olan...
Amerikan İç Savaşı, ekonomileri tarıma dayalı olan ve köleleri iş gücü olarak kullanan Güney...
Suriye ve Mısır önderliğinde Arap Devletleri 1973 yılının 6 Ekim’ine denk gelen Ramazan ayının onuncu gününde,...
Vaat Edilmiş Topraklar (Arz-ı Mev’ud), Tanrı'nın Hz. İbrahim'e ve onun soyundan gelenlere verdiğine inanılan...
Hitler'e karşı savaş başladığında neredeyse tüm Yahudi örgütleri müttefiklerle güçlerini...
Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren İsrail'in kuruluş süreci de katliamlarla doludur. İsrail'in...
30 yıl savaşları 1618-1648 yılları arasında Almanya merkezli gerçekleşen ama bütün Avrupa’yı içine...
1578 yılında Portekiz Kralı, Muhammed El Mütevekkil’e destek vermek amacıyla ordusuyla Fas’a çıkarma...
Günümüzde neredeyse her alanda kullandığımız bir ürün olan şeker, Hindistan'dan başlayarak...