Bir İslam Sanatçısı: Sıdıka Cuma

Sıdıka Cuma, eleştirmenlerce beğenilen, birçok ödüle sahip çağdaş İslam sanatçısı, grafik tasarımcısı ve yayıncıdır. Zanzibar'ın küçük adası Pemba'dan İngiltere’ye gelen Sıdıka, son 10 yıldır profesyonel olarak resim yapmaktadır.

Kariyerine grafik tasarım alanında başlamış, İslami çocuk kitapları yazarak ve resimleyerek devam etmiştir. Özellikle Müslüman ahlakını öğreten animasyon dizileri üretmiştir. Hayatı boyunca inancını ifade etmenin bir yolunu arayan Sıdıka, aradığı huzuru resimde bulmuştur. Çoğu zaman "Kabe Sanatçısı" olarak bilinen Sıdıka, profesyonel kariyerinin çoğunu İslam’ın Müslümanları birleştiren noktası olan Kabe'ye odaklanarak geçirmiştir. Çalışmalarının merkezine, dünyanın her yerinde bulunan Müslümanları koyduğu söylenebilir. Çalışmalarında aynı zamanda insanlığın merkezliliği ve Müslüman olsun ya da olmasın tüm insanlığın önemini arz etmektedir. Kutsal Kabe'yi en çok konu alan en büyük eser hacmini onun oluşturduğu kabul edilmektedir.

Sıdıka'nın inançlarını ortaya koyan sadece eserlerinin içeriği ve konusu değildir. Eserlerin oluşturulma süreçleri de çok şey anlatmaktadır. Resimlerinde kullandığı birbirini takip eden canlı renk katmanları, tekrarlayan desenler kaligrafi ile karakterize edilmekte ve bu da şu anda dünyanın dört bir yanındaki müzelerde gururla yer alan eski tezhipli Kuran'ları akla getirmektedir. Paletinin canlılığı, Sıdıka'nın içinde büyüdüğü inançla ilişki kurma konusundaki bitmek bilmeyen arzusunu ele veren estetik bir seçimdir. Bir tuvali Allah’ın adıyla kaplama sürecini, kendi kişisel teşbihi olarak tanımlar. Sıdıka’ya göre bu eserleri oluşturmak başlı başına bir adanmışlık eylemidir.

Sıdıka Cuma'nın Great Ormond Street Hastanesi'nde bulunan tablosu, maneviyatın gizemini yansıtma kapasitesine sahiptir ve izleyiciyi resimle bire bir ilişkiye çekmektedir. Allah'ın ismini yazarken belirli renklerden birinin kullanılması, izleyiciye, imanın bütünlüğü ve derinliğini dayatmak yerine etkileşimde bulunda isteği aşılamaktadır.

Sıdıka’nın en tanınmış eserlerinden ikisi "İşaretinizi Yapın" ve "Çeşitlilik"tir. Her iki eser de eserlerinin çoğu gibi onun İslami inancını ifade etmektedir. Sıdıka “İnancım benim hayatım ve yaşamak için pusulamdır” der. Aynı zamanda hacca odaklanan bir dizi çalışma da üretmiştir ve bunların birçoğu bir dönem Cidde'deki bir sergide izleyiciye sunulmuştur. Çalışmaları genellikle İslami temaların harfiyen yorumlanmasından ziyade kavramsal ve soyuttur.

Sıdıka aynı zamanda sanatını Londra ve Manchester bombalamaları, Yeni Zelanda cami katliamı ve son zamanlarda yaşananlar da dâhil olmak üzere kritik olaylara yanıt olarak kullanmasıyla tanınır. Floyd George'un öldürülmesi sonucunda "Nefes Alamıyorum" adlı eserini, polis vahşetine maruz kalan siyahi mağdurlara ithafen yapmıştır.

Bir başka sismik olay da Sıdıka’nın "Umut" adlı tablosunda COVİD-19 salgınını ele almasıdır. Küresel krizin insanlara dünyamızda dengesiz olan bazı şeyler üzerinde durup düşünme şansı verdiğine inanmaktadır. "Umarım her şey 'normale' dönmez" demekte ve salgını "daha şefkatli bir bakış açısına" daha fazla önem verilmesini sağlamak için bir fırsat olarak görmektedir.

Sıdıka, Birleşik Krallık Halk Sanatı Ödülü 2015'in sahibidir. Bunun dışında En İyi Resim (Çeşitlilik) 2017 Küresel Sanat Ödülü; Leonardo da Vinci Evrensel Sanatçı Ödülü 2018; ve Elhamra Sanat Ödülü 2019 ödüllerine de layık görülmüştür.