Hildegard, 1098 yılında, günümüzde Almanya sınırlarında bulunan Bermersheim adında bir kasabada dünyaya gelmiştir. Dindar ve soylu bir ailenin onuncu çocuğu olan Hildegard, Levililer’de geçen: “İster toprağın ürünü, ister ağacın meyvesi olsun, toprakta yetişen her şeyin ondalığı RAB'be aittir. RAB için kutsaldır (Levililer, 27:30).” ifadesinden hareketle ailesi tarafından Tanrı’nın yoluna yani mabede adanmıştır. Sekiz yaşında iken manastıra girdiği kabul edilen Hildegard, kadınların geri planda bırakıldığı Orta Çağ döneminde olağanüstü bir kadın olarak ön plana çıkmıştır.
Mabede adanan Hildegard, Disibodenberg'deki Benedictine manastırında, Spanheim kontunun kız kardeşi ve münzevi Jutta tarafından eğitim görmüştür. Jutta, Hildegard’a okuma-yazma, dua okuma ve müzik aleti çalmayı öğretmiştir. Küçük yaşlardan itibaren ışık ve seslerden oluşan vizyonlar gören Hildegard, bunları Tanrı’nın mesajları olarak yorumlamış ve vizyonlarından Jutta’ya da bahsetmiştir. Jutta bu vizyonları yazması için onu teşvik etmiş fakat Hildegard bunu kabul etmemiştir. Jutta, aynı manastırda başrahip ve rahibelerin itirafçısı olarak görev yapan Volmar’a Hildegard’ın vizyonlar gördüğünü söylemiştir. Bunun üzerine Volmar, Hildegard’ın bu vizyonları yazması için girişimde bulunmuştur. Volmar’ın bu desteği nedeniyle Hildegard’a Latince öğreten ve edebiyat alanındaki farklı türlerle tanıştıran kişinin Volmar olduğu düşünülmektedir.
Hildegard, manastırda aldığı yedi yıllık eğitimin ardından tarikata kabul edilmiş ve 1136 yılında Jutta’nın ölümünden sonra onun yerine geçmiştir. Başrahibe olduktan sonra çoğalan vizyonlar nedeniyle yatalak hale gelen Hildegard, Volmar’ın vizyonlarını yazması konusunda ısrarcı olmasından sonra tarikata başkanlık yapan Kuno’nun da vizyonları yazması konusunda teşvikiyle karşılaşmıştır.
1147 yılında kendi manastırını kurmak için izin istemiş fakat bu teklifi Başrahip Kuno tarafından reddedilmiştir. Başrahip, Hildegard’a Disibodenberg'deki Başrahibe pozisyonunu teklif etmiştir. Ancak Hildegard bu teklifi kabul etmeyerek ikinci kez manastır kurma isteğini dile getirmiştir. İsteğinin ikinci kez reddedilmesi üzerine Hildegard, konuyu Mainz Başpiskoposuna götürmüş ve o da Hildegard’ın manastır kurma isteğini onaylamıştır. Hem manastırdaki kadın sayısının artması hem de Hildegard’ın vizyonlarının Papa tarafından kabul edilmesi, kadınlara özel olan bu manastırı kurması için gereken iznin alınmasında etkili olmuştur. 1150 yılında 18 rahibe ve arkadaşı keşiş Volmar'ın itirafçı olduğu manastır, Disibodenberg'den yaklaşık 30 km kuzeyde, Ren Nehri kıyısındaki Bingen’de kurulmuştur. Burada oldukça verimli seneler geçiren Hildegard, çoğunlukla bayramlar ve bayram günleri için azizleri ve Meryem Ana'yı onurlandıran ayinsel sade ilahiler ve antifonlar yazmış, manastırda müzikal oyunlar sergilemiştir. Kendisine layık görülen Bingenli ön adı da manastırını kurduğu ve uzun yıllar geçirdiği yere nispetle verilmiştir.
Kadınların eğitim konularında hayatın gerisinde kalarak yaşadıkları bir dönemde Hildegard, göstermiş olduğu dini ve mistik duruş ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Rahibelerin siyah başlık takma zorunluluğuna karşı çıkmış ve onlara beyaz renk giymelerini söylemiştir. Kadınların giyimleri, süslenmeleri ile ilgili konularda genel kabullerin dışına çıkmıştır. Ancak bu yenilikçi adımlara rağmen Hildegard, Havva’nın günahkârlığı konusunda geleneksel anlayışa sahiptir. Toplumda erkeğin üstünlüğünü kabul etmesi bir feminist olmadığını açıkça göstermektedir. Buna rağmen Hildegard, Tanrı’nın kadınları da seçtiğini, verilen emaneti erkeklerin yerine getirememiş olduğunu dile getirmiştir. Bazı konularda geleneksel anlayışın tam zıttı bir tutuma sahipken bazen de tam bir geleneksel tutum içerisinde olduğu görülmektedir.
Hildegard teoloji, felsefe, müzik, tıp ve diğer alanlara yaptığı katkıların yanı sıra ilahilerinde kısa bir kafiye oluşturmak ve muhtemelen metnine anlam kazandırmak için 23 harften oluşan ve kendine ait filolojik bir yapısı olan “Lingua ignota”yı yani alternatif bir dili icat etmiştir.
Gördüğü vizyonlarla ilgili genel kanı Hildegard'ın migren hastası olmasının bir sonucu olduğu yönündedir. Vizyonları ve sonrasındaki zayıflatıcı etkileri migren hastalarında görülen klasik semptomlara işaret etmektedir. Fakat o dönemde bunun bilinmiyor olması Hildegard’ın mistik yönünün güçlü olduğu kanaatini doğurmuş ve bu sayede Kilise’deki ataerkil düzen içerisine bir kadın teolog girebilmiştir. 2012 yılında Hildegard, aziz ilan edilmiş ve 17 Eylül onun bayram günü olarak belirlenmiştir. Ayrıca ismi de Roma Şehitliği’nde yer almaktadır.
Felsefe, müzik, bitki bilimi, ortaçağ edebiyatı, kozmoloji, tıp, biyoloji, teoloji ve doğa tarihi konularında yetkin bir Hıristiyan mistik, Benedikt’in baş rahibesi ve bilge olan Hildegard 1179'da Bingen yakınlarındaki Rupertsberg'de ölmüştür.
Mark, Joshua J, “Hildegard of Bingen”, World History Encyclopedia. Erişim 26 Aralık 2023, https://www.worldhistory.org/Hildegard_of_Bingen/
Temi̇ztürk, Halil, “Bingenli Hildegard: Orta Çağlı Bir Hıristiyan Mistiğin Perspektifinden ‘Öteki’ Algısı”, Oksident 1/1 (06 Ağustos 2019), 23-39, https://doi.org/10.5281/zenodo.3360688
Temi̇ztürk, Halil, “Kilise, Mistisizm ve Feodalite Perspektifinden Orta Çağlı Bir Hıristiyan Mistik: Bingenli Hildegard”, Amasya İlahiyat Dergisi 12, 373-408, 20 Haziran 2019, https://doi.org/10.18498/amailad.579996
Newadvent, “Catholic Encyclopedia: Saint Hildegard”, Erişim 26 Aralık 2023, https://www.newadvent.org/cathen/07351a.htm
Britannica, “Saint Hildegard | Biography, Visions, Works, Feast Day, & Facts |”, 31 Ekim 2023, Erişim 26 Aralık 2023, https://www.britannica.com/biography/Saint-Hildegard
İngiltere tarihinde Protestan reformuna karşı çıkarak, Katolik inancını savunan Kraliçe Mary'nin Protestan...
Wilhelm von Humboldt, Prusyalı bir devlet adamıdır. Bakanlık ve diplomatlık yanında filozof, dilbilimci ve eğitimcidir....
Asıl adı Saadia ben Yosef olan Saadia Gaon Müslümanlar arasında Said el-Feyyumi olarak tanınmaktadır. Babilonya’da...
Osmanlı’nın en gözde mimarı olan Sinan, Kayseri’nin Ağırnas köyünde dünyaya gelmiştir. Yavuz...
Said Halim Paşa, döneminin İslam çizgisindeki aydınlarındandır. Çağdaşlarının aksine İsviçre’de...
Sıdıka Cuma, eleştirmenlerce beğenilen, birçok ödüle sahip çağdaş İslam sanatçısı, grafik...
Hz. Peygamber’i, ashabını ve İslâm dinini, müşriklerin hicivlerine karşı şiirleriyle savunduğu için...
755-769 yılları arasında Çin’de süren An Lushan ayaklanması sonucu 36 milyon insan hayatını kaybetmiştir....
Astronomi insanlık tarihi kadar eski bir bilimdir. Gökyüzü her zaman insanlar için bir merak konusu...
“Hüccetülislâm” ve “Zeynüddin” isimlendirmeleri ise İmam Gazzali’nin...