Bedir, Medine’nin 160 km. kadar güneybatısında, Kızıldeniz sahiline 30 km. uzaklıkta, Medine-Mekke yolunun Suriye kervan yoluyla birleştiği yerde bulunan küçük bir kasabadır. Mekke müşrikleri ile Müslümanların askerî anlamda ilk karşılaşmaları burada gerçekleşmiştir. Müslümanlar, Şam ticaret yollarını tehdit etmelerine rağmen bu döneme kadar sonucu belirleyecek bir savaşta Kureyş kervanlarıyla çatışmaya girmediler. Bu da Kureyş’in ticarî kervanlarını koruma sağlayarak göndermeye devam etmesine neden oldu. Fakat Müslümanlar onları gözleyip takip ediyorlardı. Şam’dan dönen ve Ebu Süfyan Sahr b. Harb’ın yönettiği Kureyş’in büyük bir kervanının hareketini haber alınca onu gözetlemeye başladılar. Bu kervan, Kureyş’e ait pek çok mal taşıyor, otuz veya kırk adam tarafından korunuyordu. Peygamber (sav), kafileyle ilgili haberleri araştırıp getirmesi için Besbes b. Amr’ı görevlendirdi. Besbes kesin bir haberle döndüğü zaman, Rasulullah (sav) ashabını kervanı vurmaya teşvik ederek şöyle buyurdu: “Bu gelen, Kureyş kervanıdır. Bütün malları oradadır. Ona doğru yola çıkınız. Umulur ki Allah Teala o serveti size ganimet olarak döndürür.”
Rasulullah (sav) Ramazan ayının on ikinci gününde ashabıyla birlikte Medine’den çıktı ama çıkışı kesinlikle savaş niyetiyle değildi. Onun tek amacı Kureyş’in ticaret kafilesiydi. Savaşa katılmış olan Zübeyr b. Avvam’ın rivayetini dikkate alırsak, Müslümanlar Bedir’e sadece üç yüz on dokuz kişi olarak çıkmışlardı. Yüz kişi Muhacirler'den, diğerleri ise Ensar'dandı. Müslümanların kafileyi ele geçirmek için yola çıktıkları haberi Ebu Süfyan’a ulaşmıştı. Bu yüzden hemen kervanı sahil yoluna soktu ve Damdam b. Amr el-Gıfârî’yi Mekke halkını savaşa çağırması için gönderdi. Bu haber, Kureyşlileri yıldırım gibi çarptı. Zira önceki kervanlarına yapılan saldırılar, Müslümanların Kureyşlileri endişeye düşürmeyi amaçladığı hafif çatışmalarla son buluyordu. Fakat bu defa fiilen kafileyi ele geçirmeyi hedeflemişlerdi.
Müslümanlar Bedir’e yakın bir yerde konakladılar. Rasulullah (sav) birkaç sahabeyi düşmandan haber almaları için Bedir suyuna yolladı. Görevliler buraya geldiklerinde deveyle su taşıyan Kureyşli iki kişiyi buldular. Peygamberimizin (sav) yanına getirip sorguya çektiler. Peygamberimiz (sav) sayılarını öğrenmek için birkaç soru sordu:
-“Günde kaç deve kesiyorlar?”
-‘Bazı gün dokuz, bazı gün on.’
-“Demek dokuz yüz/bin kişi kadarlar. Peki, orduda önemli kişilerden kimler var?”
-‘Utbe ve Şeybe b. Rebia, Ebu Bahteri b. Hişam, Hakim b. Hizam, Nevfel b. Huveylid, Haris b. Amir, Tuayme b. Adiyy, Nadr b. Haris, Zem’a b. Esved, Ebu Cehil b. Hişam ve Umeyye b.Halef.’
Adamlar isimleri sayınca Efendimiz (sav) Müslümanlara dönerek, “İşte, Mekke önünüze ciğerlerini atmış.” buyurdu.
Sabah olup müşrik ordusu vadiye geldiği kum tepesinden aşağı inmeye başladığında Peygamberimiz (sav) dua etmeye başladı: "Allah’ım, işte Kureyş bütün kibri ve gösterişiyle sana meydan okuyarak, Resulünü yalanlayarak geliyor. Allah’ım, bana vaadini lütfeyle. Allah’ım, bu sabah onları helak et."
Ramazan ayının on yedisinde bir Cuma sabahı savaş başlamadan dakikalar önce kardeşi Şeybe b. Rebia ve oğlu Velid b. Utbe’yi iki yanına alarak meydana çıkan Utbe b. Rebia, Müslümanları teke tek düelloya çağırdı. Karşılarına Ensar'dan üç kişi çıkınca, ‘Size ihtiyacımız yok’ diye reddettiler. ‘Ey Muhammed, karşımıza bize denk birilerini çıkar’ dediler. Efendimiz (sav), ‘Kalk ey Ubeyde b.Haris, kalk ey Hamza, kalk ey Ali!’ buyurdu. Dakikalar geçmeden Hamza ve Ali birkaç hamlede hasımlarını yere serdiler. Ubeyde yaşlı olduğu için Utbe ile birbirlerini ciddi yaralamışlardı ki Hamza ve Ali yetişip Utbe’yi öldürdüler. Düşmanın ilk oku ise Ömer b. Hattab’ın azatlısı Mihca’ya isabet etti. Savaşta Müslümanların ilk şehidi odur. Bedir’de ayrıca melekler yardıma geldi. Abdullah b. Abbas der ki: “Bedir günü meleklerin beyaz sarıkları vardı. Bir kısmını sırtlarına doğru sarkıtmışlardı. Huneyn’de ise kırmızı sarıklar takmışlardı.”
Bedir, iman ve teslimiyetin ortaya konulduğu zor bir sınavdı. Müslümanların parolası “Ehad, ehad!” idi. Şiddetli çarpışma sonunda düşman ordusu büyük mal ve insan zayiatı vererek geri çekildi. Ebu Cehil, Nadr b. Haris, Utbe b. Rebia, Umeyye b. Halef, Ukbe b. Ebu Muayt gibi pek çok azılı düşmanın içinde bulunduğu müşriklerden ölü sayısı elli veya yetmiş idi. Savaş sonunda müşriklerin geride bıraktıkları ganimetlerle ilgili Müslümanlar ihtilafa düştüler. Kendi aralarında anlaşamadıklarında Enfal Suresi’nin ilgili ayetleri nazil oldu. Peygamberimiz (sav), herkesten yanındaki ganimeti getirmesini isteyerek toplananları vahye uygun ve eşit şekilde onlara pay etti.
Peygamberimiz (sav), daha sonra Ramazan sonu veya Şevval başında Bedir’den Medine’ye dönmüştür. Bedir zaferinin Arap Yarımadası’nın her yanında derin yankıları oldu. Bundan dolayı Müslümanlar Medine’de, Yahudilere ve müşriklere karşı üstünlük kazandılar. Yahudiler hayal kırıklığına uğrayıp yalnız kaldılar ve onların düşmanlıklarını açıkça göstermeye iten kinleri ortaya çıktı. Bunun sonunda da Kaynukaoğulları Medine’den sürüldü. Bedir Savaşı, hacminin küçüklüğüne rağmen İslam tarihinde yeni bir dönemin başlatıcısıdır. Bunun için Allah Teala, bu savaş hakla batılı birbirinden ayırdığı için Kuran'da bunu "Furkan Günü"(hakla batılın ayrılma günü) olarak isimlendirmiştir.
Apak, Adem. Ana Hatlarıyla İslam Tarihi. 4 Cilt. Ensar Yayınları, 26. Basım, 2021.
İbn Hişam. Hz. Peygamber’in Hayatı (Muhtasar Siretü İbn Hişam. Ketebe Yayınları, 2021.
Sallabi, Prof. Ali Muhammed. Siyer-i Nebi (Medine Dönemi). 2 Cilt. Ravza Yayınları, 8. Basım, 2019.
Umerî, Prof. Dr. Ekrem Ziya. Sahih Rivayetlere Göre Hz Peygamber’in Hayatı. Beka Yyaınları, 2020.
718 yılında başlayan ve yaklaşık sekiz asır boyunca devam eden, 1492 yılında Gırnata’nın işgal edilip Endülüs...
Uhud Gazvesi, Mekke müşriklerinin Medine’deki Müslümanları yok etmek amacıyla Bedir’in ardından...
Suriye, Mısır, Filistin ve Ürdün bölgelerinin Müslümanlar tarafından fethinin ilk adımı...
Cahiliye Dönemi’nde Mekke'de bozulan asayişi temin etmek adına bir araya gelinerek kurulan topluluğa Hilfü’l-Fudûl...
Amr B Luhay, putları Hicaz bölgesine getirerek, Araplara putperestliği öğreten kişi olarak bilinir. Bazı rivayetlere...
Haberleşme ihtiyacı insanlık var olduğundan beri mevcuttur. Bu ihtiyacı gidermek amacıyla insanlar ilk çağlardan...
İslam topraklarında ortaya çıkmış olan medrese geleneği, İslam eğitim sisteminin temel kurumudur. Sözlükte...
Şii Karmati Devleti tarafından 929-930 yıllarında Mekke şehri ele geçirilmiş ve yağmalanmıştır. Karmati oluşumları...
Avarız, arıza kelimesinin çoğuludur. Kelime; kaza, bela, beklenmedik engel manasına gelir. İkincil anlam olarak olağanüstü...
İtalya Yarımadasından bir boğazla ayrılan Sicilya Adası, Müslümanlar tarafından 827 yılında ele geçirilmiştir....