Konya Bilim Merkezi İlimge

Antik Olimpiyat Oyunları

 Feyza Güsün
 4 dk  459

Antik olimpiyat oyunları M.Ö. 776 yılında, bir koşu yarışı ile ortaya çıkmıştır. Yunanistan’ın Mora Yarımadası’nın (antik dönemdeki adı ile Peloponnesos Yarımadası) kuzeybatı bölgesinde bulunan Olimpia Kutsal Alanı’nda yapılmaktaydı. Antik Yunan’ın baş tanrısı Zeus'un onuruna, Peloponnese'nin batısındaki kutsal Olimpia bölgesinde her dört yılda bir düzenlenen bir spor etkinliği olarak süreklilik kazanmıştır.

Zeus Tapınağı'na gelen Yunanlılar aynı dini inançları paylaşıyor ve aynı dili konuşuyorlardı. Olimpiyat Oyunları da sadece Yunanlılar için yapılırdı. Hiçbir yabancı veya esir oyunlara katılamaz, kadınlar sahaya dahi giremezlerdi. Kaçak bir şekilde seyirci olarak sahaya giren kadın, yüksek bir tepenin üstünden aşağı atılarak ölüme gönderilirdi. Kadınların sahaya girmeleri sadece arabayı çeken atların sahibi kadın olduğu zaman gerçekleşebilirdi. Antik dünyada oyunlar o kadar önemliydi ki takvime bile işlenmekteydi. Oyunlara katılacak sporcuların tamamı batıda İberya (İspanya) ve doğuda Karadeniz’e kadar uzanan Yunan şehir devletlerinden gelen erkek vatandaşlardı.

İlk 13 olimpiyat oyununda sadece koşu yarışları yapıldı. Ancak zamanla yeni spor dalları eklenmeye başlandı. Koşu dışında, erken Olimpiyat Oyunları'nda kaydedilen ilk spor dalları arasında boks, dört veya beş atın çektiği quadriga arabaları yarışları, zorlu kurallara sahip olan katır sürme, atletlerin gücünü ve askeri yeteneklerini sınayan zırhlı koşu; cirit atma, disk atma, koşu, uzun atlama ve güreş gibi beş farklı disiplini içeren pentatlon bulunuyordu. Ayrıca kuralsız dövüş olarak bilinen pankration da olimpiyatların bir parçasıydı. Başlangıçta sadece koşu yarışlarına odaklanan bu etkinlik, zamanla farklı spor branşlarını içeren çeşitli disiplinlerin eklenmesiyle zenginleşti. Bu sporlar, olimpiyatların çeşitliliğini ve sporcuların becerilerini farklı yönlerde sınama amacını taşıyordu. Olimpiyatlar, sporun gelişimine ve çeşitlenmesine önemli katkılarda bulunmuş bir etkinlikti.


Antik olimpiyat oyunlarında popüler ve uygulanan bir spor dalı pankreas sporuydu. İsmi, kelime anlamı olarak “pankration” kelimesinin kökenlerine dayanır. “Pankration,” antik Yunanca'da “pan” yani “her şey” ve “kratos” yani “güç” anlamlarına gelen kelimelerin birleşiminden türetilmiştir. Bu spor dalının adı muhtemelen müsabakalarda kuralların sınırlı olduğu ve sporcuların maksimum özgürlüğe sahip olduğu bir ortam olmasından kaynaklanıyordu. Kabul edilen bilgilere göre pankreas sporu, boks ve güreşin birleşimi olarak kabul edilir. Bu spor dalı, sporcuların hem dövüşte hem de teknik yeteneklerde en iyi performanslarını sergilemelerini gerektiriyordu. Bazen sporcu rakibinden korkup kaçabiliyordu. Sporcunun rakibinden korkup kaçması onursuz bir davranış olarak algılanıyor, böyle davranan kişiler para cezasına çarptırılıyordu. Müsabakalar, bir platform veya arena içerisinde ayakta gerçekleştiriliyordu. Bu platform etrafında herhangi bir engel bulunmuyordu. Ancak rakiplerden biri platformdan düştüğünde dövüş tekrar başlıyordu.

Olimpiyat oyunları arasındaki dört yıllık süre “olimpiad” olarak adlandırılır ve bu dönem boyunca oyunlarda tüm yetki hakemlere verilirdi. Zamanla spor dallarının sayısının artması nedeniyle hakemlerin sayısı 10’a çıkarıldı. Oyunlar sona erdiğinde şampiyon olan sporcu veya sporculara verilecek ödüller hakemler tarafından sunulurdu. Yarışmalara katılmak isteyen genç Yunan vatandaşları, hırsızlık veya cinayet gibi suçlardan sabıkalarının olmadığını kanıtlamak zorundaydılar. Yarışmalara katılacak sporcuların isimlerini ve hangi spor dallarına katılacaklarını gösteren liste herkesin görebileceği bir yere asılır ve bu liste oyunlar sona erene kadar orada kalırdı.

Antik olimpiyat oyunlarına katılan ve başarılı olan sporcular, zaferlerinin sembolü olarak kabul edilen defneyaprağından yapılmış “defne çelengi” ile onurlandırılırlardı. Ayrıca olimpiyatlarda başarılı olan bir sporcu, kendi kent veya şehir devleti tarafından ödüllendirilirdi ve bu ödül, sporcunun ömür boyu sürecek olan gıda masraflarını karşılardı. Ancak olimpiyatlara katılan sporcuların motivasyonu sadece temel ihtiyaçları karşılamakla sınırlı değildi. Bu arenada kazanılan bir zafer kişiye saygınlık, şan ve şöhret kazandırma potansiyeline sahipti. Başarılı sporcuların heykelleri dönemin usta heykeltıraşları tarafından yaratılır ve bu heykeller kentin çeşitli bölgelerinde gururla sergilenirdi. Bu şekilde sporcular hem maddi ödüllerin hem de toplumsal prestijin tadını çıkarabilirdi.

Olimpiyat oyunlarında tüm sporcular çıplak bir şekilde yarışırlardı. Güneşin etkisinden kaçınmak ve ciltlerini korumak amacıyla sporcular vücutlarına zeytinyağı sürerlerdi. Olimpiyatların yarattığı bu büyü, o dönemin birçok ünlü yazarına ilham kaynağı olmuştur. Olimpiyatlar sadece spor müsabakaların yapıldığı yer değildi. Aynı zamanda toplumun bir araya gelmesini, sporcuların ün kazanmasını ve edebi eserlerde konu edilmesini teşvik eden önemli bir etkinlikti. Pindar gibi şairler, bu olayları şiirlerinde işleyerek sporun ve zaferin büyüsünü yüceltmekteydiler.

#Antik Olimpiyat Oyunları #Olimpia bölgesi #pankration
0
0
0
Kaynakça

İkibeş, Samet. “Antik Olimpiyat Oyunlarının Ölüm Sporu Pankreas”, Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 11 (1), 2020, 253- 267.

Pennmuseum, “The ancient Olympic Games”, Erişim Tarihi: 16.10.2023. https://www.penn.museum/sites/olympics/olympicorigins.shtml 

Themet, “The Ancient Olympics and Other Athletic Games”, Erişim Tarihi: 16.10.2023. https://www.metmuseum.org/perspectives/articles/2021/7/ancient-greek-olympic-games 

Hayward, Laura, “Ancient Greek Olympics: 27 Facts On The Festival & Its Games”, Erişim Tarihi: 17.10.2023. https://www.thecollector.com/ancient-greek-olympics/ 

BENZER MAKALE
Öğretmen Değil Rehber

Öğretmen Değil Rehber

Çoğu zaman kendisine atfedilen kutsallıkla birlikte anılan öğretmenlik mesleğinin de bir tarihsel süreci...

Pelerinin Altındaki Hançer: Sicarii Suikast Örgütü

Pelerinin Altındaki Hançer: Sicarii Suikast Örgütü

Sicarii olarak tanımlanan grup adını suikast faaliyetlerinde kullanılan hançerden almaktadır. Kısa ve kıvrımlı olan...

Birlik ve Konfederasyon Mücadelesi: Amerika iç Savaşı

Birlik ve Konfederasyon Mücadelesi: Amerika iç Savaşı

Amerikan İç Savaşı, ekonomileri tarıma dayalı olan ve köleleri iş gücü olarak kullanan Güney...

Son İsrail-Arap Savaşı: Yom-Kippur Muharebesi

Son İsrail-Arap Savaşı: Yom-Kippur Muharebesi

Suriye ve Mısır önderliğinde Arap Devletleri 1973 yılının 6 Ekim’ine denk gelen Ramazan ayının onuncu gününde,...

Vaat Edilmiş Topraklar Efsanesi ve Siyonizm

Vaat Edilmiş Topraklar Efsanesi ve Siyonizm

Vaat Edilmiş Topraklar (Arz-ı Mev’ud), Tanrı'nın Hz. İbrahim'e ve onun soyundan gelenlere verdiğine inanılan...

Naziler ve Siyonist Ortakları

Naziler ve Siyonist Ortakları

Hitler'e karşı savaş başladığında neredeyse tüm Yahudi örgütleri müttefiklerle güçlerini...

İsrail’i Kuran Terörist Örgütler: Haganah, Irgun ve Lehi

İsrail’i Kuran Terörist Örgütler: Haganah, Irgun ve Lehi

Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren İsrail'in kuruluş süreci de katliamlarla doludur. İsrail'in...

Protestanlık Uğruna Bir Savaş: 30 Yıl Savaşı

Protestanlık Uğruna Bir Savaş: 30 Yıl Savaşı

30 yıl savaşları 1618-1648 yılları arasında Almanya merkezli gerçekleşen ama bütün Avrupa’yı içine...

Üç Kralın Savaşı: Vadisseyl Muharebesi

Üç Kralın Savaşı: Vadisseyl Muharebesi

1578 yılında Portekiz Kralı, Muhammed El Mütevekkil’e destek vermek amacıyla ordusuyla Fas’a çıkarma...

Şekerin Acı Tarihi

Şekerin Acı Tarihi

Günümüzde neredeyse her alanda kullandığımız bir ürün olan şeker, Hindistan'dan başlayarak...

ANASAYFA
RASTGELE
KATEGORİLER
POPÜLER
EN YENİLER