Antik Çin’in Shang Hanedanlığı'na (M.Ö. 1600-1046) ait birçok kehanet kemiği yazıtları, kurbanla ilgiliydi. Kralların en önemli işlevleri arasında kurban etme ayini ve kurban unsurlarını içeren ritüeller vardı. Hem hayvanlar hem de insanlar, çoğunlukla ataların ruhlarına ama aynı zamanda "doğa" tanrılarına kurban edildi.
Shang hanedanı kâhinlerinin en sık sorduğu sorular ataların ruhlarının veya doğa tanrılarının hangi kurbanı tercih ettiğiydi. Nehir ve dağ tanrıları gibi bazı iyi tanımlanmış "doğa" tanrıları kendi kurbanlarını istiyordu. Örneğin yazılı bazı kehanet kemikleri, rüzgârları onurlandırmak için bir köpeğin parçalanmasını içeren "ning" ayininden bahsetmektedir. Diğer antik tarım devletlerinin aksine Güneş'e veya Ay'a hiçbir zaman kurban sunulmadı. Bunun yerine nehir tanrısı "Ho", antik Çin ritüelinde önemli bir rol oynadı ve kendisine nehir kıyılarına gömülen hayvan ve insan kurbanları sunuldu. Shanglar belki de tarımsal çabalarında, nehrin kaprisli doğasından Güneş'ten daha çok korkuyordu. Ho'ya seçkin bir bakire yıllık olarak kurban ediliyordu. Ho’ya gelin olarak sunulan bakire bir sala bindirilirdi ve azgın nehrin akıntısına kapılarak boğulurdu. İnsan kurbanlardan diğeri ise toplumun değerli bir üyesinden seçilir, refahı sağlamak için kurban sunulurdu. Bu uygulama, M.Ö. 400 yılında Konfüçyüsçü "hümanizm" baskısı altında durduruldu.
Shang hanedanının kurbanları, insanlar ve hayvanlardan; daha az ölçüde şarap ve yiyecekten (darı); bazen de aletlerden, silahlardan ve giysilerden oluşuyordu. Kurbanlık hayvanlar arasında geleneksel olarak ruhlara avları sırasında yardım etmek için rehber olarak gönderiler köpekler, koyunlar, öküzler ve domuzlar bulunurdu. Arkeologların deşifre edebildiği piktograflara göre, Shang'da ataların ve doğa tanrılarının beslendiği otuz yedi kan ve yemek kategorisi vardı. Bazıları tamamen veya kısmen yakılır veya gömülürdü. Kurbanın tamamen yakılması, genellikle ruhları göklere yükselen dumanla beslemenin bir yolu olarak yorumlanmıştır. İnsanlar ya atalarının iştahını tatmin etmek için ya da toplumu kötülüklerden arındırmak için günah keçisi olarak tamamen yakılırdı. Bazı kurbanlar, özellikle bir toprak tanrısına hitap ettiklerinde gömülürdü.
Çok sayıda kehanet kemiği, hayvanların ve insanların bir kraliyet atasını "arındırmak" için kurban edildiğini göstermektedir. Doğal güçlerin kontrolü, bu arınmanın ana nedeni gibi görünmektedir. Örneğin bir kehanet kemiği yazıtında yer alan "Bir adam kazıklarda yakılmalı mı? Arkasından yağmur yağacak mı?" sorusu insan kurban ederek yağmur tanrısını hoşnut etme çabasını göstermektedir.
Shang Hanedanlığı döneminde insan kurban etmek alışılmadık bir şey değildi. Bu döneme ait orta ve büyük boyutlu mezarların çoğu insan kurbanlarını içermektedir. Pek çok kehanet kemiği, bu ruhları yatıştırmak için yapılan insan kurbanlarına atıfta bulunmaktadır. Henan Eyaletindeki bir mezar kompleksinde, çoğu insan kurbanları içeren 1.200'den fazla kurban mezarı ortaya çıkarıldı.
Bir Shang töreni sırasında bir kurban 60 farklı şekilde öldürülebiliyordu. Bunlar cinayet ve kargaşa değil, ritüel olarak görülüyordu. Shang'ın bakış açısına göre insan kurban etme, son derece iyi organize edilmiş bir sistemin basit bir parçasıydı. Shang, belirli atalara adanmış belirli kurban günlerini gösteren katı bir takvim tutuyordu. Neredeyse bilimsel araştırma yapacak kadar titizdiler.
Yalnızca Shang Hanedanlığının son 250 yılında, bir sayıma göre 13.000'den fazla insan kurban edildi. Kurbanlar muhtemelen köleydi ama savaş esiri de olabilirlerdi. Büyük liderlerin cenazelerinde köpekler, atlar, erkekler ve kadınlar öldürülür ve hükümdarlarla birlikte gömülürdü. Hükümdar ne kadar önemliyse, genellikle onunla birlikte gömülen insan sayısı da o kadar fazlaydı. Efsaneye göre son Shang imparatoru yanan sarayına atladıktan sonra öldü ve maiyetinin çoğuyla birlikte gömüldü. Bir mezarda 74 başı kesilmiş iskelet vardı. Bir diğeri 37 at içeriyordu. Diğerlerinde maymunlar, köpekler, sığırlar ve kuşlar vardı. Kurbanlardan bazıları canlı canlı gömüldüklerini düşündüren mücadele belirtileri gösteriyordu.
İnsanların kurban olarak katledilmesinin bir diğer açıklaması, Shang'ın ölü liderlere öbür dünyaya yalnızca ölü insanların ve hayvanların eşlik edebileceğine inanmasıdır. Örneğin cariye oldukları düşünülen kurban edilen kadınlar boğularak öldürülürdü ve muhtemelen öbür dünyada bütün kalmaları için başları kesilmezdi. Ne de olsa bir kral öldüğünde artık geçmiş büyük atalara karışıyordu.
Antik Çin’de kraliyet klanı ölülerinin gölgesinde yaşıyordu. Örneğin Shang kralı Wu-ding’in dişi ağrıdığında ilk düşündüğü çürük veya diş eti problemi değil hangi atasının ruhunu şad etmediğiydi. Wu-ding ve onun haleflerinin hükümdarlıkları sırasında yazılan kehanet metinlerini okuduğunda, kralların atalarının güçlerine karşı derin bir hayranlık duyduğu görülmektedir. Bu güçler yalnızca kralları fiziksel olarak etkileme yeteneğine değil, aynı zamanda savaşların sonucunu, avın başarısını, doğumu (kraliyet eşlerinin erkek çocuk doğurup doğurmayacağını), hava durumu ve hasat dâhil olmak üzere hayatın bütün meselelerini etkileme gücüne sahiptiler. Atalara kurbanlar genellikle karşılıksız olarak sunulurdu. Durumun ihtiyaçlarına yanıt olarak bu tür kurbanlara ek olarak Shang ayrıca atalara düzenli bir programa göre kurbanlar sunardı. Sonuçta atalar düzenli bir şekilde beslenirlerse, üzülmeleri ve torunlarına kötü şans getirmeleri için hiçbir neden kalmazdı.
Sonuç olarak, Shang krallığında ve onu çevreleyen bölgelerde birçok türde insan kurban edildi; genellikle kurbanlar savaş esirleriydi. Shang kontrolü altındaki alanın batıya ve güneydoğuya doğru giderek artması, fethe olan ilgiyi gösteren bir gerçek olmasına rağmen, birçok savaşın fetih savaşları olarak değil, sadece esir almak amacıyla yapıldığı izlenimi edinilmektedir. Bazı bölgelerde erkekler baharda diğer köylerden insanları avlamak için pusuya yattılar, onları katlettiler, toprağa kurban ettiler ve kurban etinin bir kısmını onları gömen tarla sahiplerine dağıttılar. Çok sonraları tüm insan kurbanları yasaklandı. Ancak insan kurban etme geleneğinin M.S. 11. yüzyıla kadar sürdüğünü gösteren belgeler bulunmaktadır.
Bremmer, Jan N. “The Strange World of Human Sacrifice.” Peeters, 2007.
Davies, Nigel. “Human sacrifice--in history and today.” Morrow. 1981.
“Shang Sacrıfıces And Human Sacrıfıces.” Erişim: 10.08.2023 https://factsanddetails.com/china/cat2/sub1/entry-5391.html#chapter-2
Recht, Laerke. “Human Sacrifice: Archaeological Perspectives from Around the World.” Cambridge University Press. 2018.
Çoğu zaman kendisine atfedilen kutsallıkla birlikte anılan öğretmenlik mesleğinin de bir tarihsel süreci...
Sicarii olarak tanımlanan grup adını suikast faaliyetlerinde kullanılan hançerden almaktadır. Kısa ve kıvrımlı olan...
Amerikan İç Savaşı, ekonomileri tarıma dayalı olan ve köleleri iş gücü olarak kullanan Güney...
Suriye ve Mısır önderliğinde Arap Devletleri 1973 yılının 6 Ekim’ine denk gelen Ramazan ayının onuncu gününde,...
Vaat Edilmiş Topraklar (Arz-ı Mev’ud), Tanrı'nın Hz. İbrahim'e ve onun soyundan gelenlere verdiğine inanılan...
Hitler'e karşı savaş başladığında neredeyse tüm Yahudi örgütleri müttefiklerle güçlerini...
Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren İsrail'in kuruluş süreci de katliamlarla doludur. İsrail'in...
30 yıl savaşları 1618-1648 yılları arasında Almanya merkezli gerçekleşen ama bütün Avrupa’yı içine...
1578 yılında Portekiz Kralı, Muhammed El Mütevekkil’e destek vermek amacıyla ordusuyla Fas’a çıkarma...
Günümüzde neredeyse her alanda kullandığımız bir ürün olan şeker, Hindistan'dan başlayarak...