İskenderiye Kütüphanesi, Mısır’ın ünlü şehirlerinden biri olan İskenderiye’nin merkezinde bulunmakta, antik dünyanın bilgi ve ilim feneri olarak bilinmekteydi. Sahip olduğu muhteşem kaynak koleksiyonu, el yazmaları ve tercümeleri ile yüzyıllarca ilim meraklılarını etkilemeyi başarmıştır. Büyük bir kütüphane oluşturma düşüncesinin mimarının Büyük İskender olduğu düşünülse de İskenderiye Kütüphanesi’nin Ptolemaios Hanedanlığı döneminde kurulduğu bilinmektedir.
Büyük bir kütüphane kurulması fikri, kendi dönemlerinde İskenderiye’yi kültür merkezi haline getirmek isteyen Ptolemaios Hanedanlığı’nın kurucusu olan I. Ptolemy Soter tarafından ortaya atılmıştır. İskenderiye Kütüphanesi, I. Ptolemy Soter’in siyasal ve kültürel danışmanı olan Demetrias aracılığıyla I. Soter’in hükümdarlık döneminde inşa edilmiştir. Ptolemaios Hanedanlığı altında kurulan İskenderiye Kütüphanesi, kralların himayesinde gelişerek antik dünyanın en ünlü kütüphanesi haline gelmiştir. Kütüphanenin kuruluşu M.Ö. IV. yüzyıl başlarında tamamlanmıştır.
İskenderiye Kütüphanesi eski Yunan yazmalarına, dünyanın pek çok yerinde bulunan bilim adamlarına ve tercüme faaliyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Kütüphaneye kaynak kazandırmak için çok sayıda kişi görevlendirilmiş ve Akdeniz sahillerine gönderilen bu görevlilerin kitap satın almaları sağlanmıştır. Limanlara gelen gemiler titizlikle aranarak varsa el yazması eserlere el konulmuş ve çoğaltıldıktan sonra kopyaları sahiplerine geri gönderilmiştir.
Ayrıca kütüphanede bilimsel çalışmalara da yer verilmiştir. Astronomi, fizik, kimya, geometri, coğrafya, felsefe gibi alanlarda eğitimlerin verildiği kütüphanenin bir akademi gibi görev yaptığı da bilinmektedir. Öklid, Arşimed, Batlamyus gibi önemli isimlerin bu kütüphanede çalışmalar yaptıkları düşünülmektedir.
İskenderiye Kütüphanesi’ni kimin yok ettiği ile ilgili farklı iddialar bulunmaktadır. Konumu itibariyle medeniyetler havzasında bulunması kütüphanenin çok sayıda savaş görmesine neden olmuştur. Kronolojik olarak incelendiğinde İskenderiye Kütüphanesi’nin ilk hasarının M.Ö. 88 yılında yapılan iç savaşta aldığı söylenmektedir. Bu tahribat nedeniyle İskenderiye’de bulunan öğrenciler, bilim adamları ve araştırmacılar farklı yerlere gitmişlerdir. İlk tahribatın ardından varlığını sürdürmeye devam eden İskenderiye Kütüphanesi, ikinci darbeyi M.Ö. 47’de Sezar’ın şehre girmesi ile almıştır. Bu savaşta şehir tamamen yanmış, kütüphane de sahip olduğu külliyatın büyük bölümünü bu yangında kaybetmiştir. Yangından kurtarılan eserler ise Serapeion Tapınağı’na taşınmıştır.
Hıristiyanlığın resmi din olarak kabul edilmesi ve serbest hale gelmesinden sonra ortaya çıkan farklı görüşlerin nedeni olarak İskenderiye gösterilmiştir. Heretik düşüncelerin kaynağı olarak görülen İskenderiye, Mısır’da bulunan tüm kitap ve kütüphaneler bir daha böyle düşüncelerin filizlenmemesi için İmparator’un verdiği emirle yakılmıştır. Savaşlar ve çatışmalar nedeniyle zaten büyük oranda yok olan İskenderiye Kütüphanesi, bu son emirle tarihe karışmıştır.
İskenderiye Kütüphanesi’nin nasıl yok olduğuna dair bir iddia da kütüphanenin Müslümanlar tarafından ortadan kaldırıldığı iddiasıdır. Bu iddiaya göre Amr b. As, Mısır’ı fethettikten sonra kütüphaneye ne yapılacağı ile ilgili Hz. Ömer’e bir mektup yazmıştır. Hz. Ömer’in bu mektuba cevabı şöyle olmuştur; “Eğer bu kütüphanede bulunan kitapların ihtiva ettiği bilgiler Kuran’da varsa bunlara artık lüzum yoktur. Kuran’da yoksa zaten hem lüzumsuzdur, hem de dine aykırıdır.” Bu cevap üzerine İskenderiye Kütüphanesi’nde bulunan kitaplar yaktırılmıştır. Bu iddianın yer aldığı eserlerin sahipleri; Abdüllatif el-Bağdadi, İbnü’l Kıfti ve Süryani Metropoliti Gregory Bar Obroyo’dur. Ancak bu iddiaların hiçbir dayanağı bulunmamaktadır. İskenderiye’nin fethi ile bu yazarların yaşadıkları dönem arasında altı yüz yıl kadar bir süre bulunmaktadır. O zamana kadar hiçbir kaynakta bu imalara yer verilmemesi, kütüphaneyi Müslümanların yok etmiş olması iddiasının tamamen dayanaksız olduğunu göstermektedir.
Müslümanların bölgeye gelmesinden önce kütüphanenin tahrip edildiği, başta savaşlar ardından dini sapkınlıklar nedeniyle kütüphanenin ve içerisindeki muhteşem külliyatın yakılarak ortadan kaldırıldığı iddiası daha olası görünmektedir. İskenderiye Kütüphanesi bu gün yapısal olarak ayakta kalamamış olsa da kütüphanenin ilim ve bilim yolunda geride bıraktığı izler halen yaşamaktadır.
Apak, Adem. “İskenderiye Kütüphanesi’nin Akıbeti Üzerine Değerlendirmeler”. İslami Araştırmalar Dergisi 16/1 (2003), 176-183.
Çelik, Mehmet. “Süryani Kaynaklarına Göre İmparator Marcian’ın İskenderiye Kütüphanesini Yaktırması”. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 10/1 (2000), 51-67.
Güngör, ÖZkan vd. “İskenderiye Kütüphanesinin Tarihi Serüveni ve Akıbeti”. Takvim-i Vekayi 10/1 (2022), 103-124.
“Library of Alexandria | Description, Facts, & Destruction | Britannica”. Erişim 30 Temmuz 2023. https://www.britannica.com/topic/Library-of-Alexandria
“Library of Alexandria - World History Encyclopedia”. Erişim 30 Temmuz 2023. https://www.worldhistory.org/Library_of_Alexandria/
Hemen hemen her erkeğin dolabında bulunan özel günlerde ya da işe giderken tercih ettiği kravatın tarihi M.Ö....
Yunan mitolojisinde “Adonis Miti” olarak bilinen, doğadaki ölüm ve yenilenmeyi sembolize ettiği kabul...
Birbirine dolanan siyah ve beyaz iki yarım dairenin, her iki tarafında zıt renklerden bir nokta bulunan Yin-Yang sembolü...
Maviyi yaygın bir renk olarak düşünmek doğaldır. Mavi, gökyüzü ve okyanus ile ilişkilendirilir....
Barok kelimesi Portekizce “tam yuvarlak olmayan şekilsiz inci” anlamına gelen “barroco” kelimesinden...
Vatikan, 44 hektarlık bir yüz ölçümüne sahip olması nedeniyle dünyanın en küçük...
Samarra Ulu Camii, Irak'ın Samarra şehrinde bulunmaktadır ve Sâmerrâ 'da bulunan en önemli tarihi...
Hurma palmiyesi olarak bilinen büyük bir ağaçta yetişen hurma dünyanın en tatlı meyvelerinden biridir....
“Ankh” sembolü, “yaşamın haçı, hayatın sembolü” olarak bilinmekte ve düz bir...
Bishwa Bengalce "dünya", ijtema ise Arapça 'içtima' yani "toplantı" anlamına gelir. "Dünya...